YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8460
KARAR NO : 2022/16249
KARAR TARİHİ : 06.12.2022
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı … tarafından davanın kabulüne dair verilen karara davalı vekilinin itirazı üzerine … … tarafından verilen 26.12.2020 tarihli davalı vekilinin itirazının kısmen kabulü ile vekalet ücretinin davalı lehine düzeltilmesine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili;13.02.2013 tarihinde davalıya trafik sigortalı aracın davacının sürücüsü olduğu araçla karıştığı çift taraflı kazada, davacının yaralanarak malul kaldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sürekli ve geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri için 5.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; davacı vekili talebini 125.760,36 TL’ye artırmıştır.
Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; talebin kabulü ile 125.760,36 TL tazminatın 07.10.2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiş, İtiraz Hakem Heyetince, davalının itirazının kabulüne, vekalet ücretinin davalı lehine düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ve davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
5271 sayılı CMK’nın 253/17. bendi; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder” hükmünü; aynı maddenin 19. bendi ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmünü haizdir.
Öte yandan, 6098 sayılı TBK’nın 166. maddesinin 3. fıkrası hükmüne göre; “Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.” İbranın diğer müteselsil borçlulara etkisine ilişkin bu özel hükümle alacaklının sadece bir borçluyu ibra etmesi üzerine, ibra ettiği borçlunun iç ilişkideki payı kadar, diğer borçlulara karşı da alacak hakkını kaybedeceği hükme bağlanmıştır.
Karayolları zorunlu mali mesuliyet sigortası, işletenlerin ve işletenlerin kusurlarından kendi kusuru gibi sorumlu olduğu araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan diğer yardımcı kişilerin kusuru ile meydana gelen ve 2918 sayılı KTK’nın 85/1 maddesi kapsamında kalan zararlardan sorumlu olduğuna göre (KTK m. 91/1) işleten ve/veya araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan diğer yardımcı kişilerin zarar görene karşı tazminat yükümlülüğünün kalmadığı durumlarda …’nin de bu kişilere karşı herhangi bir sorumluluğu kalmayacaktır.
Somut olayda; davaya konu trafik kazası nedeniyle 27.05.2013 tarihli uzlaştırma tutanağı incelendiğinde, davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadan 1.500,00 TL’nin malik veya karşı araç sürücüsü tarafından ödenmesi karşılığında uzlaşmanın sağlandığı, belirtilen ödemenin davacıya yapılması sebebiyle davaya konu kazayla ilgili olarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/39064 sayılı soruşturma dosyasında uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmakla yukarıda zikredilen yasal düzenlemeler doğrultusunda soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağının kabulü ile davacının tazminat talebinin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle talebin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya ve davacıya geri verilmesine 06.12.2022 gününde oybirliği ile karar verildi.