YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8462
KARAR NO : 2022/11872
KARAR TARİHİ : 10.10.2022
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı …. vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Dairemizin 27/02/2019 gün 2016/14515 Esas- 2019/1059 Karar sayılı ilamında; “…Somut olayda; mahkemece Kanun’un bu emredici düzenlemesine rağmen usulüne uygun şekilde yargılama aşamaları tamamlanmadan, davacı ile davalının dava ve cevap dilekçesinde göstermiş olduğu deliller toplanmadan, davalı şirketin dosya kapsamındaki bilirkişi raporuna yaptığı itirazlar karşılanmadan, keşif yapılmadan ve bilirkişi raporu alınmadan karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmamıştır. Bu kapsamda; dosya içerisinde bulunan Hekimhan Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/29 D.İş sayılı delil tespiti dosyasındaki bilirkişi raporuna davalı tarafça itiraz edilmiş olmakla, bu delil tespiti dosyasının kesinleştiği kabul edilemez. Davalının cevap dilekçesinde keşif deliline de dayandığı gözetildiğinde mahallinde keşif yapılmak suretiyle öncelikle oluşan zarar ile davalının eylemi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, davacının talep ettiği kalemler açısından zararın neye tekabül edebileceği denetlemeye elverişli rapor ile belirlenmesi gerekir. Eksik incelemeye dayalı olarak ve yargılama safahatlarına riayet edilmeksizin hüküm tesis edilmesi doğru olmamış, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile; 52.884,00 TL tazminatın davalı ….’den alınarak davacıya verilmesine, dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; karar davacı vekili, davalı …. vekili ve davalı … vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece davalı … yönünden yargı yolu bakımından dava dilekçesinin reddine ilişkin verilen ilk karar kesinleştiğinden adı geçen davalının karar başlığında gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata kapsamında olup bozma nedeni yapılmamıştır.
1.Davalı … vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mahkemece davalı … yönünden yargı yolu bakımından dava dilekçesinin reddine ilişkin verilen ilk karar kesinleşmiş ve bozma ilamından sonra mahkemece verilen son kararda anılan davalı aleyhine hüküm kurulmamış olup, davalı …’nün temyiz yoluna başvurmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Davacı vekili ve davalı …. vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
a)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı …. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları reddedilmelidir.
b) Dava, haksız eylem sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının Malatya-Sivas karayolu sınırında kayısı bahçesi bulunduğu, 2014 yılında davacının bahçesinin bulunduğu mevkide davalı …’nün yol genişletme çalışması başlattığı, davalı ….’nin davalı …’nün Malatya-Sivas Devlet Karayolu yol yapım işinin yüklenicisi olduğu, davalı ….’nin yol yapım çalışması sırasında çıkan toz nedeniyle davacının bahçesindeki kayısı ağaçlarının zarar gördüğü, eldeki davayla davacının uğradığı zararın davalılardan tahsilini istediği anlaşılmıştır.
Mahkemece verilen 26/11/2015 tarihli ilk kararda davanın kabulü ile; 60.300,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ….’den alınarak davacıya verilmesine, davalı … yönünden ise yargı yolu bakımından dava dilekçesinin reddine karar verildiği, kararın davacı vekili ve davalı …. vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır. Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde mahallinde keşif yapılmak suretiyle öncelikle oluşan zarar ile davalı ….’nin eylemi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, davacının talep ettiği kalemler açısından zararın neye tekabül edebileceği yönünden bilirkişi raporu alınması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, davaya konu yerde keşif yapıldığı, fen bilirkişi, çevre mühendisi bilirkişi ve ziraat mühendisi bilirkişiden rapor alındığı, 07/09/2021 tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporuna göre davalı ….’nin yol yapım çalışması sırasında çıkan toz nedeniyle meydana gelen ürün verim kaybının 16.884,00 TL, tozdan dolayı kuruyan 80 adet kayısı ağacının değerinin ise 36.000,00 TL olduğu, buna göre davacının toplam zararının 52.884,00 TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır. Mahkemece 07/09/2021 tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne; 52.884,00 TL tazminatın davalı ….’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karar davacı vekili, davalı …. vekili ve davalı … vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtayca bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada, kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz. Yalnızca bozulan kısımlar hakkında inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekir. Bozma ilamına uyulmakla, bozma ilamı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşur ve bozma ilamının gereğinin yerine getirilmesi gerekir.
