Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/9579 E. 2022/12923 K. 24.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9579
KARAR NO : 2022/12923
KARAR TARİHİ : 24.10.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükme karşı süresi içinde Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kanun yararına bozma yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, davacıya ait aracın meydana gelen kazada hasarlandığını, aracın ticari araç olması nedeni ile tamir süresince çalışamamasından kaynaklı olarak kazanç kaybı oluştuğunu, davalıların ise kazaya karışan aracın işleteni ve sürücüsü olarak zarardan sorumlu olduklarını açıklayıp 7.560,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, zamanaşımı nedeni ile davanın reddini savunmuşlardır.
Alanya 7. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hükmün Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü tarafından HMK’nın 363. maddesi gereğince kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, meydana gelen kazada davacıya ait aracın hasarlandığını, aracın onarım süresince kazanç kaybı bulunduğunu açıklayıp tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece davaya konu talep için olay tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir. Varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
26.03.2020 tarih ve 31080 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesi: ”(1) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla; Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 06.01.1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13.03.2020 (bu tarih dâhil) tarihinden itibaren 30.04.2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır.” hükmünü içermektedir.
Şu halde; Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla maddede belirtilen sürelerin 13.03.2020 (bu tarih dahil) tarihinden 30.04.2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar duracağı hüküm altına alınmış; daha sonra, bu durma süresinin, 30.04.2020 tarih ve 31114 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı Kararının 1 inci maddesi ile 01.05.2020 (bu tarih dahil) tarihinden 15.06.2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar uzatılmasına karar verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından 03.02.2019 tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile kazanç kaybına ilişkin maddi tazminat talepli olarak 19.03.2021 tarihinde dava açılmıştır. Bu durumda belirtilen Kanun gereği 13.03.2020 – 15.06.2020 tarihleri arasında 95 gün süresince zamanaşımı süresinin durduğu, söz konusu tarih aralıklarında belirtilen sürelerin zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmayacağı, bu itibarla eldeki davanın zamanaşımı süresi dolmadan açıldığı anlaşılmakla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekir iken anılan gerekçe ile zamanaşımından reddi kararı usul ve yasaya aykırı bulunmuş, 6100 Sayılı HMK’nın 363. maddesi gereği kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı HMK’nın 363. maddesi uyarınca hükmün, hukuki sonuçlarına etkili olmamak kaydı ile KANUN YARARINA BOZULMASINA, bozma kararının bir örneğinin Resmi Gazete’de yayınlanmak üzere Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine 24.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.