Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/9815 E. 2022/17357 K. 20.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9815
KARAR NO : 2022/17357
KARAR TARİHİ : 20.12.2022

MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili müvekkillerinin murisi …’in 13/08/2013 tarihinde davalı … şirketinin 23166707 müşteri nolu 69057420 poliçe nolu … ile sigortalandırılmış davalı … adına kayıtlı … plaka sayılı aracın sevk ve idaresinde ve araç sürücüsü davalı …’in tam kusurlu olduğu kazada hayatını kaybettiğini, …’ın araç maliki sıfatıyla sorumlu olduğunu, ölenin müvekkili …’ın eşi diğer müvekkillerinin babası olduğunu, murisin babasına ait evde oturduğunu, canlı hayvan ve traktör alım satımı yaptığını, tarla vasfında arazi işlediğini ve narenciye bahçesi bulunduğunu, müvekkillerinin destekten yoksun kalarak maddi ve manevi zarara uğradıklarını, müvekkili …’ın ev hanımı olduğunu, … in lise öğrenimini tamamlayamadığını, …’in lise 3. sınıf öğrencisi olduğunu, …’in bu nedenle askerliğini tamamlayamadığını, …’in ise lise 2. sınıf öğrencisi olup babasının ölümü nedeniyle özel ders alamadığını, … kapsamında davalı … şirketine müracaat edildiğini, yapılan hesap sonucu kendilerine 04/10/2013 tarihinde 90.060,74 TL ödeme yapıldığını, gerçek zararın daha fazla olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili … için 15.000,00 TL, … için 5.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 5.000,00 TL, … için 10.000,00TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren en yüksek banka reoskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillerine verilmesine, müvekkili … için 30.000,00 TL … için 25.000,00 TL … için 25.000,00 TL … için 25.000,00 TL … için 25.000,00 TL manevi tazminatın davalı … dışındaki davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka reoskont faizi ile birlikte tahsili ile müvekkillerine verilmesini ve cenaze masraflarının olay tarihinden itibaren banka reoskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillerine verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf vekilleri davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia savunma toplanan deliller benimsenen bilrkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin (kapatılan) 2019/2981E – 2020/5538K sayılı ilamı ile mahkemece davacıların murislerini kaybetmeleri nedeniyle yaşadıkları elem ve ızdırap ile tarafların sosyo ekonomik durumları ve olayın vehameti hep birlikte değerlendirilerek zenginleşme aracı olmayacak şekilde manevi tazminata hükmetmek gerekmiştir.” ifadelerinin kullanıldığı, hüküm kısmının 1. bendinin 4. fıkrasında … 5. fıkrasında … için ayrı ayrı 7.000,00’er TL ve 6. fıkrasında … için 12.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği, diğer davacılar hakkında manevi tazminat yönünden olumlu veya olumsuz bir hüküm tesis edilmediği gibi hükmün 2.bendinde de “fazlaya ilişkin istemin ayrı ayrı reddine”şeklinde hüküm kurulduğu,gerekçede davacılar yararına bir miktar tazminata hükmetmek gerektiği belirtilmesine rağmen gerekçe ile uyumsuz olacak şekilde karar verildiği belirtilerek mahkeme kararı bozulmuştur.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda,mahkemece davanın kısmen kabulüne, 1.988,04 TL maddi tazminatın, davalı … şirketinden 04/10/2013 tarihinden diğer davalılardan olay tarihi olan 13/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’in yargılama sürecinde vefat etmiş olması gözetilerek belirlenen bu maddi tazminatın davacı … mirasçıları olan …, … , … ve …’e dosya kapsamında yer alan veraset ilamındaki (Kozan Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/695 esas nolu dosyasından verilen veraset ilamı) hisseleri oranında verilmesine,17.251,62 TL maddi tazminatın, davalı … şirketinden 04/10/2013 diğer davalılardan olay tarihi olan 13/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … ‘e verilmesine, 26.697,03 TL maddi tazminatın, davalı … şirketinden 04/10/2013 tarihinden diğer davalılardan olay tarihi olan 13/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, 7.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihi olan 13/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere davalı … dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’in yargılama aşamasında ve manevi tazminata hak kazandıktan sonraki süreçte vefat etmiş olması gözetilerek bu meblağın davacı … mirasçıları olan …, … , … ve …’e dosya kapsamında yer alan veraset ilamındaki (Kozan Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/695 Esas nolu dosyasından verilen veraset ilamı) hisseleri oranında verilmesine, 7.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihi olan 13/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere davalı … dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, 7.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihi olan 13/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere davalı … dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … ‘e verilmesine, 7.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihi olan 13/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere davalı … dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, 12.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihi olan 13/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere davalı … dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ayrı ayrı reddine, karar verilmiş, davacılar vekili kararı temyiz etmiştir.
