Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/5744 E. 2022/12333 K. 17.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5744
KARAR NO : 2022/12333
KARAR TARİHİ : 17.10.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili tarafından , davalı … aleyhine 04.04.2012 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine dair verilen 14.10.2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

K A R A R

Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının Yeni Çivril Sağ Sahil Sulama Birliği’nin eski başkanı olduğunu, İçişleri Bakanlığı tespit raporu ile kurum zararına neden olduğunun anlaşıldığını, davalı hakkında Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2010/260 esas sayılı dosya ile yargılamanın devam ettiğini, oluşan kurum zararının tahsili amacı ile davalı aleyhine başlatmış oldukları icra takibine itiraz ettiğini belirterek davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, ceza yargılaması sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı vekilinden ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu ile dava konusu alacağın ilişkilendirilmesi istendiği, bu konuda davacı vekili tarafından herhangi bir cevap verilmemiş olduğu, bu nedenle davacının davasını ispat edemediği belirtilerek davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili taarfından temyizi üzerine; Dairemizin 28.09.2015 gün 2014/12574 E. 2014/12574 K. sayılı ilamı ile “Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerden, davalı hakkında, tespit raporundan sonra Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2010/260 esas sayılı dosya ile kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK’nin 74. maddesi (818 sayılı BK 53) uyarınca ceza mahkemesinin kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de somut olayın özelliği itibariyle maddi olgunun ve davalıların sorumluluğunun tespiti açısından ceza davasının sonucu önem arz etmektedir. Şu durumda mahkemece, ceza dosyasının kesinleşmesi beklenerek, sonucuna göre işlem yapmak üzere ve gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonrasında dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uygun yapılan yargılama neticesinde, mahkemece “maddi olgunun tespiti için ceza yargılamasının beklenildiği, Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/260 Esas sayılı dosyasında davaya konu icra dosyası ile takibe konu tutar yönünden ödemelerin yapıldığı, ancak usule uygun yapılmadığı, usulsüz ödemenin kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye sebebiyet verdiğinin değerlendirmesi için yeterli bir gerekçe oluşturmaması nedeniyle ceza tayini yoluna gidilmediği, söz konusu durumun da Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi 2019/641 esas 2019/1413 karar sayılı ilamında kaldırmaya konu edilmediği anlaşılmakla söz konusu ödemeleri yapıldığının tespit olduğu, davalının bu tutar yönünden zarara neden olmadığının ceza yargılaması ile ortaya konduğu” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, söz konusu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 21,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 17.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.