Dosyanın incelenmesinden; mahkemenin 26/11/2015 tarihli ilk kararında hükmedilen 60.300,00 TL tazminatın kayısı ağaçlarındaki ürün verim kaybına ilişkin olduğu, ilk kararda kuruyan kayısı ağaçlarının bedeline hükmedilmediği, kararın davacı vekili ve davalı …. vekili tarafından temyiz edildiği, ancak davacının kuruyan ağaç bedeline hükmedilmesi gerektiği hususunda temyiz itirazı olmadığı, yalnızca davalı … yönünden davanın reddine karar verilmesi hususunda temyiz itirazında bulunduğu, Dairemiz tarafından keşif yapılması ve bilirkişi raporu alınması gerektiği gerekçesiyle 26/11/2015 tarihli ilk kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Şu durumda ilk kararda kuruyan ağaç bedeline hükmedilmemesi hususunda davalı …. yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu anlaşılmasına göre, Dairemiz bozma ilamından sonra mahkemece verilen 17/03/2022 tarihli ikinci kararda yanılgılı değerlendirmeyle davacı lehine 36.000,00 TL değerinde kuruyan ağaç bedeline hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
c) Dosya kapsamından; davalı ….’nin 2014 yılında Malatya ili genelinde don afetinin meydana geldiği ve davacının kayısı bahçesinde meydana gelen zararın toz nedeniyle değil, söz konusu don afeti nedeniyle meydana geldiği hususunda itirazda bulunduğu, mahkemece bu hususun Malatya Valiliği Meteoroloji Müdürlüğüne sorulduğu, Meteoroloji Müdürlüğünün 13/11/2019 ve 22/01/2020 tarihli yazılarına göre 2014 yılı Mart ve Nisan aylarında bazı günlerde ortalama sıcaklık değerinin eksili derecelere düştüğünün anlaşıldığı, Hekimhan Kaymakamlığı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 17/11/2020 tarihli yazısına ekli 2014 yılı Maliyet-Verim-Birim Fiyat cetvelinde, Malatya genelinde Mart ayı sonlarında meydana gelen don afetinden dolayı başta kayısı olmak üzere kiraz ve ceviz gibi meyvelerin üretiminde % 90’nın üzerinde verim düşüklüğü olduğunun belirtildiği, yine davalı tarafından dosyaya sunulan Tarım ve Orman Bakanlığı Malatya İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün internet sitesinde duyurular bölümünde yayınlanan 31/05/2014 tarihli yazıda Malatya il genelinde 29-30-31 Mart 2014 tarihlerinde ilçelere göre değişmekle birlikte orta ve yer yer kuvvetli don afetinin meydana geldiği, bu don afetinden rakıma göre farklı fenolojik evrelerde bulunan kayısı ağaçlarının olumsuz etkilendiği, buna göre ilçelerin muhtelif bölgelerinde değişkenlik göstermekle birlikte Malatya il genelinde yapılan tespit çalışmaları sonucu 2014 yılı için kayısı üretiminde geçmiş üretim dönemlerine göre yaklaşık %90-95 oranında hasar meydana geldiğinin tespit edildiği hususunun açıklandığı anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan 07/09/2021 tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporunda ise yalnızca yol inşaatından kaynaklanan toz nedeniyle kayısı ağaçlarında % 40 verim kaybının meydana geleceği kabul edilerek hesap yapıldığı, dosya kapsamına göre Malatya il genelinde 2014 yılında oluşan don afetinin kayısı ağaçlarında meydana getireceği zarar ve verim kaybı hususunun değerlendirilmediği görülmüştür.
Şu durumda; mahkemece Malatya ilinde 2014 yılında gerçekleşen don afetinin davacının kayısı bahçesine olan etkisi, kayısı bahçesinde ürün verim kaybına sebep olup olmadığı, verim kaybına don afetinin etkisi varsa ne oranda etkili olduğu hususunun öncelikle Malatya İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden sorulması, daha sonra meteoroloji mühendisi ve ziraat mühendisi bilirkişilerden gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz dilekçesinin hukuki yarar yokluğundan REDDİNE, (2-b) ve (2-c) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı …. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacı vekilinin tüm, davalı …. vekilinin sair temyiz itirazlarının (2-a) nolu bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE, aşağıda dökümü yazılı 80,70 TL temyiz peşin harcının onama harcına mahsubuna ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’ye geri verilmesine 10/10/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.