1-Dosya içerisinde, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozma ile kesinleşen kısımlar yönünden inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre; davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Destekten yoksunluk zararının hesabında, müteveffanın gelirinin belirlenmesi, tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
Somut olayda; desteğin sağlığında çiftçilik ile uğraştığı,40 dönüm tarla ektiği,5 dönüm narenciye bahçesi olduğu,traktör alım satımı yaptığı,gelirinin buna göre belirlenmesi gerektiği iddia edilmiş ise de, bu hususta dosyaya herhangi bir belge ve bilgi sunulmamıştır.Mahkemece desteğin gelir durumu ile ilgili davacılar vekili tarafından bildirilen tanıklar dinlenmiştir. Tanıklardan … (müteveffanın kardeşi), abisi …’in ölmeden önce çiftçilik ve buna ilaveten canlı hayvan alım satımı ve zirai alet alım satımı ile yani ticaretle de uğraştığını, aylık kazancının 10.000,00 TL civarında olduğunu, tanık … ise davacıları aynı köyden olmaları nedeniyle tanıdığını, köyün muhtarı olarak görev yaptığını, …’in ölmeden önce çiftçilikle, buna ilaveten canlı hayvan alım satımı ve zirai alet alım satımı ve ticaret ile uğraştığını, aylık kazancının 5.000,00 TL olduğunu beyan etmişlerdir.
…. bilirkişi tarafından düzenlenen 26/08/2015 tarihli raporda desteğin sağlığında asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği varsayılarak hesaplama yapılmıştır. Davacıların rapora karşı gelir yönünden itirazı üzerine aynı bilirkişiden ek rapor alınmıştır. 22/02/2016 tarihli ek raporda, dosya kapsamında desteğin gelirine yönelik resmi herhangi bir belgeye rastlanmadığından hesaplama yine asgari ücret üzerinden yapıldığı belirtilmiştir.Mahkemece işbu ek rapor hükme esas alınarak karar verilmiştir.Ancak yapılan araştırma yetersizdir.Eksik inceleme ile karar verilemez.
O halde; mahkemece, davacılara bu konuda varsa diğer delillerinin ibrazı için ispat imkanı verilmeli, ilgili kuruluşlara yazı yazılarak (İlçe Tapu Sicil Müdürlüğü, İlçe Tarım Müdürlüğü, Ziraat Odası, Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı, vb…), desteğin, zirai kredi ve teşvik primi alıp almadığı, vergi veya banka kaydının olup olmadığı, desteğin yaptığı işe dair herhangi bir meslek odası var ise emsal bir kişinin ne kadar gelir elde edeceği hususlarında araştırma yapılmalı, yine çifçilik ve hayvancılık işi ile uğraştığı iddia edilen desteğin bu işe yönelik bedensel ve yönetsel katkısının ve bu kişinin yerine başkasının çalıştırılması halinde ona ödenecek ücretin ne kadar olduğu belirlenmeli, murisin gerçek geliri üzerinden destek zararı hesaplanması için hesap bilirkişisinden ek rapor alınması gerekmektedir. Tüm bu deliller toplandıktan sonra kazanılmış haklar da dikkate alınarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
3-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nın 56. maddesindeki (818 sayılı BK’nın 47. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda; mahkemece davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı eş için 12.000,00 TL, davacı çocuklar için ayrı ayrı 7.000,00’er TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacılardan … ölenin eşi, diğer davacılar ise çocuklarıdır. Kazanın meydana gelmesinde ise davalıya sigortalı araç %100 kusurlu, davacıların murisi (sürücü) kusursuzdur. Bu durumda, davacıların ölene yakınlığı, murisin kusursuz olması, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında, mahkemece davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarları az olmuştur. Her bir davacı için daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE (2 ve 3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 20.12.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.