Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2023/376 E. 2023/4016 K. 20.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/376
KARAR NO : 2023/4016
KARAR TARİHİ : 20.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/239 Değişik İş 2021/240 Karar
SAYISI : İHK-2021/7391
HÜKÜM/KARAR : Başvurunun kısmen kabulüne-Davalının itirazının reddine
SAYISI : K-2021/6470

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının reddine karar verilmiştir.

… kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 15.10.2017 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu ve davalı tarafından zorunlu trafik sigortası yapılan aracın başka bir araçla çarpışması sonucu oluşan çift taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını ve malul kaldığını, sigorta şirketine zararın karşılanması için başvurulduğunu ancak zararın karşılamadığını iddia ederek, oluşan zararlarının tazmini için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.990,00 TL sürekli iş göremezlik, 10,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 12.01.2021 tarihinde sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 69.250,00 TL’ye artırmıştır.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava şartı yokluğu nedeniyle talebin reddi gerektiğini, istenen eksik belgelerin sunulmadığını, kusur oranının Adli Tıp Kurumu tarafından belirlenmesi gerektiğini, Adli Tıp Kurumundan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik’e göre düzenlenmiş rapor alınması gerektiğini, maluliyet oranının olması gerekenden yüksek belirlendiğini, maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, SGK’ca ödenen rücuya tabi gelirlerin tazminattan düşülmesi gerektiğini, vekalet ücretinin AAÜT’ne göre belirlenen rakamın 1/5’i olması gerektiğini, tahkime başvuru tarihi itibariyle ve yasal faiz talep edilebileceğini savunarak talebin reddini istemiştir.

III. … KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile geçici iş göremezlik tazminatı talebinin mağdurun 18 yaş altında olması sebebiyle reddi gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulüne, 69.250,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 29.08.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin 10,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili itiraz dilekçesinde; zarar hesabında genel şart hükümlerinin dikkate alınması gerektiğini, kusur tespitine gidilmeden hüküm kurulamayacağını, maluliyetin Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre Adli Tıp Kurumundan alınacak raporla ortaya konabileceğini ve dosyaya sunulu raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, kendi aldıkları medikal ekspertiz raporu ile hükme esas alınan rapor arasında çelişki olduğunu, müterafik kusur indirimine gidilmesini, vekalet ücretine hükmedilirken 1/5 kuralının dikkate alınmasını ve faizin dava tarihi itibarıyla başlatılması gerektiğini belirterek Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile maluliyet raporunun Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu, hesaplamanın doğru yapıldığı, maluliyet oranı konusunda çelişki bulunmadığı, müterafik kusur bulunmadığı, SGK’ ca yapılacak bir ödeme bulunmadığı, vekalet ücretinin doğru belirlendiği gerekçesiyle davalının itirazlarının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş rapor olmadan başvuru yapıldığından eksik başvuru nedeniyle dava şartı yokluğundan talebin reddi gerektiğini, aldıkları medikal rapor ile sunulan maluliyet raporu arasında çelişki olduğunu bu çelişkinin giderilmesi gerektiğini, maluliyet raporunun ATK’den Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik’e göre alınması gerektiğini, kusur oranları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, kaza tesbit tutanağında diğer araç sürücüsüne de kusur atfedilmiş iken, ceza davasında kusur verilmediğini bu çelişkinin giderilmek yerine ceza mahkemesindeki rapor esas alınarak karar verildiğini, kusur tam ve kesin olarak belirlenmeden karar verilmesinin yerinde olmadığını, kusurun da ATK’dan alınacak rapor ile belirlenmesi gerektiğini, raporda hesap hatası olduğunu, irat katsayısının hatalı formülle belirlendiğini, irat katsayısı tam … formülü ile hesaplandığını, ancak irat katsayısının bakiye … formülü ile belirlenmesi gerektiğini, bu şekilde 2.800,00 TL fazla hesaplama yapıldığını, vekalet ücretinin AAÜT’ye göre hesaplanan rakamın 1/5 olması gerektiğini, faizin tahkime başvuru tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe:
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı … tarafından karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası (…) poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazasında yolcunun yaralanması ve malul kalması nedeniyle sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 89, 90, 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesi, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması hâlinde, zararın kapsamının tespiti açısından geçici iş göremezlik süresi ile sürekli iş göremezlik oranının doğru bir şekilde belirlenmesi zorunludur. Söz konusu belirlemenin, bağlı oldukları mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastaneler veya sağlık kuruluşları tarafından çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılması gerekir.

11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ilâ 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ilâ 01.06.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 ilâ 20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik ve 20.02.2019 tarihinden sonra ise Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik yürürlükte olduğundan kaza tarihinde geçerli mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu düzenlenmelidir. Eldeki davada kaza, 15.10.2017 tarihinde meydana gelmiştir.

Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; davacı tarafından kararın temyiz edilmediği göz önüne alındığında davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ve yukarıda açıklandığı şekilde yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

3. Trafik kazası sonucu bedensel zarara uğrayan ve buna dayalı olarak iş gücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir tespit olduğundan gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu nedenle yapılan bilimsel çalışmalar sonucu “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi ve yargı mercileri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından Dairemizce de tazminata esas bakiye … sürelerinin belirlenmesinde TRH 2010 Yaşam Tablosu’nun kullanılmasının uygun olacağına karar verilmiştir.

Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda; kaza tarihinde 7 yaşında olan davacının muhtemel bakiye … süresi belirlenmeden, “irat yöntemi” ile işleyecek/ bilinmeyen devre hesabının yapılmış olduğu, işleyecek aktif dönem ile işleyecek pasif dönem başlangıç ve bitiş tarihlerinin de açık bir şekilde yazılmadığı anlaşılmış olup, bu yönüyle raporun denetime elverişli olmadığı görülmüştür.

Bu durumda; davacının TRH-2010 Yaşam Tablosu’na göre bakiye … süresi belirlenerek aktif ve pasif dönem başlangıç ve bitiş tarihleri ile süreleri gösterilerek, davalı yararına oluşan usuli kazanılmış haklar gereği %1,8 teknik faiz yöntemi kullanılarak ve ilk rapor tarihi itibariyle hesap yapmak gereklidir. Bakiye … belirlenmeden yapılan hesaba itibarla yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kararın bu sebeple davalı yararına bozulması gerekmiştir.

4.5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17 nci maddesinde “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” hükmü yer almaktadır.

Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü fıkrasında (19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 6 ncı maddesi ile eklenen) “Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” düzenlemesi mevcuttur.

Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 17/2 nci maddesi ise “Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine bu Tarifeye göre hesaplanan ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” şeklinde düzenlenmiştir.

Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 13 ve 17 nci maddeleri gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de bozmayı gerektirir.

VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan … kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın, mahkemeye gönderilmesine,
27.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.