Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2023/307 E. 2023/4302 K. 23.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/307
KARAR NO : 2023/4302
KARAR TARİHİ : 23.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/310 Değişik İş, 2021/309 Karar
SAYISI : 2021/İHK-11525
HÜKÜM/KARAR : Başvurunun Kabulüne / İtirazın Reddine
SAYISI : 2021/27728

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda, Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiştir.

… kararı davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya zorunlu trafik sigortalı motosiklet ile davacının sevk ve idaresindeki motosikletin çarpışmasıyla oluşan trafik kazası sonucunda davacının malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ıslah dilekçesiyle talebini 180.234,65 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; maluliyet ve kusuru kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. … KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğunun alınan uzman bilirkişi raporuyla tespit edildiği; davacının sunduğu raporda, davacının maluliyet oranının % 19 olarak tespit edildiği ve bu raporun karara esas alındığı; TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1,8 teknik faiz ile tazminatın hesaplandığı aktüer raporunun benimsendiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 180.235,00 TL tazminatın 07.09.2020 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili itiraz dilekçesinde; hükme esas alınan sunulan maluliyet raporunun mevzuata uygun olmadığını, raporun 18 aylık iyileşme süresi dolmadan hazırlandığını, kusur tespitinin hatalı yapıldığını, aktüer hesaplamasında 100 yaşına kadar hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, vekalet ücretine tarifeye göre hesaplanacak ücretin 1/5’i oranında hükmedilmesi gerektiğini belirterek Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile maluliyet raporunun ilgili yönetmelik hükümlerine uygun biçimde, uzman heyetçe düzenlendiği ve karara esas alınmasında usulsüzlük bulunmadığı, tazminat hesabının uygun olduğu nispi tam vekalet ücretinin uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Uyuşmazlık Hakem Heyetince tam vekalet ücreti tayin edilmesi yerinde iken İtiraz Hakem Heyetince bu kararın değiştirilerek vekalet ücretinin 1/5 oranına indirilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; … kararına karşı yaptığı itiraz başvurusunda bildirdiği sebepler ile … kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı … tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (…) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı 27.02.2020 tarihli trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı sürücünün uğradığı zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 366, 369, 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 89, 90, 91 ve 111 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesi, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne ilişkin verilen karara davacı vekili tarafından itiraz edilmemiş; karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine …’nce; itirazın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde belirttiği şekilde vekalet ücreti takdir edilmemiştir. Bu durumda, davacı vekilinin temyizinde hukuki yarar bulunmadığı anlaşılmakla temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

2. HMK’nın 266 ve devamı maddeleri gereğince, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir.
Somut olayda, kazaya ilişkin kaza tespit tutanağında; davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün KTK’nın 84 üncü maddesi gereği asli kusur hallerinden olan karşı şeride tecavüz etme kuralını ihlal ettiği, davacı araç sürücüsünün KTK’nın 52 nci maddesi gereği kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak kuralını ihlal ettiği belirtilmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince alınan kusur raporunda ise; davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün trafiği aksatacak ve tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirme yaptığı anlaşıldığından %100 kusurlu olduğu, davacı motosiklet sürücüsünün ise kendi şeridinde ilerlerken karşı şeritten gelen motosikletin yolundan çıkarak şerit tecavüzü yapıp kendi üzerine gelerek motosikletine çarpacağını öngörmesi ve engel olabilecek bir tedbir alması mümkün olmadığından kazada kusurunun bulunmadığı bildirildiği, bu haliyle kusur raporu ile kaza tespit tutanağının çelişkili olduğu anlaşılmaktadır.
Şu durumda, İtiraz Hakem Heyetince dava konusu trafik kazasına ilişkin varsa ceza soruşturma dosyası da dosya arasına alınarak tüm deliller değerlendirilmek suretiyle tarafların olaydaki kusur oranlarının tespiti için üniversite öğretim üyelerinden veya Karayolları Genel Müdürlüğünde görevli fen heyetinden seçilecek uzman bilirkişilerden denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

3. Dosya içerisinde yer alan 22.12.2020 tarihli aktüerya raporunda; TRH 2010 Yaşam Tablosu dikkate alınarak hesap yapıldığı, 1999 doğumlu olan davacının TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre pasif dönemi 10.01.2059-09.01.2099 yılları arasında hesaplama yapıldığı belirtilmiştir. Şu halde; kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle bakiye yaş hususunda davalının itirazlarının değerlendirilerek ve TRH 2010 Yaşam Tablosu dikkate alınarak denetime elverişli bilirkişi raporu alınmalıdır. Bu nedenle … kararının bozulması gerekmiştir.

4. Sigortacılık Kanunu 30/17 nci maddesi ile 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete’de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü maddesinde “Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 17 nci maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeple davacı vekilinin temyiz dilekçesinin hukuki yarar yokluğundan REDDİNE, davacı vekilinden HMK’nın 329 ve 368 inci maddesi uyarınca 500,00 TL disiplin para cezası alınmasına,

2. Değerlendirme bölümünün (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan … kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya ve davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.