Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2023/4133 E. 2023/8118 K. 19.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4133
KARAR NO : 2023/8118
KARAR TARİHİ : 19.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/7620 E., 2019/207 K.
… …
SAYISI : 2019/İHK-13378
… Sun
DAVA TARİHİ : 11.01.2019
HÜKÜM/KARAR : Davanın Kabulü/ Davalı İtirazının Reddine
… …
SAYISI : 2019/48551

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda, Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiştir.

… kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda davalı vekilinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının kasko sigortacısı olduğu aracın 08.11.2018 tarihinde karıştığı … taraflı kaza sonucu hasara uğrayarak, pert çekmeli konuma geldiğini belirterek, aracın rayiç bedeli ve araç içi donanım bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiş, talebini 600.000 TL olarak belirli hale getirdiğini, daha sonra sunduğu dilekçe ile de talebini 663.004,00 TL olarak ıslah ettiğini belirtmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; aracın piyasa değerinin belirlenmesinin ardından ödenmesi için mutabakatname sunulduğunu, eskpertiz raporlarının yasa gereği delil niteliğinde olduğunu, araç sovtajının davalı şirkete terkedilecek olması halinde trafikten çekilmiştir belgesinin sunulmasının gerektiğini, sigortalının prim borcunun bulunduğunu, hesaplanacak tazminattan 6.996 TL prim borcunun mahsup edilmesi gerektiğini, temerrüde düşülmediğini, vekalet ücretinin beşte bir oranında olması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. … KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların dava açma ve taraf olma ehliyetine sahip oldukları, aracın pert total olduğu ve teminat kapsamına girip girmediğine yönelik herhangi bir çekişmenin bulunmadığı, anlaşmazlık konusunun aracın piyasa değerine ilişkin olduğu, bilirkişi tarafından düzenlenen raporun denetime elverişli ve gerekçeli olduğu, davacının ilk dilekçesi ıslah dilekçesi olarak kabul edildiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 600.000 TL tazminatın 27.01.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili itiraz dilekçesinde; bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, ekspertiz raporu ile çeliştiğini, çelişkinin giderilmesini, ek rapora itiraz edilmiş olmasına karşın kararda ek rapora itiraz edilmediğie dair gerekçe metninin hatalı olduğunu, sigortalının prim borcunun bulunduğunu, hesaplanacak tazminattan 6.996 TL prim borcunun mahsup edilmesi gerektiğini, davacı taraf vekili hesabına 28…..2019 tarihinde eksper tarafından belirlenen 450.000 TL sigorta tazminatı ve ferileri olmak üzere toplam 525.385,61 TL yatırıldığını, dekontunu ekte sunduklarını, aleyhe hüküm kurulması halinde meblağın tutardan mahsup edilmesini talep ettiğini, belirterek, Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükme esas alınan kök ve ek raporun denetime elverişli ve hükme esas alınmaya uygun olduğu, davalının itirazlarının ek raporda karşılandığı, sigortalının prim borcunun olup olmadığının eldeki uyuşmazlığın konusu olmadığı, taraf beyanları ile dosyaya sunulan banka dekontuna göre davalı … şirketince komisyona başvuru tarihi 11.01.2019 tarihinden sonra talebe konu alacağa ilişkin olarak 525.000 TL ödenmiş olduğu ve talebin 525.000 TL’lik kısmının konusuz kaldığını, ödemenin … kararından sonra olması nedeniyle davalının bu yöndeki itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; sigortalı araç üzerinde rehin tesis edilmiş olması nedeniyle sigortalının sigorta tazminatını, raporun hatalı olduğunu, ek rapora itiraz edilmiş olmasına karşın kararda ek rapora itiraz edilmediğine dair gerekçe metninin hatalı olduğunu, daini mürtehinin muvafakatı olmadan tahsil edilemeyeceğini, davalının temerrüde düşmediğini, prim borcunun bulunduğunu, hesaplanacak tazminattan 6.996 TL prim borcunun mahsup edilmesini, tarifeye göre belirlenecek vekalet ücretinin beşte birine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, … kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı … tarafından Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan davacıya ait aracın … taraflı kaza sonucu meydana gelen hasar ve araç içi donanım bedeli talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Anayasa 141 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 297/1-c, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, Kasko Sigortası Genel ve Özel Şartları

3. Değerlendirme
1.Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c maddesi, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır. Buna göre bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, … görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar.

Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur. Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği açıktır.

Davacının alacağının yargılama sırasında ödenmesi halinde konusuz kalan kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. … gerekçeli karar içeriğinde; davalı … şirketince komisyona başvuru tarihi 11.01.2019 tarihinden sonra talebe konu alacağa ilişkin olarak 525.000 TL ödenmiş olduğu ve talebin 525.000 TL’lik kısmının konusuz kaldığını, ödemenin … kararından sonra olması nedeniyle davalının bu yöndeki itirazının yerinde olmadığı belirtilmiş olmasına karşın, kararın hüküm fıkrasında, gerekçe içeriğinde konusuz kaldığı belirtilen kısım yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmaması nedeniyle gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşmaktadır.

Bu şekilde gerekçe ile hüküm arasında uyumsuzluk oluştuğu ve bu hususun hükmü çelişkili hale getirdiği, hükmün bu haliyle infazda tereddüt yaratacak nitelikte olduğu açıktır.

Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince; yukarıda açıklanan yasa hükümlerine ve içtihada uygun şekilde; hüküm çelişkisi içermeyen kendi içinde tutarlı, maddi olaya ve talebe uygun, denetime elverişli gerekçeli karar oluşturulmak gerekirken, Anayasa ile 6100 sayılı HMK’nın 297 ve 298. maddelerine aykırı şekilde, hükümde çelişki ve infazda tereddüt yaratacak şekilde karar yazılması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

2.Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR
1- Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan … kararının BOZULMASINA,

2- Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle bozma ilamının kapsam ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davalıya iadesine,

Dosyanın, mahkemeye gönderilmesine,

19…..2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi