Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/8082 E. 2022/10945 K. 27.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8082
KARAR NO : 2022/10945
KARAR TARİHİ : 27.09.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki yapılan muvazaalı işlemin iptali davası yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R
Davacı vekili, müvekkili ile davalı borçlu …’ün boşandıklarını, boşanma davası sonucunda maddi ve manevi tazminata hükmedildiğini, davalı borçlunun adına kayıtlı taşınmazını 01/03/2013 tarihinde diğer davalı …’a sattığını, yapılan satışın muvazaalı olduğunu belirterek yapılan satış işleminin iptalini, davalılardan … adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2016/11290 Esas 2019/2566 Karar sayılı ilamı ile davacının boşanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat alacakları olduğu boşanma davasının açıldığı 14/06/2012 tarihinden sonra 01/03/2013 tarihinde davalı borçlunun dava konusu taşınmazları elinden çıkardığı, mahkemece davacı ile davalı … arasında evlilik tarihinden 4721 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihine kadar 743 sayılı TMK’nın 170.maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejiminin, bu tarihten sonra boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK’nın 202. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu, davacının dava konusu taşınmazın edinilmiş mal olmadığını ispatlayamadığı gerekçesiyle yanılgılı ve hatalı bir değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre yapılan satış yönünden BK’nun 19.maddesindeki muvazaa olgusunun araştırılarak bu olgunun isbatı halinde davanın kabulüne, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuş, bozmadan sonra muvazaa iddiasının ispatlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava TBK’nın 19.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir.
Davacı …’in boşanmadan kaynaklanan alacağı olduğu, boşanmadan çok kısa bir süre sonra içinde oturduğu taşınmazın, borçlu konumundaki eski eşi tarafından, davalı …’ye satıldığı, bu satışın muvazaalı olduğu iddia edilmiş, mahkemece muvazaa olgusunun ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamıştır.
Davacı ve borçlunun ortak çocukları …, 02/10/2015 tarihli ifadesinde üçüncü kişi… ile babaannesinin çocukluk arkadaşı olduğunu, uzaktan akraba olduklarını belirtmiştir. Davalı üçüncü kişinin kardeşi … ise ifadesinde dava konusu evin tanımadıkları bir şahıs tarafından gösterildiğini, evi gezemediklerini emsalini gördüklerini, evi satan ikişinin ablası ile irtibata geçtiğini halen evde eşinin oturduğunu icra kanalı ile ilerde çıkacağını ona göre alıp almayacağını sorduğunu ablasının durumu kabul ettiğini belirtmiştir.
Davalı borçlu ve üçüncü kişinin nüfus kayıtlarından Kocaeli/İzmit Eminbayraktar köyü cilt 34 nüfusuna kayıtlı oldukları anlaşılmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalıların önceden birbirlerini tanıdıkları, taşınmazda borçlunun eski eşinin oturduğu ve evin satışından haberdar olmadığı, ancak icra kanalı ile çıkarılacağının üçüncü kişi tarafından bilindiği, sonrasında davacının icra yolu ile taşınmazdan çıkarılmasına karşın üçüncü kişinin taşınmaz ile ilgili hiçbir tasarrufunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durum, davalıların eylem birliği içinde yaptıkları satışın salt davacının alacağını engellemeye yönelik muvazaalı bir satış olduğunun kabulünü gerektirir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27/09/2022 günü oybirliğiyle karar verilmiştir.