YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/750
KARAR NO : 2022/11716
KARAR TARİHİ : 06.10.2022
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 15.09.2012 tarihinde davalının trafik sigortacısı olduğu araçta sürücü olarak bulunan müvekkillerinin desteği …’un karıştığı tek taraflı trafik kazası neticesinde vefat ettiğini belirterek, belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik desteğin eşi … için 500,00 TL, desteğin oğlu … için 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talep arttırım dilekçesi ile desteğin eşi … için 126.355,91 TL’ye, desteğin oğlu … için 9.324,22 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile;İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, davanın kabulü ile davacı … için 126.355,91 TL ve davacı … için 9.324,22 TL destekten yoksun kalma tazminatlarının dava tarihi olan 21.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK’ya eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı dikkate alındığında 2021 yılı için 78.635,57 TL’dir.
HMK 362/1-a ve 362/2. maddeleri gereğince temyiz edenin sıfatına göre hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri 78.635,57 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi kabil değildir. Kesin olan kararların temyizinin istenilmesi halinde bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi tarafından bu konuda temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, verilmemiş olması halinde Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebilecektir.
Bölge Adliye Mahkemesince davacı … lehine hükmedilen 9.324,22 TL destekten yoksun kalma tazminatının temyiz kabiliyeti olmayıp davalı vekilinin davacı …’a yönelik temyiz dilekçesinin HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin …’a yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
2-a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-b)Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir.
Maddi tazminatın (zararın) hesaplanmasında gelirin doğru olarak belirlenmesi önemli bir yer tutmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde desteğin kazadan önce kendisine ait minibüs işlettiğini ve asgari ücretin üzerinde gelirinin olduğunu iddia etmiştir.
Mahkemece, yıllık gelir vergisi beyannamesine göre desteğin asgari ücretin 2.333 katı gelirinin olduğu kabul edilerek hükme esas alınmıştır.
Desteğin işi yürütürken kişisel yetenek ve emeği ile gelire sağladığı katkı oranında, davacının zarara uğradığının kabulü gerekmektedir. Mahkeme tarafından bu hususta herhangi bir irdeleme ve araştırma yapılmadan, hesaplanan tazminatın hüküm altına alınması doğru değildir.
Buna göre, kendisine ait minibüsün işletilmesi sırasında desteğin şahsi katkısı belirlenmeli ve bu kişinin yerine başkasının çalıştırılması halinde ona ödenecek ücretin ne kadar olduğu tespit edilerek, anılan tüm bu araştırmaların sonuçları dahilinde gerçek gelirin net biçimde saptanmasından sonra, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden, tazminat hesabı konusunda ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacı …’a yönelik temyiz dilekçesinin HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince REDDİNE; (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacı …’a yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA; dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 06.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.