Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2023/543 E. 2023/3159 K. 08.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/543
KARAR NO : 2023/3159
KARAR TARİHİ : 08.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/1023 D.İş, 2022/1022 K.
SAYISI : İHK-2022/2174
HÜKÜM/KARAR : Davacının itirazının kabulü
SAYISI : K-2019/32688

Taraflar arasında ki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun reddine karar verilmiştir. Karara davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine çıkan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyetince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

… kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; davacının yolcu olarak bulunduğu davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın yaptığı 28.04.2017 tarihli tek taraflı kazası sonucu davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici bakıcı giderinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talebini 293.226,80 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.808,12 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 301.134,92 TL olarak artırmıştır.

II. CEVAP
Davalı vekili; dava şartı nedeni ile davanın reddi gerektiğini, maluliyet raporunun yönetmeliğe aykırı düzenlendiğini, kazanın karayolunda meydana gelmediğini 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK) uyarınca kazanın karayolu dışında meydana geldiğini bu nedenle sorumluluklarının olmadığını, ibraz edilen raporun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik formatına uygun olmadığını, yetkili hastane ya da Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması gerektiğini, verilen özürlülük oranının fahiş olduğunu, tazminatın TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1,8 teknik faiz oranına göre hesaplanması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden sorumlu olmadıklarını, kusurun ispat edilmesi gerektiğini, müterafık kusur durumunun araştırılarak hatır taşıması indirimi yapılmasını talep ettiklerini, faize ve vekalet ücreti taleplerine itiraz ettiklerini, vekalet ücretinin beşte bir oranında olması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. … KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kazanın meydana geldiği yerin kum ocağı olduğu, KTK ve Genel Şartlarda tanımlanan karayolu tanımı içerisindeki alanlardan olmadığı ve dolayısıyla KTK ve Genel Şartların uygulama alanı dışında kaldığından talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri
Davacı vekili itiraz dilekçesinde; talebin KTK ile Genel Şartların uygulama alanı dışında olduğu gerekçesi ile ret kararı verildiğini ancak olayın Siirt ili, Merkez ilçesi, … Mahallesi … kum ocağı mevkiinde meydana geldiğini, kum ocağının üst kısmında bulunan yoldan araç kontrolünün kaybedilmesi sonucu kum ocağına aracın düşmesi ile kazanın gerçekleştiğini, karayolu bağlantısı açık olan bir yer hakkında bu şekilde hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile karara itiraz etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
… 06.07.2019 tarihli ve 2021/İHK-8068 Karar sayılı kararıyla; zararın tespiti için dosyanın hesap bilirkişisine verilmesi yönünde ara karar kurulduğu ancak davacının verilen süre içinde gerekli bilirkişi ücretini yatırmaması nedeni ile zararın hesaplanamadığı, kesin sürenin gereğinin yerine getirilmediği gerekçesi ile davacı itirazının reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1-… Kararına süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur

2. Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/9554 E., 2022/5172 K. sayılı ilamı ile; “…İtiraz Hakem Heyetince 14/06/2019 tarihinde verilen ara karar ile başvuranın 5 günlük kesin süre içinde 400,00 TL bilirkişi ücreti yatırması, ücretin yatırıldığına dair dekontun naip hakeme gönderilmesi, sistem hata vermediği takdirde taraflara tebligatın yapılmış sayılmasına, verilen süre içinde ücretin yatırılmaması halinde mevcut delillere göre karar verileceği hususunun davacı tarafa ihtar edildiği yönünde karar verilmişse de söz konusu ihtarın davacıya ihtar edilip edilmediği dosya kapsamından anlaşılamadığından, … tarafından başvurana gerekli bilirkişi ücretini yatırması için usulune uygun ihtarda bulunularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile bozma kararı verilmiştir.

B. … tarafından Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı sonrasında aktüer bilirkişiden rapor alındığı, hesap tarihi itibari ile TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi uyarınca sürekli iş göremezlik tazminatının 298.226,80 TL, geçici bakıcı giderinin 2.808,12 TL hesaplandığı raporun denetime elverişli olduğu, davacı ve sigortalı araç sürücüsünün arkadaş olmaları nedeniyle %20 hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği, davacı, araç sürücüsü ve diğer yolcunun araç içerisinde birlikte alkol aldıkları ve alkollü vaziyette bulunan sürücünün aracına binilmesinden dolayı %20 müterafık kusur indirimi uygulanacağı, kaza tarihinde davacının yaşının küçük olması nedeni ile geçici iş göremezlik tazminatının reddi gerektiği gerekçeleri ile davacının itirazının kabulü ile kararın kaldırılmasına, 301.034,92 TL sürekli iş göremezlik tazminatından hatır taşıması ve müterafık kusur indirimi yapılması ile 180.620,95 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

VI . TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1- Davacı vekili temyiz dilekçesinde; geçici iş göremezlik tazminatının hatalı olarak reddedildiğini, hatır taşıması ve müterafık kusur indirimi yapılmasının hatalı olduğunu ve indirimde de sıralamada hatalı davranıldığını belirtmiştir.

