Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/5477 E. 2023/634 K. 18.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5477
KARAR NO : 2023/634
KARAR TARİHİ : 18.01.2023

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1001-2022/807
HÜKÜM/KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 16.Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/702-2020/37

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 18.01.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen gün ve saatte davacı vekili Av. … ile davalı … vekili Av……, ve davalılar …, … vekili Av. … geldiler. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılar … ve … hakkında yaptıkları takip sırasında borçlarını karşılayacak haczi kabil mallarının bulunmadığını, ancak alacaklılardan mal kaçırma amacıyla dava konusu taşınmazın 02.08.2018 tarihinde diğer davalı …’ya düşük bedel ile satıldığını öne sürerek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı borçlular vekili cevap dilekçesinde, alım satımın gerçek olduğunu, taraflar arasındaki akrabalık bağının önemli olmadığını haksız açılan davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; tarafların kuzen olduklarını, ancak sosyal bir birlikteliklerinin olmadığını, sırdaş olmadıklarını, müvekkilinin dava konusu evin satılığa çıktığını satıştan 1 ay kadar önce ortak dostlarından duyduğunu, bu ortak dostlarından evin 1 aydır satışta olduğunu, emlakçılara haber verildiğini, müvekkilinin maddi durumunun çok iyi olduğunu, aynı bölgede oturduğunu, İstanbul’da eğitimini tamamlayıp İzmir’e yerleşmeyi planlayan kızlarının oturması için evi almaya karar verdiklerini, satış bedelinin 2.390.000,00 TL olduğunu, tapuda ödenen miktardan ayrı olarak çekle ödemeler yaptıklarını beyan ederek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi, ivazlar arasında önemli oransızlık olmadığı, davalı …’in borçlular ile akrabalık ilişkisi olsa da, borçluların mali durumunu bilebilecek yakınlıkta olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalıların 2.390.000,00 TL ödediklerini ispatlayamadıklarını, 1.205.000,00 TL gibi bir meblağın elden ödenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, borçlu … ile davalı …’nın teyze çocukları olduklarını, borçluların maddi sıkıntı içinde bulunduğunu ve alacaklılardan mal kaçırma kastını bilmediklerini ispatlayamadıklarını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıların aciz halinde oldukları, davalı borçlular ile davalı 3. kişinin aralarındaki akrabalık ilişkisi ve 3. kişi …’nın eşinin kardeşi olan tanık …’ın beyanında davalı borçluların işlerinin iyi olmadığını bildiğini kabul ettiği dikkate alındığında ağabeyinin eşi olan davalının da borçluların mali durumunu bilebilecek durumda olduğunun kabul edilmesi gerektiği, … vekilinin tapuda beyan edilen satış miktarı olan 1.205.000,00 TL’nin elden ödendiği savunması, bu miktarda paranın kaynağı banka kayıtları ile ispatlanmadığından, nakit olarak evde tutulmasının ekonomik gerçeklere uygun olmadığı kanaati ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; tarafların eşlerinin arası bozuk olduğu için görüşmediklerini, arkadaşları ile bir yemek sırasında satışı öğrendiklerini, evi satıp daha makul bir eve taşınmak istediklerini satıcıların mali durumunun iyi olmadığının belirtilmiş olmasının, mal kaçırma amaçlarının bilindiği şeklinde yorumlanmasının hatalı olduğunu, bedelin bir kısmının nakit bir kısmının vadeli ödendiğini belirterek, mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

2. Davalı borçlular vekili temyiz dilekçesinde; dava açıldığı tarihte kesinleşmiş bir takibin olmadığını, itirazın iptali davasının sonuçlanmadığını, takip dayanağı kredilerde müvekkillerinin kefil olduğunu, birden fazla takip yapıldığını, ipotekli taşınmazların borcu karşılamaya yeteceğini, ivazlar arasında oransızlık olmadığını, davalıların kuzen olmalarının tek başına satışın iptali nedeni olamayacağını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369, 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 277 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine,itirazın iptali davasının davalılarca temyiz edilmemiş olmasına, ipotekli taşınmazların borcu karşılamaya yeterli olmamasına, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalılar vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

8.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalılara yükletilmesine,

Dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.