Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/8003 E. 2022/12980 K. 25.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8003
KARAR NO : 2022/12980
KARAR TARİHİ : 25.10.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; İtiraz Hakem Heyetince verilen 14/03/2022 tarih 2019/KIT-27-2 sayılı kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, davacının 2003 yılından itibaren özel sağlık sigortası yaptırdığını, davalı … nezdinde 29.04.2013–29.04.2014 tarihlerini kapsayan limitsiz sağlık sigorta poliçesi bulunduğunu belirterek, ameliyatı nedeni ile ödemek durumunda kaldığı üç adet fatura bedeli toplamı 72.708,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma, toplanan kanıtlara göre, Allianz Sigorta A.Ş’nin, kendisine gönderilen belgeler doğrultusunda sözleşme kurulumu ve sonrasında poliçe düzenleme yoluna gittiği, sigortalının boy/kilo oranı nedeni ile ek prim uygulaması yaptığı, sigortalının da poliçeyi bu şekliyle kabul ettiği, sigortalının var olan olumsuz sağlık bilgilerine vakıf olunması halinde sözleşmenin bu haliyle düzenlenmesinin mümkün olamayacağı ve davalı … şirketinin, Türk Ticaret Kanunu’nda ve Sağlık Sigortası Genel Şartları’nda yer alan maddelere uygun şekilde hareket ettiği sonucuna varıldığından başvurunun reddine karar verilmiş, davacı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince, başvuru formunun sigortalı tarafından doldurulduğu ve sağlık beyanına ilişkin bilgilere yer verildiği, boy/kilo dengesi hariç şirkete intikal eden belgelerden sigortalı adayının sağlık beyanlarında bir sıkıntı olmadığı ancak, poliçe tanzimi aşamasında söz konusu hususların acente tarafından dikkate alınmadığının anlaşıldığı, sonuçta hem sigorta şirketinin, hem sigortalının, hem de acentenin olayda kusurlu olduğu, davalı … şirketinin, gözardı edilmeyecek hastalıkları olan sigortalı adayının bu hastalıkları yok saymasının mümkün olamayacağından, mevcut hastalıkları tamamen teminat dışı bırakıldığına ilişkin poliçede bir ifadeye rastlanmamakla ve sigortalının uzun süredir sağlık sigortası kapsamında olması, bu dönem sağlık sorunlarının sisteme yansımış olması, sigortalının sağlık geçmişini saklama kastının bulunmadığı anlaşılmakla, proporsiyon uygulayarak sonuca gidilmesi gerektiği gerekçesi ile başvurunun kısmen kabulü ile 27.414,49 TL fatura bedelinin fatura tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiş,
karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/6413E.-2018/63K. sayılı ilamında özetle “…Davalı tarafından dosyaya başvuru formu sunulmadığı, bu halde koroner anjiyo dışında hipertansiyon ve şeker hastalığının da bildirilmediği gerekçesi ile sözleşmenin iptal edildiği hususunun açıklık kazanmadığı, yine davacının acenteden temin edilen ön bilgi ve bilgilendirme formlarını doldurmadığı ve bu belgeler altındaki imzaların kendisine ait olmadığı iddiaları karşısında, davalı … şirketinden eksik olan tüm belge asıllarının temini ile gerektiğinde bu belgeler üzerinde konusunda uzman bilirkişilerce inceleme yapılmak ve davacı iddiaları karşılanmak suretiyle, sigortalı davacının var olan hastalıklarını bildirip bildirmediği hususu tespit edilerek buna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetli olmamıştır. “denilerek karar bozulmuştur. Bozma sonrası alınan 29.01.2019 tarihli aktüer raporu ve tüm dosya kapsamına göre başvurunun kabulü ile 72.708,00 TL’nin 06.02.2014 fatura tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 18.02.2021 tarih ve 2020/5445 Esas- 2021/1615 Karar sayılı ilamında özetle “…Bozma sonrası alınan bilirkişi raporunda imza incelemesinin aktüer bilirkişi tarafından yapıldığı anlaşılmakla, davacının ön bilgi ve bilgilendirme formlarındaki imzaların kendisine ait olmadığı iddialarının yeterince incelenmediği anlaşılmaktadır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Buna göre söz konusu belgeler üzerinde konusunda Grafoloji uzmanı tarafından inceleme yapılmak suretiyle, sigortalı davacının var olan hastalıklarını bildirip bildirmediği hususu tespit edilerek buna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetli olmamıştır.” şeklindeki gerekçe ile karar bozulmuştur. Bozma sonrası İtiraz Hakem Heyeti tarafından uyuşmazlığın süre sınırlaması olmayan genel mahkemelerde çözümlenmesini temin amacı ile dosyadan el çekilerek, itirazın ve başvurunun esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş, davacı vekili kararı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle, İtiraz Hakem Heyeti tarafından dosyadan el çekme kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan İtiraz Hakem Heyeti kararının ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 44,80 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 25.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.