YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5525
KARAR NO : 2022/11850
KARAR TARİHİ : 10.10.2022
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar … ve … vekili Av…. tarafından, davalı … aleyhine 04.10.2019 gününde adli yardım talepli olarak verilen dilekçe ile kasten adam öldürme nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.12.2021 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Hükmüne uyulan Dairemizin 15.06.2021 gün 2021/829 E. 2021/3081 K. sayılı ilamında; “Dava kasten adam öldürme nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir. Gerçek zarar miktarı hak sahiplerinin ve desteğin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Gerçek zarar hesabı ise özü itibariyle, varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
Eldeki dosyada ise, yerel mahkemece hükme esas alınan 28.07.2020 tarihli aktüer raporunda; kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresinin belirlenmesinde 1931 tarihli PMF yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapıldığı görülmüş olup, bilirkişi raporu yukarıda açıklanan Yargıtay uygulamasına uygun ve hüküm tesisine elverişli değildir. Açıklanan maddi ve hukuksal olgulara temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak ve kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle, destek zararı hesabında yerleşiklik kazanmış kriterlere uygun olarak, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda zarar hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınması gerekirken, tazminat hesaplama esaslarına uygun olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uygun yapılan yargılama neticesinde, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, söz konusu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 9.336,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 10.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.