Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2023/1266 E. 2023/3791 K. 15.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1266
KARAR NO : 2023/3791
KARAR TARİHİ : 15.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/319 Değişik İş, 2020/319 Karar
SAYISI : 2020/İHK-20707
HÜKÜM/KARAR : Davacının itirazının reddine
SAYISI : K-2020/43717

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda, Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun reddine karar verilmiştir.

Karara davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davacının itirazının redine karar verilmiştir.

… kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 30.08.2019 tarihinde davacılar desteğinin yolcusu olduğu motosiklet ile Generali Sigorta A.Ş.’nin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (…) poliçesi tanzim ettiği aracın karışmış olduğu trafik kazası sonucu, motosiklette yolcu konumunda bulunan Tolgahan Kasap’ın vefat ettiğini, sigorta şirketine destekten yoksun kalma talepli başvuru yapıldığını, 06.11.2019 tarihinde 52.712,31 TL ödeme yapıldığını ancak ödemenin yetersiz olduğunu belirterek müteveffanın annesi Rukiye Kasap için 50,00 TL, babası … için 50,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsilini talep etmiş; bilirkişi raporu sonrasında ıslah dilekçesi sunarak itiraz sonucu rapor alınıp alınmayacağı bilinmediğinden hak kaybına uğramamak adına müteveffanın annesi Rukiye Kasap için 40.100,00 TL, müteveffanın babası … için 40.100,00 TL olmak üzere toplamda müddeabihi 80.200,00TL’ye çıkardığını beyan etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kusur yönünden bilirkişi raporu aldırılmasının talep edildiğini, sigortalı aracın müteveffayı görmesinin mümkün olmadığını, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün kazada kusurunun bulunmadığını, ibraname karşılığında yapılan başvurunun akabinde yapılan değerlendirme sonucunda toplam 52.712,31 TL ödeme yapıldığını ve bu nedenle davanın reddinin talep edildiğini, müteveffanın beyin kanaması ve hasarı alarak vefat ettiğini, kaza sırasında kask takmamasının zararın artmasına ve vefatına sebep olduğunu ve bu nedenle mahkemece bakiyenin tespiti için aldırılacak raporda çıkacak rakamdan %30’dan aşağı olmamak üzere müterafik kusur indirimi yapılmasının talep edildiğini, dava açılmasını engelleyecek şekilde ibraname imzalandığını belirtilerek talebin reddini istemiştir.

III. … KARARI
… yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kusur oranına göre sigorta şirketinin %20 kusurdan sorumlu olduğu, aktüer raporuna göre tespit edilen toplam destekten yoksun kalma tazminat tutarları %20 kusur oranına göre hesaplandığında Rukiye Kasap için 18.992,96 TL, … için 16.227,07 TL hesap edildiği, sigorta şirketi tarafından yapılan 52.712,31 TL ödeme ile sorumluluğun her iki başvuran açısından yerine getirildiği ve bakiye tazminat tutarı olmadığı gerekçesiyle başvurunun reddine karar vermiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık hakem heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili itiraz etmiştir.

