Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/5519 E. 2023/635 K. 18.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5519
KARAR NO : 2023/635
KARAR TARİHİ : 18.01.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

HÜKÜM/KARAR : Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 2.Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.01.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Av. … ile davalı … vekili Avukat … gelmişler, diğer davalı … adına duruşmaya katılan olmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; borçlu … hakkında yapılan takibin semeresiz kaldığını, borçlunun dava konusu taşınmazını 21.02.2018 tarihinde diğer davalı annesi …’e devrettiğini belirterek bu tasarrufun iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin mali durumunun bozulduğunu, borçlarını ödeyebilmek için eşinden ve diğer davalı annesinden borç para aldığını, borçlarını ödeyemeyince başka hacizlerin gelmesini engellemek için dava konusu evi annesine devrettiğini belirtmiştir.

2. Davalı … vekili, müvekkilinin borçlu oğlunun bir kısım borçlarını ödediğini ayrıca yeniden bedel ödemek sureti ile satın aldığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında gerçekleşen tapu devrinin dava dışı icra dosyasına yapılan ödemeler doğrultusunda gerçekleştiği, devrin ivazlı olduğu, davalılardan Zeynep’in davalı …’in gerçek başka bir borcunu ödeyerek taşınmazı kendi üzerine aldığı, davaya konu icra takibinin de taşınmazın devrinden sonra başlatıldığı göz önünde bulundurulduğunda davalılar arasında gerçekleştirilen taşınmazın devrine ilişkin tasarruf işleminin gerçek bir devir olduğu, davacıyı zarara uğratmak kastı ile alacaklıdan mal kaçırmak amacı ile yapılan bir devir olmadığı kanaatine varıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Anayasa Mahkemesinin İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 278 inci maddesindeki neseben hısımlar arasındaki bağışlama hükmünde olan tasarruflar bakımından değerlendirme yaptığını ve iptal kararı verdiğini, alt soy ve üst soy bakımından iptal kararı verilmediğini,

2. Cevap dilekçesinde yer alan ikrar niteliğindeki beyanların mahkemece değerlendirilmediğini,

3. Mahkemece delillerin değerlendirilmesinde açıkça yanılgıya düşüldüğünü, bankaya yapılan ödeme ile taşınmazın devrinin birbirinden farklı olduğunu, banka kayıtlarına göre ödemenin 29.01.2018 tarihinde yapıldığını, taşınmazın satışının ise 1 ay sonra normal bir satış işlemi gibi yapıldığını, davalı tanıklarından Rıza Güney’in de davalılardan Zeynep’in taşınmaza ihtiyacı olmadığını belirttiğini, davalının taşınmaza ihtiyacı olmadığı halde borçlu oğlunun borçlarından dolayı, taşınmazın satılmasını önlemek için satın aldığını, tasarrufun İİK m. 280 uyarınca iptali gerektiğini, ayrıca İİK’nın 278 inci maddesi hükümlerinin de uygulanması gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlunun annesi olan davalılardan Zeynep Biçer’in, başkaca borçlarını ödemiş olması nedeniyle borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kasdını bilebilecek durumda olduğu, tasarrufun bu yönüyle İİK’nın 280 inci maddesi uyarınca iptale tabi olduğu gibi borca karşılık yapılan ödemeler esas alınarak yapılmış tasarrufların İİK’nın 279/2 nci maddesi uyarınca da iptale tabi olduğundan, mahkemece açıklanan olgular ve yasal düzenlemeler gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı … vekili, müvekkilinin mali durumunun bozulduğunu, borçlarını ödeyebilmek için eşinden ve diğer davalı annesinden borç para aldığını, borçlarını ödeyemeyince başka hacizlerin gelmesini engellemek için, dava konusu evi annesine devrettiğini mal kaçırma amacının olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalı … vekili, müvekkilinin borçlu oğlunun bir kısım borçlarını ödediğini ayrıca yeniden bedel ödemek sureti ile satın aldığını, kararın bozulması gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
2.2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun İİK’nın 277 ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

8.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalılara yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.