Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/9410 E. 2023/3897 K. 16.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9410
KARAR NO : 2023/3897
KARAR TARİHİ : 16.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/221 E., 2022/22 K.
MAHKEMESİ : Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2010/96 E., 2010/98 K.
HÜKÜM/KARAR : Davanın Kısmen Kabulüne

Taraflar arasında görülen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesince mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ile davalı … Belediyesi vekili
tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; 28.03.2009 tarihinde, davalı …’ün maliki, davalı …’ın sürücüsü, davalı SBN Sigorta A.Ş’nin zorunlu trafik sigortacısı ve davalı … Japan Sigorta A.Ş’nin kasko sigortacısı olduğu halk otobüsü ile davalı …’ın maliki, davalı …’ın sürücüsü ve davalı …Ş.’nin zorunlu trafik sigortacısı olduğu tırın çarpışması sonucu, otobüste yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla tedavi giderleri, geçici ve sürekli işgöremezlik nedeniyle uğradığı zararları için şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan (sigorta şirketleri poliçe limitleri sınırlı olmak kaydıyla) ve 20.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketleri dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte müştereken ve mütelselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 12.04.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 2,500,00 TL tedavi gideri ve 8.621,94 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 11.121,94 TL’ye artırmıştır.

2. Birleşen davada davacı vekili; bahsi geçen trafik kazasından mütevellit davacının uğramış olduğu tüm maddi ve manevi zarardan birleşen davada davalı … Belediyesinin de müştereken ve mütelsilen sorumlu olduğunu beyan etmiştir.

II. CEVAP
Asıl davada davalı … Japan Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde; davacının yolcu olarak bulunduğu aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, ihtiyari mali mesuliyet açısından zorunlu sigorta limitlerini aşan kısımdan araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Asıl davada davalı SBN Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde; davacının herhangi bir müracaatta bulunmadığını, manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını, davalının poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak sorumluğunun bulunduğunu ve yasal faizin uygulanabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Asıl davada davalı …Ş vekili cevap dilekçesinde; kusur oranında poliçe limiti ile sınırlı sorumluluklarının bulunduğunu ve dava tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Asıl davada davalı … cevap dilekçesinde; davacı tarafça istenilen bedelin haksız olduğunu ve kaza nedeniyle kendisinin de mağdur olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Asıl davada davalılar …, … ve …’a ilişkin usulünce tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir cevap sunmamış ve duruşmalara katılmamışlardır.

