Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2023/1348 E. 2023/3231 K. 09.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1348
KARAR NO : 2023/3231
KARAR TARİHİ : 09.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/379 Değişik İş, 2020/379 Karar
SAYISI : 2020/İHK-19867
HÜKÜM/KARAR : El Çekme / İtirazın Reddine
SAYISI : 2020/64230

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince dosyadan el çekme karar verilmiştir.

Karara davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiştir.

… kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait davalı … nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı aracın geçirdiği kaza sonucu pert olduğunu, sigorta şirketinin ödediği bedelin yetersiz olduğunu belirterek belirterek maddi tazminat talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; pert bedelinde mutabık kaldıklarını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. … KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Sigorta Bilgi Merkezi sistem güncellemesi ve teknik aksaklıklar Covid-19 salgın nedeniyle 1 aylık ek süre talep edildiği, davalı … süre uzatımına muvafakatinin bulunmadığını bildirdiğinden dosyanın karar verilmeden Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesine karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri
Davacı vekili itiraz dilekçesinde; sigorta şirketi tarafından araç rayiç değerinin 335.000,00 TL olduğunun müvekkiline bildirildiği, müvekkilinin ise sigorta şirketine güvenerek bu miktara göre sigorta şirketi tarafından hazırlanan evrakları imzaladığı, müvekkili tarafından daha sonra alınan eksper raporuna göre aracın rayiç değerinin daha fazla olduğunu öğrendiğini, sigorta şirketi tarafından bilinçli bir şekilde yanlış yönlendirilerek hataya düşürüldüğünü, davalı sigortacının gerçek zararı tazmin etmek zorunda olduğunu, eksik ödendiği tespit edilen 40.000,00 TL’nin ödenmesi gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Covid 19 nedeniyle durma süreleri nazara alınarak davacı tarafın itirazının kabulü ile dosyanın incelenmesine geçilmesine karar verilerek dosya kapsamında bulunan 08.10.2019 tarihli mutakabatname de başvuranın aracının hasarlanması nedeni ile 335.000,00 TL piyasa güncel değeri üzerinden mutabık kalındığı, 23.10.2019 tarihinde 233.333,00 TL sovtaj değeri, 101.667,00 TL tazminat bedeli olmak üzere toplam 335.000,00 TL üzerinden ibraname imzalandığı, başvuran tarafından davalı şirketin kayıtsız şartsız olarak kabul edildiğinin beyan edildiği, başvuran tarafın aracının değerini bilebilecek durumda olduğu, dosya kapsamında gabine ilişkin bir delil bulunmadığı, başvuran tarafından ibraname ve muvafakatname imzalamış olması, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmamış olması nedeniyle bakiye tazminat talep hakkı bulunmadığı kanaatine varılarak başvuranın itirazının reddine, … kararının aynen infazına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; gerçek zararın belirlenmesinin sigorta şirketi yönünden bir yükümlülük olduğu, gerçek zararın belirlenmesi ve ödenmesi işlemleri özel bilgi ve uzmanlık gerektirdiği, hükme konu edilen belgenin araç rayiç değeri ile sovtaj bedeli arasındaki tutarı ödeyebilmek için sigortalıdan işin başında almak zorunda olduğu onay yazısı olduğu, bu onay yazısının içine gizlenen ibra beyanının gerçek bir ibra sözleşmesi doğurmayacağından aracın perte çıkartılması onayı için sigortalının imzaladığı belge ile borcun sona erdiğinin kabulünün gerçek zararın ödenmesi ilkesine aykırı olduğunu, bu nedenle hukuken geçerli ibra sözleşmesinin olmadığını, ibra beyanı yönünden sözleşmenin geçersizliğine ve makbuz hükmünde olduğuna karar verilmesi gerektiğini, gerçek zarar eksik ödendiğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı … tarafından Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı 05.09.2019 tarihli trafik kazası sonucu araçta meydana gelen hasar bedeli talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 17 nci maddesi, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme
1. Davacı vekilince, 05.09.2019 tarihli trafik kazasında zararın karşılanmadığı gerekçesi ile araç hasar bedeli talep edilmiş, Uyuşmazlık Hakem Heyetince davalı … şirketinin süre uzatımına muvafakatinin bulunmadığını bildirdiğinden dosyanın karar verilmeden Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesine karar verilmiş, karara davacı vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince, Covid 19 nedeniyle durma süreleri nazara alınarak davacı tarafın itirazının kabulü ile dosyanın incelenmesine geçilmesine karar verilerek, başvuran tarafından ibraname ve muvafakatname imzalamış olması, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmamış olması nedeniyle bakiye tazminat talep hakkı bulunmadığı kanaatine varılarak başvuranın itirazının reddine, … kararının aynen infazına karar verilmiştir.
… … bir yandan hukuki denetim yaparken diğer yandan vakıa incelemesi de yapmaktadır. Somut olayda … vakıa incelemesi yaparak … tarafından verilen kararı yerinde bulmamıştır. Bu halde verilecek kararda … kararı bütünüyle ortadan kaldırılmalı ve infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde yeniden hüküm kurulmalıdır. Aksi halde, aynı dosyada infazı kabil birden fazla kararın ortaya çıkması tehlikesi söz konusu olabileceği gibi, infazda tereddüde de sebebiyet verilebilecektir. Bu itibarla … tarafından … kararı hukuka uygun olmakla birlikte yargılama giderine yönelik hatalı hüküm kurulduğunun kabul edildiği durumda dahi, öncelikle … kararının kaldırılmasına karar verilmesi ve ardından tüm talepler bakımından yeniden hüküm kurulması gerekirken; … tarafından usule ve yasal düzenlemelere aykırı şekilde, başvuran vekilinin itirazının reddine … kararının aynen infazına şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

2. Bozma neden ve şekline göre temyiz eden davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan … kararının BOZULMASINA,

2. Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle bozma ilamının kapsam ve şekline göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,
09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.