Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/681 E. 2023/5926 K. 03.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/681
KARAR NO : 2023/5926
KARAR TARİHİ : 03.05.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/938 E., 2021/940 K.
SAYISI : 2021/İHK-40414
HÜKÜM/KARAR : Başvurunun Kabulü-İtirazın Reddi
SAYISI : K-2021/128260

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiştir.

… kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının zorunlu trafik sigortacısı olduğu ve davacının yolcu olarak bulunduğu aracın 06.12.2019 tarihinde karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucunda davacının yaralanıp % 8 oranında malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 12.07.2021 tarihli bedel artırım dilekçesiyle talebini 134.011,79 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafa 26.10.2020 tarihinde 14.178,00 TL ödeme yapıldığından davalının sorumluluğunun kalmadığını, maluliyet tespitinin hatalı olduğunu, kusur tespiti ve müterafik kusur indirimi ile hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, hesaplamanın TRH 2010 Yaşam Tablosu ve devre başı ödemeli belirli süreli rant uygulamasına göre yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. … KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazadaki tam kusuru ve davacının sunduğu rapordaki % 8 maluliyet oranı üzerinden, aktüer raporu ile tazminatın TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant uygulama yöntemine göre usulünce hesaplandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, toplam 134.011,79 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 26.10.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili itiraz dilekçesinde; davacıya yapılan ödeme nedeniyle davalının sorumluluğunun kalmadığını, karara esas alınan maluliyet raporunun ilgili yönetmeliğe uygun olmadığını, kusuru kabul etmediklerini, hatır ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, TRH 2010 Yaşam Tablosu % 1.8 teknik faiz uygulama yöntemine göre hesaplama yapılması ve vekalet ücretine tarifeye göre belirlenen ücretin 1/5’i oranında hükmedilmesi gerektiğini belirterek Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile … kararına esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun biçimde düzenlendiği, davalı taraf sürücüsünün asli ve tam kusurlu bulunduğunu, müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılmamasında usulsüzlük görülmediği, hesaplama yönteminin Yargıtay içtihatlarına uygun bulunduğu, tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetli olduğu gerekçeleri ile itirazın reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; kusur tespiti yapılması ve müterafik kusur indirimi ile hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, hükme esas alınan hesaplama yönteminin hatalı olup TRH 2010 Yaşam Tablosu ve % 1.8 teknik faiz uygulama yöntemine göre hesaplama yapılması gerektiğini, faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlendiğini ve vekalet ücretine 1/5’i oranında hükmedilmesi gerektiğini belirterek … kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe:
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı … tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (…) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 51 inci ve 54 üncü maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 17 nci maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, kusur raporu ile maluliyet raporunun mevzuata uygun olmasına, müterafik kusur indirimi uygulanmamasının isabetli bulunmasına, hesaplama yönteminin içtihatlara uygun olmasına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 87 nci maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 51 inci maddesi uyarınca hatır için karşılıksız yolcu taşıma veya aracı kullandırmada genel hükümlere göre tazminattan uygun bir indirim yapılması, doktrinde ve Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiştir.

Hatır için yolcu taşıma veya aracı kullandırmadan söz edebilmek için, ölen veya yaralananın bir menfaat karşılığı olmaksızın taşınması veya aracın kullanılması, diğer bir deyişle taşıma veya kullanmada ölen veya yaralananın menfaatinin bulunması gerekir. Bu nedenle taşıma veya kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir menfaatinin bulunması hâlinde hatır taşımasından söz edilemez. Bu bakımdan hatır ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma veya kullanmanın kimin menfaatine olduğunun belirlenmesi önemlidir. Taşıma veya kullandırma, ekonomik yarar için olabileceği gibi ortak toplumsal değerler nedeniyle de olabilir. Ancak yakın akrabaların ve eşin taşınmasında bir menfaatten söz edilemeyeceği için hatır için taşımadan da bahsedilemez. Hâkim, gerekçesini kararında tartışmak ve nedenlerini göstermek koşuluyla tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda da değildir.

Somut olayda; davalı vekilince başvuruya cevap ve itiraz dilekçelerinde hatır için taşıma def’inde bulunulmuştur. Kaza nedeniyle yürütülen soruşturma aşamasında sürücü ve davacı arkadaş olduklarını ve birlikte yola çıktıklarını beyan etmişlerdir. Davacının, davalı şirkete sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğu ve sürücü ile arkadaş oldukları sabit olup davacının taşıma için arkadaşına ücret ödemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu kabul edilmelidir. Bu durumun aksi ispat edilemediğinden davalı … şirketinin süresinde yapılan hatır için taşıma savunmasına itibar edilerek TBK’nın 51 inci maddesi gereğince Dairemizin yerleşik uygulamasına göre % 20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmak suretiyle davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3. Sigorta tahkim yargılamasında hükmedilecek vekalet ücreti ile ilgili olarak;
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17 nci maddesinde “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” hükmü yer almaktadır.

Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü fıkrasında (19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 6 ncı maddesi ile eklenen) “Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” düzenlemesi mevcuttur.

Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 17/2 nci maddesi ise “Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine bu Tarifeye göre hesaplanan ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” şeklinde düzenlenmiştir.

Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT’nin 13 ve 17 nci maddeleri gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazla vekalet ücretine karar verilmesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2) ve (3) numaralı bentlerinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan … kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,

03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.