Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/4691 E. 2022/12332 K. 17.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4691
KARAR NO : 2022/12332
KARAR TARİHİ : 17.10.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki haksız fiil nedeniyle maddi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/02/2021 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

K A R A R

Hükmüne uyulan Dairemizin 20/12/2018 gün 2016/14830 E. 2018/8212 K. sayılı ilamında; “…Mahallinde yapılan keşif sonucu hazırlanan 10/10/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirketin kamulaştırma sınırında kalan tesislerini deplase etmemesi nedeniyle meydana gelen olayda kusurlu olduğu mütalaa edilmiş, Mahkemece yukarıdaki gerekçelerle bu görüşe iştirak edilmemiştir. Uyarılara rağmen kabloların yerinin değiştirilmemesinin müterafik kusur olarak değerlendirilmesi doğru olmakla birlikte, uyuşmazlık teknik değerlendirme gerektirdiğinden, tarafların davaya konu zararın oluşumundaki kusur oranları bilirkişi marifetiyle tespit edilmelidir. Açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir…” “…Bilirkişi raporunda; zarar miktarı ile olay tarihinden dava tarihine kadar işlemiş olan avans faizi hesaplanmıştır. Mahkemece, toplam miktar üzerinden kusur indirimi yapılarak bakiye miktarın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir. Bu durum, faize faiz yürütülemeyeceğine ilişkin 6098 sayılı TBK’nın 121/son (818 sayılı BK’nın 104/son) maddesine açık aykırılık oluşturmaktadır. Mahkemece bu yön gözetilmeyerek hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir..” “…Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacının isteminin kazı sırasında hasarlanan yeraltı kablolarının onarımında kullanılan malzeme ve işçilik bedeli toplamına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, bir anonim şirkettir. Şirket faaliyetinin devamlılığının sağlanması için sürekli olarak istihdam ettiği işçileri bulunmaktadır. Davacının kendi işçilerine istihdam edilmelerinden dolayı ödediği mutad giderleri şirketin faaliyetinin devamlılığı için yapmak zorunda olduğu genel idare giderleri kapsamındadır. Şu durumda, davacı şirketin dava konusu hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutarak harcama yapıp yapmadığı araştırılmadan, bu konuda davacı tarafın delilleri sorulup toplanmadan özel olarak işçi tutulduğunun kabulü ile işçilik giderlerine ilişkin zarara da hükmedilmesi doğru olmamış, kararın gösterilen nedenle de bozulması gerekmiştir…” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uygun yapılan yargılama neticesinde, mahkemece davanın kısmen kabulüne, 3.547,67 TL tazminat üzerinden % 30 oranında kusur oranı düşülmek suretiyle 2.483,36 TL’nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, söz konusu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 89,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 17.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.