B. İtiraz Sebepleri
Davacılar itiraz dilekçesinde; bilirkişi raporunun hatalı düzenlendiğini, savcılık dosyası incelendiğinde birçok hususun gözden kaçırıldığını, sigorta şirketi tarafından %50 kusur üzerinden hesaplama yapıldığını, dava dışı sürücünün alkollü olduğundan bahisle kusur verilmesinin kabul edilmediğini, dava dışı sürücünün ifadesinde yola aniden hayvan çıkması nedeniyle aracın direksiyon hakimiyetini kaybettiğini beyan etmiş olmasına rağmen bu hususun göz ardı edilerek alkollü araç kullanmaktan dolayı dava dışı …’a kusur izafe edildiğini, sürücünün kilometrelerce yol gidip evinin neredeyse yakınında bu kazayı gerçekleştirmesinin sadece alkolle bağlanmaması gerektiğini, alınan bilirkişi raporu ile uzman görüşü arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdii edilmesi yerine yetersiz ve esaslı itiraza uğrayan rapora dayanılarak uzman görüşü kararda geçerli olarak değerlendirilip tartışılmadan karar verilmiş olması doğru olmadığından mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini, kusur raporunda itirazların tamamen değerlendirilmediğini, başvuranın desteğine koruyucu ekipman takmadığından bahisle %20 kusur izafe edilmesinin kabul edilmediğini, sigortalı araç sürücüsünün ifadesinde maktulü görmediğini, aracın sendelenmesi ile bir şeye çarpmış olabileceğini düşünerek maktulü sürüklemesi sonucu durduğunu, sigortalı araç sürücüsünün ifadesinde “karanlıktı, aydınlatma yoktu, maktulü görmedim” dediğini, …’ın sigortalı araç sürücüsünün kusuru nedeniyle vefat ettiğini, sigortalı araç sürücüsünün ifadesinde annesinin kızının rahatsızlandığını beyan etmesi üzerine yola çıktığını ve kazadan sonra işinin olduğunu beyan ederek kaza yerini terk etmesi, kazanın gece vakti gerçekleşmesi, kamera görüntüleri, kamera saati, kamera ile olay yeri arasındaki mesafe, … ’in 112’yi arama saati dikkate alındığında sigortalı araç sürücüsünün hız limitlerine uymadığının anlaşılacağını gerekli özen ve dikkati göstermediğini ispatladığını, sigortalı araç sürücüsünün uzun far yerine kısa farı tercih etmesinin hiçbir şekilde değerlendirilmediğini ileri sürerek karara itiraz etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının itirazlarının reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesiyle: Savcılık evrakları incelendiğinde de sigortalı araç şirketine sigortalı araç sürücüsünün kavşaklarda yavaşlamadığı, hız limitlerinin üstünde hareket ettiği, araç sürücüsünün “aracının sendelediğini, yaklaşık 5 m. ileride sağ şeride aracını park ettiğini yol ortasında yatan bir şahıs gördüğünü” beyan ederek trafikte gerekli özen ve dikkati göstermediğini zımnen itiraf etmiş olmasına rağmen bilirkişi tarafından bu hususların gözden kaçırıldığını, davalı … şirketi tarafından %50 kusur üzerinden ödeme yapılmış olup bu husus kabul edilmiş olmasına rağmen bilirkişi tarafından bu hususların göz ardı edilmesi nedeniyle hatalı bir şekilde rapor düzenlendiğini, dava dışı sürücünün alkollü olduğundan bahisle kusur verilmesini kabul etmediklerini, mahkeme özellikle özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda, tarafın sunduğu uzman görüşünün dava konusuyla ilgili olması halinde mutlaka dikkate almak ve değerlendirmek zorunda olduğundan bahisle alınan bilirkişi raporu ile uzman görüşü arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdii edilmesi yerine yetersiz ve esaslı itiraza uğrayan rapora dayanılarak uzman görüşü kararda gerekçeli olarak değerlendirilip tartışılmadan karar verilmiş olmasının doğru olmadığını, dosyada itirazları üzerine alınan 19.05.2020 tarihli kusur raporunu kabul etmediklerini, zira alınan kusur raporunda itirazlarının tamamen değerlendirilmediğini, ölüm raporunda çoklu organ harabiyeti, iç kanama olarak belirtildiğinden müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, savcılık evrakları incelendiğinde de sigortalı araç sürücüsünün kavşaklarda yavaşlamadığı, hız limitlerinin üstünde hareket ettiği, araç sürücüsünün “aracının sendelediğini, yaklaşık 5 m. ileride sağ şeride aracını park ettiğini yol ortasında yatan bir şahıs gördüğünü” beyan ederek trafikte gerekli özen ve dikkati göstermediğini zımnen itiraf etmiş olmasına rağmen bilirkişi tarafından bu hususların gözden kaçırıldığını, dava dışı sürücünün alkollü olduğundan bahisle kusur verilmesini kabul etmediklerini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 30.08.2019 tarihinde Generali Sigorta A.Ş. sigortalısı araç ile davacıların desteğinin yolcu olarak bulunduğu motosikletin karıştığı ölümlü çift taraflı trafik kazasında motosiklette yolcu konumunda bulunan desteğin vefat etmesi nedeniyle annesi ve babasının bakiye destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK) 85, 88, 90 ve 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesi Türk Borçlar Kanunu’nun 53 üncü maddesi Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme
Davacı taraf, davalı sigortanın sürücüsünün kusuru ile karıştığı çift taraflı kazada desteğinin vefat ettiğini ve kazada davacının kusuru bulunmadığını belirterek davalı tarafça zararın giderilmesi istemiyle dava açmış; … tarafından dosya kapsamında aldırılan kusur bilirkişi raporuna göre sigorta şirketinin %20 kusurdan sorumlu olduğu, aktüer raporuna göre tespit edilen toplam destekten yoksun kalma tazminat tutarları, %20 kusur oranına göre hesaplandığında, Rukiye Kasap için 18.992,96 TL, … için 16.227,07 TL hesap edildiği, sigorta şirketi tarafından yapılan 52.712,31 TL ile sorumluluğun her iki başvuran açısından yerine getirildiği ve bakiye tazminat olmadığı gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiştir.
KTK’nın 88/1 inci maddesinde “bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” düzenlemesine yer verilmiş olup trafik kazasında zarara uğrayan kişiye karşı, kazaya kusuruyla karışan tüm araç ilgililerinin zararın tamamından müteselsil sorumlu olması ilkesi benimsenmiştir. Anılan sorumluluk, kanundan doğan bir müteselsil sorumluluk olup ancak zarar gören hak sahibinin talebi halinde zarar sorumlularının kusur oranlarına göre sorumlulukları gündeme gelebilecektir.
Davacının, dava dilekçesinde kusur oranında sorumluluğa dayandığına dair açık bir ifade bulunmadığı gibi, tüm yargılama boyunca da yolcu olan davacının kazada kusuru bulunmaması nedeniyle kusur incelemesi yapılmasının gereksiz olduğu, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazada kusurlu olduğu şeklinde beyanlarda bulunduğu müteselsil sorumluluğa dayanmadığına dair bir beyanda bulunmadığı görülmektedir. Diğer yandan; davacının talepte bulunduğu davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazada kusurlu olduğu (hiç kusurunun bulunmaması gibi bir durumun söz konusu olmadığı) dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; kazaya karışan sigortalı aracın da kusurlu olduğu kazada davacının yolcu olduğu için kazada kusuru bulunması mümkün olan ve müteselsil sorumlulardan biri olan davalının zararı gidermesini isteyen, teselsülden de açıkça feragati bulunmayan davacının uğradığı tüm zarardan (kusur oranına bağlı olmaksızın) sorumlu olan davalının, tam kusur üzerinden hesap edilecek tazminattan sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken başvurunun reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan … kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,
15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.