Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/5956 E. 2022/13121 K. 26.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5956
KARAR NO : 2022/13121
KARAR TARİHİ : 26.10.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince verilen 19/08/2019 – 2019/İHK-10233 sayılı kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 11/04/2017 tarihinde davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazasında, araç içeresinde yolcu konumunda bulunan …’nın yaralandığını, sağlık kurulu raporu ile sabit %15 sürekli maluliyet oluştuğunu, yapılan başvuruya rağmen davalı … şirketinin 15 günlük yasal süre içerisinde cevap vermediğini belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL cismani zarar tazminatının 11/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 84.068,10 TL olarak belirlemiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; başvurunun kabulüne, 84.068,10 TL tazminatın 31/07/2018 tarihinden yasal faizi faizi ile tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekilinin itirazı üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının kabulü ile ara kararla alınan maluliyet raporunun poliçe tanzim ve kaza tarihinde geçerli Özürlülük Ölçütü Yönetmeliğine göre düzenlenmemiş olması, düzenlenen raporda başvuru sahibinde meydana geldiği iddia edilen maluliyet ile trafik kazası arasında uygun illiyet bağı bulunduğunun tespit edilememiş olması nedeniyle kararın kaldırılmasına, başvurunun reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” düzenlemesini içermektedir. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır
Somut olayda; kaza tarihi 11/04/2017 olup, Uyuşmazlık Hakem Heyetince Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü Tıp Bilimleri ABD Başkanlığı Adli Kurul tarafından düzenlenen 24.05.2019 tarihli “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri ve ekindeki cetveline göre düzenlen rapora istinaden davacının %13 oranında malul kaldığı kabul edilerek buna göre yapılan hesaplama doğrultusunda karar verildiği anlaşılmıştır. İtiraz Hakem Heyetince, Uyuşmazlık Hakem Heyetince ara kararla alınan maluliyet raporunun poliçe tanzim ve kaza tarihinde geçerli Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği’ne göre düzenlenmemiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık hakem Heyetince ara kararla alınan raporun kaza tarihinde geçerli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre alınmış maluliyet raporu niteliğinde olduğu ve hükme esas alınabileceği anlaşıldığından İtiraz Hakem Heyetince, davalı vekilinin diğer itirazlarının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile başvurunun reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26/10/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.