YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6160
KARAR NO : 2022/13614
KARAR TARİHİ : 02.11.2022
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda, İtiraz Hakem Heyetince verilen 12/10/2020- 2020/İHK-19187 sayılı kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalı tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan araç ile davacının sürücüsü olduğu aracın 19/12/2014 tarihinde karıştığı trafik kazası neticesinde, davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 800,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 200,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 1.000,00 TL tazminatın sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, sonrasında talebini ıslah ile 71.268,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kabulü ile 2.582,70 TL geçici iş göremezlik ve 68.684,91 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 71.267,61 TL maddi tazminatın 18/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti tarafından; itirazların reddine dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre, davacının 19/12/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle sağ parietalde, mandibula, maksillada kırık oluşacak şekilde yaralandığı, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 28/11/2019 tarihli raporla, fiziki muayenesi yapılmak suretiyle %8,1 oranında malul kaldığının belirlendiği anlaşılmıştır.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK md. 52’de düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Dosyaki bilgi ve belgelerden; kaza günü motosiklet sürücüsü olan davacının meydana gelen çift taraflı kazada yaralandığı, yaralanma bölgelerinin ise sadece baş bölgesinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar olayla ilgili davacının yoğun bakımda olması, tanık ve kamera kaydı olmaması nedeniyle kaza tespit tutanağı düzenlenmediği ve kask takılıp takılmadığı hususunun da belirsiz olduğu anlaşılmışsa da davacının yaralanma bölgelerinin münhasıran baş bölgesinde bulunduğu değerlendirildiğinde, zararın oluşmasında kask takmayan davacının müterafik kusuru bulunduğunun kabulü ile hesaplanacak tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiştir.
3-Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, davacı lehine 10.064,79 TL vekalet ücretine hükmedilmiş; davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazları da İtiraz Hakem Heyeti tarafından reddedilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17. md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16. maddesinin 13. fıkrasına “tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir” hükmü eklenmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 17/2. maddesinde ise “Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir” düzenlemesi yapılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16. maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 13. maddesi ve AAÜT’nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02/11/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.