Birleşen davada davalı … Belediyesi vekili cevap dilekçesinde; dava konusu olaydaki otobüsün tamamen özel mülkiyetli ve işletmesi de özel şahıs tarafından gerçekleştirilen bir araç olduğunu, davalının sadece belirli bir plan ve esaslar dahilinde yolcu taşıma işini, güzergahları ile koordinasyonu sağlamak ve denetlemek ile yükümlü olduğunu ve davalının sorumlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13.05.2014 tarihli ve 2009/884 Esas, 2014/252 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile hesaplamaya ve kusura ilişkin teknik raporlarda gözetilerek, net 8.621,94 TL maddi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (kusur oranına göre, davalı … ve … açısından %87,5 kusur oranına göre 7.544,20 TL’sinin, 900,00 TL’si açısından 28.03.2009 kaza tarihinden ve kalan 6.644,20 TL’si açısından ıslah tarihi 14.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte); asıl davada davalı … ve … açısından %12,5 kusur oranına göre 1.077,74 TL’sinin (900,00 TL’si açısından 28.03.2009 kaza tarihinden ve kalan 177,74 TL’si açısından ıslah tarihi 14.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte); asıl davada davalı … şirketleri Fiba Sigorta A.Ş. (değişen ünvanıyla Sompo Japan Sigorta A.Ş.) ve SBN Sigorta A.Ş açısından 7.544,20 TL’sinin (900,00 TL’si açısından dava tarihinden ve kalan 6.644,20 TL’si açısından ıslah tarihi 14.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte); davalı … … Sigorta A.Ş açısından 1.077,74 TL’sinin (900,00 TL’si açısından dava tarihinden ve kalan 177,74 TL’si açısından ıslah tarihi 14.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte); 2.500,00 TL tedavi giderinin asıl davada davalılar …, …, … ve …’dan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalılar … ve … açısından %87,5 kusur oranına göre 2.187,50 TL’nin 100,00 TL’si için dava tarihinden ve kalan 2.087,50 TL’si açısından ıslah tarihi 14.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte, asıl davada davalı … ve … açısından %12,5 kusur oranına göre 312,50 TL’sinin 100,00 TL’si açısından dava tarihinden ve kalan 212,50TL’si açısından ıslah tarihi 14.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte), bu kalem yönünden diğer davalı … şirketleri aleyhine açılan davanın reddine; manevi tazminat isteğinin kısmen kabulü ile 1.000,00-TL manevi tazminatın asıl davada davalılar …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalılar … ve … açısından %87,5 kusur oranına göre 875,00-TL’nin kaza tarihi 28/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte, asıl davada davalı … ve … açısından %12,5 kusur oranına göre 125,00-TL’sinin kaza tarihi 28.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte), fazlaya ilişkin reddine; birleşerek görülen Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/96 Esas sayılı dosyadaki davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. İlk Bozma Kararı
1. Mahkemenin 13.05.2014 tarihli ve 2009/884 Esas, 2014/252 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve asıl davada davalı … Japan Sigorta A.Ş vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi 08.05.2017 tarih ve 2014/25016 Esas, 2017/ 5136 Karar sayılı ilamında; “…1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekili ve asıl davada davalı … Japan Sigorta A.Ş vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Dava, cismani zarar nedeniyle meydana gelen maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Birleşen davada davalı …’nın, kendi görev alanı içindeki toplu taşıma işinde Kocaeli Büyükşehır Belediyesi Sınırları İçinde Çalışan Özel Halk Otobüs, Minibüs ve Dolmuş Taksileri (Toplu Taşıma Araçları) Çalışma Yönetmeliği gereği Büyükşehir Belediye sınırları içindeki belediyece ruhsat verilen, özel ve tüzel kişilerce işletilen tüm toplu taşıma araçlarının denetimi, çalışma ruhsatı verme-yenileme-geri alma yetkisi, araçların güzergahını ve çalışma saatlerini belirleme yetkisi, toplu tasıma araçlarında uygulanacak ücreti ve personelin kıyafetini belirleme yetkisi ve sair tüm yetkilerin birleşen davada davalı …’na ait olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca davalı … vize ücreti ve ruhsat harcı almak suretiyle ekonomik olarak da yarar sağlamaktadır.
Uyuşmazlık, davalı …’nın işleten sıfatının bulunup bulunmadığı, dolayısıyla, hasardan müteselsilen sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasındadır.
2918 sayılı KTK.’nun 85. maddesinde, “motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmü getirilmiştir.
Bu açıklamalar çerçevesinde somut olaya bakıldığında, birleşen davada davalı …’nın özel halk otobüsleri üzerindeki denetim, ruhsat veme, kontrol yetkisi, personelin kıyafetinden çalışma saatlerine kadar tüm hususları belirleme yetkisi bulunması, bu araçlardan ekonomik yarar sağlaması ve araç üzerinde “Kocaeli Büvükşehir Belediyesi” yazması karşısında aracın verdiği zarardan Belediyenin müteselsilen sorumlu olduğu sonucuna varılmalıdır.
Bu durumda mahkemece, birleşen davada davalı …’nın zarardan sorumlu bulunduğu kabul edilerek bir karar verilmesi gerekirken, kazaya karışan halk otobüsünün belediyenin mülkü ve sürücüsünün belediye çalışanı olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3- Mahkemece hükme esas alınan 22/03/2013 tarihli hesap bilirkişi raporunda davacının tedavi süresi olan 15,5 aylık süreçte hasta ve refakatçisinin hastaneye gidiş geliş yol ücretleri, yemek ücretleri ve kullanmak zorunda kalabileceği alet giderleri olarak SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin 2.500.00 TL olduğu belirlemesi ile toplam maddi zararın 11.121,99 TL olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunda belirlenen 11.121,99 TL’lik maddi zararın tümünden tüm davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu halde mahkemece 6111 sayılı Kanunun 59. ve geçici 1. maddeleri uyarınca tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığı, ancak bu düzenlemenin haksız eylem failinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle maddi zararın 2.500.00 TL’lik kısmından sigorta şirketinin sorumlu tutulmayıp sigorta şirketleri açısından 2.500.00 TL yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
4-)Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, Borçlar Kanunu’nun 47. maddesindeki (6098 sayılı B.K.’nun 56.md) özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
5-)Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Asıl davada davalı SBN Sigorta A.Ş. ise, kazaya karışan ve davacının yolcu olarak bulunduğu aracın trafik sigortacısı olup 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile … Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Her ne kadar davacının, davalı … şirketine tazminat için başvuru yapıp yapmadığı, dosya kapsamından anlaşılamamakta ise de; davacının dava açmadan önce davalı sigortacıya başvuruda bulunduğuna ilişkin bir iddiasının bulunmaması, davalı sigortacının da davadan önce başvuru olmadığını savunmuş olmasına göre, sigortacının en erken dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilerek, davalı sigortacı için temerrüt faizinin dava tarihinden işletilmesini talep edebilir.
Açıklanan nedenlerle; somut uyuşmazlıkta, davalı …, hükmolunan tüm tazminat yönünden dava tarihinde, sigorta şirketleri dışındaki davalılar kaza tarihinde temerrüde düştüğünden, kabul edilen tüm tutara bu tarihlerden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ıslahla artırılan kısma ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru görülmemiştir.
6-)Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın Sigortanın kapsamı başlıklı A.1.maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarar uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, hükmüne yer verilmiştir.
Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın Sigorta Teminatının Kapsamı başlıklı 1.maddesinde ise; bu tür sorumluluk sigortasını yapan sigortacının, zorunlu mali sorumluluk sigortası hadlerinin üzerinde kalan kısmını poliçede yazılı hadlere kadar temin etmekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda, asıl davada davalı … Japan Sigorta A.Ş., davacıya zarar veren aracın sadece ihtiyari mali mesuliyet (İMSS) sigortacısı olup, olay tarihi itibariyle bu davalının … limitini aşan kısımdan temin ettiği İMSS poliçe limiti dahilinde sınırlı olarak sorumlu olacağı açıktır.
O halde, mahkemece, davacının dava konusu kazada yaralanan ve vefat eden başka birçok yolcu olduğu, bu nedenle maddi zararının tümünün trafik poliçesinden karşılanma ihtimalinin zayıf olduğuna yönündeki iddiaları karşısında dava konusu kazaya ilişkin zarara neden olan aracın kaza tarihini kapsayan trafik (…) sigorta poliçesi kapsamında başka ödeme olup olmadığının ve limitinin tükenip tükenmediğinin belirlenmesi, ondan sonra trafik sigortası limitini aşan kısım olduğu takdirde yukarıda açıklanan ilkeler ışığında davalının sorumluluk limiti gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, sigorta şirketi vekilinin savunması göz ardı edilip eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve asıl davada davalı … Japan Sigorta A.Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2)(3)(4)(5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (6) nolu bentte açıklanan nedenle asıl davada davalı … Japan Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı … Japan Sigorta A.Ş. yararına BOZULMASINA,” karar verilmiştir.

