Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2023/2839 E. 2023/4265 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2839
KARAR NO : 2023/4265
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/196 – 2021/196
SAYISI : 2021/İHK-6859
HÜKÜM/KARAR : İtirazın kısmen kabulü-Başvurunun kısmen kabulü
SAYISI : K-2021/6223

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın kısmen kabulü ile başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

… kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının zorunlu trafik sigortacısı olduğu ve davacının yolcu olarak bulunduğu aracın, 16.01.2019 tarihinde karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucunda davacının yaralanıp malul kaldığını ve bakım ihtiyacının oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının ve 100,00 TL geçici bakıcı giderinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 06.01.2021 tarihli bedel artırım dilekçesiyle talebini, sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden 98.168,48 TL ve geçici bakıcı gideri yönünden 5.116,80 TL olmak üzere toplam 103.285,28 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın usulden reddi gerektiğini, kusuru kabul etmediklerini, maluliyet raporunun hatalı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. … KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı taraf sürücüsünün tam kusuru üzerinden, aktüer bilirkişi raporu ile tazminatın PMF 1931 Tablosu ve progresif rant uygulama yöntemine göre usulünce hesaplandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 98.168,48 TL sürekli iş göremezlik, 5.116,80 TL geçici bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 103.285,28 TL tazminatın 01.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili itiraz dilekçesinde; karara esas alınan maluliyet raporunun ilgili yönetmeliğe uygun olmadığını, TRH 2010 Yaşam Tablosu %1,8 teknik faiz uygulama yöntemine göre hesaplama yapılması gerektiğini, geçici bakıcı gideri tazminatının sigorta poliçesi teminatı dışında kaldığını, kusur tespiti yapılması ve müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiğini, davacı yönünden vekalet ücretine tarifeye göre belirlenen ücretin 1/5’i oranında hükmedilmesi gerektiğini belirterek Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun biçimde düzenlendiği, müterafik kusur indirimi uygulanmamasında ve vekalet ücretine ilişkin hükümlerde isabetsizlik bulunmadığı ancak hesaplama yönteminin hatalı olduğu, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz yöntemine göre hesaplama yapılması gerektiği gerekçeleri ile itirazın kısmen kabulü ile başvurunun kısmen kabulüne, 77.045,33 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 2.558,16 TL geçici bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 79.603,49 TL tazminatın 01.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davacı lehine 11.148,45 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; PMF 1931 Tablosuna göre hesaplama yapılması gerektiğini, hükme esas alınan hesaplama yönteminin hatalı olduğunu belirterek … kararının bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; hükme esas alınan maluliyet oranının hatalı olduğunu, kusur tespiti yapılması ve müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiğini, geçici bakıcı gideri talebinin reddi gerektiğini, vekalet ücretine ilişkin hükmün hatalı olduğunu belirterek … kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe:
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı … tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (…) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun sürekli iş göremezlik tazminatı ve geçici bakıcı gideri talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 85, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, başvurunun usule uygun olmasına, kusur belirlemesi ile müterafik kusur indirimi uygulanmamasının isabetli bulunmasına, geçici bakıcı gideri tazminatı yönünden davalının sorumlu olmasına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekili ve davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Trafik kazası sonucu bedensel zarara uğrayan ve buna dayalı olarak iş gücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir tespit olduğundan gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu nedenle yapılan bilimsel çalışmalar sonucu “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi ve yargı mercileri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından Dairemizce de tazminata esas bakiye … sürelerinin belirlenmesinde TRH 2010 Yaşam Tablosu’nun kullanılmasının uygun olacağına karar verilmiştir.

Öte yandan Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli ve 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayılı kararıyla KTK’nın 90 ıncı maddesindeki Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (…) Genel Şartlar’a yapılan atıf hükmü iptal edilmiştir. Söz konusu iptal kararı sonrası, … Genel Şartlar ve ekindeki cetvellerle getirilen ve iş gücü kaybı tazminatının hesaplanmasında uygulama alanı bulan %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülünün uygulanması artık mümkün değildir. Tazminatın, %1,8 teknik faiz uygulanmadan, Yargıtayın yerleşik uygulamaları ile kabul edilen progresif rant formülü kullanılarak hesaplanması gerekir.

Somut olayda; davacının hak kazanabileceği iş gücü kaybı tazminatının hesaplanması için alınan ve … tarafından karara esas kabul edilen aktüer raporunda TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre ve % 1,8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesabı yapıldığı, Hakem Heyetince de bu hesaba göre karar verildiği anlaşılmaktadır. Dairemizin yerleşik uygulamaları gereği, hesaplamada TRH 2010 Yaşam Tablosu’nun kullanılması yerinde olmakla birlikte %1,8 teknik faiz ve işleyecek devre bakımından “devre başı ödemeli belirli süreli rant” yöntemi kullanılması doğru olmamıştır. Ancak Uyuşmazlık Hakem Heyetince PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre yapılan hesaplamaya davacının itiraz etmediği ve kabullendiği anlaşılmakla, davacı için PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre muhtemel bakiye … süresinin belirlenmesi, % 1,8 teknik faiz uygulanmadan ve işleyecek devre bakımından “progresif rant” formülü kullanılarak tazminat hesaplamasının yapılması gerektiği dikkate alınarak, bilirkişiden ek rapor alınıp usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

3. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması hâlinde, zararın kapsamının tespiti açısından varsa geçici iş göremezlik süresi ile sürekli iş göremezlik oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise bağlı oldukları mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastanelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıkları ve benzeri kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre sağlık kurulu raporu alınmalıdır.

11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ilâ 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ilâ 01.06.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 ilâ 20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik ve 20.02.2019 tarihinden sonra ise Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik yürürlükte olduğundan kaza tarihinde geçerli mevzuat uyarınca sağlık kurulu raporu düzenlenmelidir.

Somut olayda; eldeki davada kazanın 16.01.2019 tarihinde meydana geldiği, hükme esas alınan Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen 14.12.2020 tarihli raporun kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde düzenlenmediği anlaşılmaktadır.

Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde ve yukarıda açıklandığı üzere yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

4- Sigorta tahkim yargılamasında hükmedilecek vekalet ücreti ile ilgili olarak;
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17 nci maddesinde “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” hükmü yer almaktadır.

Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü fıkrasında (19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 6 ncı maddesi ile eklenen) “Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” düzenlemesi mevcuttur.

Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 17/2 nci maddesi ise “Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine bu Tarifeye göre hesaplanan ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” şeklinde düzenlenmiştir.

Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT’nin 13 ve 17 nci maddeleri gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazla vekalet ücretine karar verilmesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün; (2) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan … kararının davacı yararına, (3) ve (4) numaralı bentlerinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan … kararının davalı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı ve davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.