Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/52 E. 2022/11357 K. 03.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/52
KARAR NO : 2022/11357
KARAR TARİHİ : 03.10.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasından dolayı yerel mahkemece verilen, gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemiz’in 06.07.2021 gün ve 2021/17979-2021/4242 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. -K A R A R

Mahkemenin, davanın kabulüne ilişkin kararı Dairemiz’in 06.07.2021 gün ve 2021/17979-2021/4242 sayılı ilamı ile mahkemece muvazaa iddiasının incelenerek tespitine karar vermekle yetinilmesi gerekirken, muvazaalı olduğu iddia edilen Devrekani İcra Müdürlüğü’nün 2014/49 sayılı icra takip dosyası ile davalı …’in maaşı üzerine konulan 1.sırada haciz işleminin muvazaa nedeni ile iptali ile maaş hacizlerinden dolayı davalı …’a ödenen kesintinin davacıya ödenmesine, (Kastamonu 2. İcra Müdürlüğü’nün 2015/2291 sayılı dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere) karar verilmesi doğru görülmediğinden bozulmuş, davacı vekili bozma kararının hatalı olduğundan bahisle karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dosyanın yeniden yapılan incelemesi sonucunda:
Dava BK’nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir.
Davacı; eldeki davada davalıların muvazaalı alacak yaratarak davalı …’in diğer davalı hakkında icra takibi yapıp başka bir haciz yapmadan maaş haczi yaptığını, kendi hacizlerinin önüne geçtiğini ileri sürüp muvazaalı takibin iptalini ve maaş haczi ile tahsil edilen miktarın davalıdan tahsili ile kendisine ödenmesini istemiştir.
Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın tasarrufun aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu gözetildiğinde, İİK’nun 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanıp davacı, iptal ve tescile gerek olmaksızın tasarruf konusu üzerinde haciz ve satış isteyebilmeli, davalı 3.kişinin muvazaalı işlem ile tahsil ettiği para varsa bu para, davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilebilmelidir.
Somut olayda davalılar arasında yapılan tasarruf konusu icra takibinde muvazaanın gerçekleştiğini davacı, delilleri ile ispat etmiş ve mahkemece bu husus değerlendirilmiş, söz konusu muvazaalı icra takibinde davalı 3.kişi … tarafından davalı borçlu …’in maaşına konulan hacizler nedeniyle davalı …’a ödenen kesintiler hakkında içtihatlara uygun olarak tahsil kararı da verilmiştir.
Bu durumda, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin bozma ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemiz’in 06.07.2021 gün ve 2021/17979-2021/4242 sayılı bozma ilamının kaldırılmasına 19.11.2020 tarih ve 2020/18-2020/252 sayılı yerel mahkeme kararının ONANMASINA, peşin alınan tashihi karar harcının istek halinde karar düzeltme isteyen davacı’ya geri verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 10.187,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı …’dan alınmasına 03.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.