Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/8569 E. 2022/10053 K. 13.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8569
KARAR NO : 2022/10053
KARAR TARİHİ : 13.09.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kısmen kabulüne dair karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 08/11/2020 tarih 2020/İHK-23463 sayılı davalının itirazlarının reddine, davacının itirazlarının kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusunda, davacının yolcu olarak bulunduğu araca karşı şeritten gelen sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen bir aracın çarpması sonucu davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000,00 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı ile 1.000,00 TL geçici bakıcı gideri tazminatının davalı sigortanın temerrüt tarihinden itibaren avans faiz ile beraber davalı sigortadan tahsilini talep etmiş; ıslahla talebini 178.093,47 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kısmen kabulüne, 4.381,68 TL geçici bakıcı giderinin 03/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye sürekli iş göremezlik tazminatının reddine karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davacı vekili ile davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının reddine, davacının itirazının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvurunun kabulüne, 178.093,47 TL bakiye tazminatın 10.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından; davacı ile davalı sigorta şirketi tarafından 10/12/2014 tarihli 47.744,00 TL maluliyet tazminatına ilişkin ödemenin davacının…Eğitim ve Araştırma Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu’nun raporundaki %13 oranındaki engellilik durumu nazara alınarak ödeme yapıldığı, eldeki uyuşmazlık bakımından hakem heyetine sunulan … Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Kurulu’nun 20/11/2019 tarihli raporunda davacının %41.2 oranında sürekli maluliyetinin olduğu, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği ve 6 ay geçici bakıcı ihtiyacının olduğunun tespit edildiği ve İtiraz Hakem Heyeti’nce iş bu rapor esas alınarak, %41.2 maluliyet oranı üzerinden yapılan hesap sonucuna göre hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinde, maluliyet oranları bakımından kısmi ödeme yapılan %13 maluliyet oranını içeren rapor ile 20/11/2019 tarihli rapor arasında fahiş fark bulunmakla birlikte, davacının maluliyet oranında zaman içinde ortaya çıkan gelişen durum olup olmadığı ve raporlar arasındaki farklılığın gelişen durumdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı konularında yapılmış bir araştırmanın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacıya %13 maluliyet oranı üzerinden tazminat ödemesi yapan davalının hukuki durumunun, maluliyette gelişen durum olup olmadığı sorunu çözüldükten sonra değerlendirilmesi gerektiği gözetilmelidir.
Açıklanan vakıalar karşısında İtiraz Hakem Heyeti’nce; davacının öncelikle ibraname-feragat tarihinden önceki ve sonraki eksik tüm tedavi evraklarının dosyaya teminin sağlanması, davalı sigorta şirketinden hasar dosyasının getirtilmesi ve dosya kapsamında olan iki raporun karşılaştırılması, maluliyet oranları bakımından fahiş fark bulunduğu dikkate alınarak, iki rapor arasındaki bu çelişkinin giderilmesi ile oran farklılığının maluliyette artış olarak kabul edilip edilemeyeceği (iki raporda maluliyet belirlemesine esas teşkil eden fiziksel ve fonksiyonel arazlarda zaman içinde gelişim olup olmadığı, varsa ibraname-feragat tarihi ile eldeki başvuru tarihi arasındaki süreçte davacıdaki arazların gelişim gösterip göstermediği) hususlarında, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre ATK İhtisas Kurulu’ndan ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından gerekçeli,denetime elverişli ve kaza ile illiyet bağının kurulduğu rapor alınması ile oluşacak sonuca göre Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. maddesinin ikinci fıkrasının da değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3- Dosya içeriğinden; meydana gelen kaza nedeniyle düzenlenen kaza tespit tutanağında, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılıkta bulunduğunu, davacının yolcu olarak bulunduğu aracın ise diğer kusurlar kapsamında kusurlu olduğu belirlenmiş, ancak hakemce alınan kusur raporunda sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %100 oranda kusurlu olduğu kabul edilerek hesaplama yoluna gidilmiş olup, kaza tespit tutanağı ile hakemce alınan kusur raporu arasında açıkça çelişki olduğu anlaşılmaktadır.
O halde hakem heyetince…Üniversitesi Trafik Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan oluşturulacak üç kişilik heyetten tarafların tüm itirazlarının ve iddialarının irdelendiği, çelişkiyi giderecek uzlaştırıcı, denetime açık, ayrıntılı ve kusur oranlarının net bir şekilde belirtildiği rapor aldırılarak sonucuna göre karar vermek gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
4- Kabule göre, Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 maddesinde “Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT’nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2),(3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, dosyanın hakem kararının saklanması kararını veren … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 13/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.