YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5035
KARAR NO : 2022/13771
KARAR TARİHİ : 03.11.2022
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 10/09/2007 tarihinde, müvekkillerinin oğlu …’nın yolcu olarak bulunduğu davalıya zorunlu mali mesuliyet sigortalı aracın tek taraflı kazasında vefat ettiğini belirterek belirsiz alacak olarak davacı anne ve baba için ayrı ayrı 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; taleplerini 16/05/2016 tarihinde toplamda 13.532,00 TL’ye artırmış, bozma sonrasında 21/09/2021 tarihli dilekçesi ile davacı anne için 46.994,07 TL’ye, davacı baba için 22.223,26 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 07/07/2020 gün ve 2019/6672 E. 2020/4423 K. sayılı ilamı ile hatır taşıması indirim oranın %20 olması gerektiği ve %20 oranında müterafik kusur nedeniyle indirim yapılması gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan delillere göre; davacıların davasının 21/09/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi de dikkate alınarak kabulü ile davacı … için 22.233,26 TL, davacı … için 46.994,07 TL destekten yoksun kalma tazminatının kısmi ödemenin yapıldığı 04/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Bir davada mahkemenin veya tarafların yapmış oldukları bir usul işlemi nedeniyle taraflardan biri lehine, dolayısıyla diğeri aleyhine doğan ve gözetilmesi zorunlu olan hakka, usulü kazanılmış hak denilir. Bu nedenle mahkeme kararının, Yargıtay ilgili hukuk dairesi tarafından bozulmasından ve yerel mahkemece bozmaya uyulmasından sonra, mahkemece, hükmün Yargıtay bozma kararı dışında kalarak kesinleşmiş olan kısımları hakkında yeni bir karar verilemez.
Her ne kadar mahkemece bozma ilamına uyulduğu belirtilmiş ise de, usulü kazanılmış haklar göz önüne alınmamıştır. Şöyle ki; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk karar, yalnızca davalı … vekili tarafından temyiz edilmiş ve davalı … yararına hatır taşıması indirim oranın %20 olması gerektiği ve %20 oranında müterafik kusur nedeniyle indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Davacıların davasının kısmen kabulüne dair verilen ilk karar davacı tarafça temyiz edilmeyerek davalı yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur.
O halde, mahkemece, bozma öncesi ilk karara esas alınan hesap raporunda belirlenen davacı zararından bozma doğrultusunda %20 hatır indirimi ve %20 müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken bu yön gözetilmeksizin yeniden hesap raporu alınıp davalı tarafın usulü kazanılmış hakları ihlal edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Kaldı ki,
Davalı … desteğin yolcu olduğu aracın trafik sigortacısı olup 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 93. ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik’in 24. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiği tarihte sigortaya konu motorlu aracın cinsine göre Hazine Müsteşarlığınca asgari tutarı belirlenen tarifedeki limitler uyarınca sınırlı sorumludur. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe limiti tarifeye göre kaza tarihi olan 10/09/2007 tarihi itibariyle kişi başına ölüm bakımından 80.000,00 TL olup davalı … şirketinin davadan önce ödemiş olduğu tutar da limitten düşüldüğünde mahkemece teminat limiti aşılarak davalı … aleyhine davacı … için 22.233,26 TL, davacı … için 46.994,07 TL olmak üzere toplam 69.217,33 TL’ye hükmedilmiştir. Mahkemece, davalı … yönünden teminat limiti dahilinde zararın tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde limit aşılmak suretiyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03/11/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.