Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/5672 E. 2022/11038 K. 28.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5672
KARAR NO : 2022/11038
KARAR TARİHİ : 28.09.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Hükmüne uyulan Dairemizin 02/06/2021 tarih ve 2021/2977 Esas – 2021/2268 Karar sayılı ilamında “Somut olayda, davaya konu minibüs ile …arasında taşıma işi yapıldığı, kazanın… arası yolcu taşıma sırasında gerçekleştiği, taşımanın ticari şekilde ücret karşılığı yapıldığı anlaşılmaktadır. O halde; Türk Ticaret Kanununda düzenlenen yolcu taşımada, davaya konu taşımanın ticari bir taşıma olduğu, ücret karşılığı yapıldığı gözetildiğinde taşımanın zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk teminatı kapsamında kaldığının kabulü ile işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamı sonrası, İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekilinin davacı …’ya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, 5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30/12. maddesi gereği sigorta tahkim komisyonlarının 40.000,00 TL’yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
…; başvuranın talebinin kısmen kabulü ile davacı … için 32.704.39 TL’nin davalıdan tahsiline karar verdiğine göre; davalı aleyhine hükmedilen miktar 40.000,00 TL’lik kesinlik sınırı altında olduğundan, karar kesin niteliktedir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacı … yönünden temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin davacı …’e yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, … kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik’in 16. maddesine eklenen 13. fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nispi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nispi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; …’nce hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 13. maddesi ve AAÜT’nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi ve İtiraz hakem heyetince davalının bu yöne ilişkin itirazının reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın 6100 sayılı HMK’nın 370. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacı …’ya yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacı …’e yönelik sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile … kararının, hüküm kısmının 3. bendindeki “6.662.03 TL” rakamının hükümden çıkartılarak, yerine “5.100.00 TL” rakamının yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ve davacıya geri verilmesine 28.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.