Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/4094 E. 2022/13629 K. 02.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4094
KARAR NO : 2022/13629
KARAR TARİHİ : 02.11.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 30.05.2018 tarih 2018/İHK-4321 sayılı kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
-K A R A R-
Davacı vekili müvekkili şirkete ait kamyonun 25.03.2017 tarihinde Mardin’in Nusaybin ilçesi civarında hareket halindeyken yanarak pert olduğunu, 26.03.2017 tarihli itfaiye tutanağında ”yangının elektrik kontağından çıktığı tahmin edilmektedir” yazıldığını, sigorta şirketinin araçta standart dışı yakıt kullanıldığı ve bu yakıtın yangına sebep olduğu gerekçesiyle ödeme yapmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL hasar bedelinin sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, İtiraz Hakem Heyetine başvuru sırasında ıslah ile talebini 67.500,00 TL’ye yükseltmiştir.

Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre talebin reddine
karar verilmiş; karara davacı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davacı vekilinin Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen 22.2.2018 tarih 2018/11582 sayılı kararına karşı yaptığı itirazın kabulüyle hakem kararının kaldırılarak yeniden karar oluşturulmasına, talebin kabulüyle 54.000,00 TL hasar tazminatının 14.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline, aracın hurdasının davalı … şirketine bırakılmasına dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Poliçe ve riziko tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret kanunu’nun 1427. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; “Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446. maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur.”
Kaza tarihinde yürürlükte olan Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.3.4.1. maddesinde, sigortacı hasar ihbarı üzerine talep ettiği belgelerin kendisine eksiksiz olarak verilmesi ve zararın eksper vasıtasıyla tespiti kararlaştırılmış ise eksper raporunun tesliminden itibaren en geç 10 iş günü içinde genel ve özel şartlar kapsamında gerekli incelemeleri tamamlamak ve ödemeye engel bir durumun bulunmaması halinde tazminat miktarını tespit edip sigortalıya ödemek zorundadır. Tazminat ödeme borcu her hâlde hasarın ihbarından itibaren 45 gün sonra muaccel olur düzenlemesi getirilmiştir.
Somut olayda; davadan önce zararın tazmini için sigorta şirketine başvurulmuş ve 03.04.2017 tarihinde riziko davalıya ihbar edilmiş, davalı … şirketinin davacıya hitaben 13.07.2017 tarihli yazı ile “araçta yasal olmadığı halde kullanılan standart dışı yakıt nedeniyle oluşacak yanma hasarlarının söz konusu ihmalin kast derecesinde olması sebebiyle ve ihlal ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı bulunuyor olması sebebiyle sigortacının tazminat veya bedel ödeme borcunun ortadan kalktığı bu nedenle tazminat talebinin değerlendirilemeyeceği..” şeklinde cevap verilerek hasar talebi reddedilmiştir. Buna göre davalı … şirketinin 18.05.2017 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler uyarınca, sigortacının belgeleri inceleme ile hasarı belirlemesinden sonra ve en geç hasar ihbarından sonraki 45. günün sonunda tazminatı ödeme yükümlülüğü altında olduğu gözetilerek 18.05.2017 tarihinden itibaren faize hükmetmesi gerekirken, yanılgılı şekilde 14.03.2017 tarihinin temerrüt tarihi olarak belirlenmesi ve bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.
3. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti’nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT’nin 13. maddesi ve AAÜT’nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın 6100 sayılı HMK’nın 370. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının 2 numaralı bendinde yer alan “14.03.2017” ibaresinin çıkartılarak yerine “18.05.2017” ibaresinin, 4 numaralı bendinde yer alan ”6.290,00 TL ” ibaresinin çıkartılarak yerine ”2.180,00 TL” ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle davalı yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine, dosyanın hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine; 02.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.