2- Davalı vekili temyiz dilekçesinde; kazanın karayolunda gerçekleşmediğini, maluliyet raporunun hatalı olduğunu ve bu rapor ile yapılan başvuru usulüne uygun olarak yapılmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, tazminat hesaplamasının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1,65 teknik faizle yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderinden sorumlu olmadıklarını, kusur incelemesi yapılması gerektiğini beyanla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı … şirketi tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (…) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın yaptığı tek taraflı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatı talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51, 52 ve 54 üncü maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 85, 87, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uymakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönleri ise yeniden incelenmesi hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; kazanın gerçekleştiği yerin karayolu ile bağlantısı olmasına, hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre alınmış olmasına, davacı yolcu olduğundan kazaya etken davranışı olmamasına, TRH 2010 Yaşam tablosu ve progresif ranta göre hesaplama yapılmasının usul ve yasaya uygun olmasına, davacının arkadaşının aracında hatır için taşınmış olması ve kolluk beyanlarına göre alkol aldıklarını açıklamış olması gözetildiğinde hatır taşıması ve müterafık kusur indirimi yapılmasının usule uygun olmasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali TBK’nın 54 üncü maddesinde özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.

Somut olayda; başvuran geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuş, … tarafından ise başvuranın kaza tarihinde yaşının küçük olmasından dolayı geçici iş göremezlik tazminatı alamayacağı gerekçesi ile talebi reddedilmiştir. Dosya kapsamına göre davacının 01.01.1998 doğumlu olduğu, kazanın ise 28.04.2017 tarihinde gerçekleştiği, yani kaza tarihinde başvuranın 19 yaşında olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda tedavi müddeti boyunca başvuranın mahrum kaldığı kazancı olacağından tespit edilecek geçici iş göremezlik tazminatına karar verilmesi gerekirken somut olaya uymayan gerekçe ile reddi hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.

3. Tazminatın kapsamını belirleme biçimi ve tazminattan yapılacak indirimler ve sıralaması TBK 51 ve 52 inci maddelerinde düzenlenmiştir. TBK 51 inci maddesine göre hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyecektir. Bu madde uyarınca hakim, öncelikle zarar gören kişinin/kişilerin maluliyet oranına, yaşına, bakiye ömrüne ve gelirine göre zararını tespit edecek ve bundan birlikte kusuruna isabet eden kısmı çıkaracaktır. Daha sonra KTK’nın 87 nci maddesi gereğince eğer yaralanan kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa gerek öğreti gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsendiği üzere TBK’nın 51 inci madde uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapacaktır. Son olarak da, zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise TBK’nın 52 nci maddesine göre, tazminatı indirebilecek veya tamamen kaldırabilecektir (Yargıtay HGK’nın 14.03.2012 tarihli, 2011/4-824 E., 2012/134 K sayılı kararı; yine HGK’nın 16.03.2016 tarihli 2014/1018 E., 2016/326 K sayılı kararı).

Yani, TBK 51 ve 52 nci maddelere göre nihai tazminatı belirlemedeki indirimler; 1-Trafik kazasının oluşumunda zarar görenin kusuru varsa (birlikte kusur) bu oranda indirim yapılması, 2-Hatır taşıması varsa TBK 51 ve KTK 87 nci maddeleri uyarınca indirim yapılması, 3-Zarar görenin olayın oluşumunda etkili olmamakla beraber zararın oluşumunda veya artmasında kusuru varsa (müterafik kusur) kalan tazminattan bu sebeple indirim yapılması biçiminde olmalıdır.

Somut olayda … tarafından 298.226,80 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.808,12 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 301.034,92 TL tazminattan, başvuran ve sigortalı araç sürücüsünün arkadaş olmaları nedeni ile %20 hatır taşıması indirimi, sürücünün alkollü olması ve başvuranın alkollü birinin aracına binmiş olması nedeni ile %20 müterafık kusur indirimi nedeniyle toplam %40 oranında indirim yapıldığı neticede 180.620,95TL tazminata karar verildiği belirtilmiştir. Oysaki; 301.034,92 TL tazminattan önce %20 oranında hatır taşıması indirimi (240.827,93 TL) yapılması, ardından %20 oranında müterafik kusur (192.662,34 TL) indirimi yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, doğrudan %40 oranında indirim yapılarak davacı aleyhine daha az tazminata karar verilmesi de doğru görülmemiştir.

VII. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2) ve (3) numaralı bentlerinde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile … kararının davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,
08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.