B. Mahkemece İlk Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, 19.03.2019 tarihli ve 2017/449 Esas, 2019/95 Karar sayılı belirtilen kararında asıl dava ve birleşen davanın kabulü ile 11.121,99 TL (2.500,00 TL’si tedavi gideri olmak üzere) maddi tazminatın davalılar SBN Sigorta A.Ş., … Sigorta A.Ş., …, …, …, … ile birleşen davanın davalısı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nden (sigorta şirketleri SBN Sigorta A.Ş., … Sigorta A.Ş.) yönünden dava tarihinden, diğer asıl ve birleşen davalılar yönünden kaza tarihi olan 28.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte) davalı … şirketleri yönünden poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı … Japan Sigorta A.Ş. yönünden davanın reddine; manevi tazminat talebi yönünden davanın kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın asıl davanın davalıları …, …, … ve … ile birleşen davanın davalısı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 19.03.2019 tarihli ve 2017/449 Esas, 2019/95 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı … vekili ve ihbar olunan SGK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi 30.11.2020 tarih ve 2019/4387 Esas, 2020/7828 Karar sayılı ilamında; “…1-Dava dilekçesi ile SGK aleyhine bir dava ikame edilmemiş, SGK’ne dava ihbar edilmiş, davada taraf sıfatı bulunmayan ihbar olunan sıfatına haiz SGK aleyhine usul hükümlerine uygun olarak hüküm tesis edilmemiştir. Davada taraf sıfatı bulunmayan ve aleyhine hüküm de tesis edilmeyen ihbar olunanın, hükmü temyiz etme yetkisi de bulunmamaktadır. Bu nedenle ihbar olunan SGK’nun temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre, davacı vekili ve davalı … vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde maddi-manevi tazminatlara ilişkin ticari faiz talebinde bulunmuş, bozma öncesi kabul edilen maddi tazminat talebi 11.121,99 TL’nin 8.621,94 TL’lik kısmı için tüm davalılar yönünden yasal, 2.500,00 TL’lik kısmın 312,50 TL’si için davalılar … ve … yönünden yasal, 2.187,50 TL’si için … ve … yönünden ticari faizi ile, 1.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … yönünden yasal, … ve … yönünden ticari faizi ile tahsiline karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından faiz türü yönünden temyiz bulunmamaktadır.
Bozma sonrası kurulan hükümde ise maddi tazminatın toplamı için tüm davalılar yönünden yasal faize hükmedilmiş, manevi tazminat için ise faize hükmedilmemiştir.
Davacı vekilince maddi tazminata ticari faiz hükmedilmesi gerektiğinden bahisle karar temyiz edilmiştir.
Kazaya karışan araçların ticari otobüs ve tır olmasına göre her ne kadar tazminatlara ticari faiz işletilmesi gerekmekte ise de, davacı vekilince bozulan hükme karşı faiz türü yönünden temyiz olmaması karşısında, hakkında yasal faize hükmedilen davalılar lehine bu hususun usuli müktesep hak teşkil edeceği gözetilerek, yalnızca maddi tazminatın 2.187,50 TL’lik kısmı için davalılar … ve … yönünden ticari faize hükmedilerek hüküm kurulmaması bozmayı gerektirmiştir.
4-Davacı tarafın dava dilekçesinde, hükmedilecek manevi tazminat tutarına kaza tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi yönünde talebi bulunmasına rağmen mahkemece manevi tazminat tutarına işletilecek faiz talebi hakkında bir karar verilmemiş olması doğru olmamıştır.
5-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar ve kaza tarihi dikkate alındığında, davacı lehine takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan SGK vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,” karar verilmiştir.

B. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, maddi tazminat talebi yönünden asıl dava ve birleşen davanın kabulü ile; 11.121,99 TL’nin (2.500 TL’si tedavi gideri olmak üzere) maddi tazminatın davalılar SBN Sigorta A.Ş, … Sigorta A.Ş, …, … ile birleşen davanın davalısı Kocaeli Büyükşehir Belediyesinden sigorta şirketleri (SBN Sigorta A.Ş, … Sigorta A.Ş) yönünden dava tarihinden, diğer asıl ve birleşen davalılar yönünden kaza tarihi olan 28.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı (SBN Sigorta A.Ş, … Sigorta A.Ş) sigorta şirketleri yönünden poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ilişkin karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalılar … ve … yönünden asıl dava ve birleşen davanın kabulü ile; 11.121,99 TL’nin (2.500 TL’si tedavi gideri olmak üzere) maddi tazminatın 2.187,50 TL’lik kısmına olay tarihi olan 28.03.2009 tarihinden itibaren ticari faiz uygulanarak, bakiye kısmına da olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı … Japan Sigorta A.Ş. (Eski Unvan Fiba Sigorta A.Ş) yönünden davanın reddine dair karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile; 15.000,00-TL manevi tazminatın asıl davanın davalıları …, …, … ve … ile birleşen davanın davalısı Kocaeli Büyükşehir Belediyesinden olay tarihi olan 28.03.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı … Belediyesi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; manevi tazminatın düşük belirlendiğini, davalı …Ş’den manevi tazminat talep edilmediği halde manevi tazminata ilişkin lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Davacı … Belediyesi hariç diğer davalıların vekili olmadığı halde vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, reddedilen 5.000,00 TL olmasına rağmen 5.100,00 TL’ye hükmedilmesinin hatalı olduğunu, manevi tazminat davasında davalı …Ş vekili için ayrı, diğer davalılar için ayrı tazminata hükmedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı … Belediyesi vekili temyiz dilekçesinde; hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalıların sürücüleri, malikleri, zorunlu mali sorumluluk sigortacıları ile kasko sigortacısı olduğu araçların karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun geçici iş göremezlik tazminatı, tedavi gideri ile manevi tazminat talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52, 54 ve 56 ncı maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 89, 90, 91 inci maddeleri, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, Kasko Genel Şartları

3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı … Belediyesi vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Mahkemece uyulan ilgili bozma ilamında davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu ve manevi tazminat tutarına işletilecek faiz talebi hakkında bir karar verilmesi gerekçeleri ile karar bozulmuştur. Bozma ilamı doğrultusunda kararı temyiz etmeyen asıl davanın davalıları …, …, … ve … yönünden manevi tazminat miktarı kesinleşmiş olup aynı miktara karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

3. Davalı …Ş vekili yönünden maddi tazminata ilişkin olarak davanın reddi kararı kesinleşmiş olup mahkemece karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir. Buna göre mahkeme davalı …Ş vekili lehine vekalet ücretine ilişkin olarak yeniden karar verilmemesi gerekirken yazılı olduğu şekilde yeniden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

4. Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin (AAÜT) 13 üncü maddenin birinci fıkrasında, “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir” düzenlemesine; aynı maddenin ikinci fıkrasında ise “Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez” düzenlemesine yer verilmiştir.

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10 unucu maddesinin ikinci fıkrasına göre “Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.”

Davalılar …, …, … ve … vekille temsil edilmemişlerdir. Buna göre manevi tazminata ilişkin reddedilen miktar yönünden sadece davalı … Belediyesi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve davalı … Belediyesi lehine hükmedilecek vekalet ücretinin de reddedilen miktarı aşmaması gerekli olup kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı … Belediyesi vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2), (3), (4) numaralı bentlerde açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı … Belediyesi’ne yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davacıya iadesine,

Dosyanın kararı veren mahkemesine gönderilmesine,

16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.