Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/3848 E. 2022/12152 K. 12.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3848
KARAR NO : 2022/12152
KARAR TARİHİ : 12.10.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tahkim davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonucunda; davacının davasının kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı vekili ve davalı vekili başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının reddine, davacı vekilinin itirazının kabulü ile başvurunun kabulüne dair verilen kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili 21/12/2018 tarihinde davalının trafik sigortacısı olduğu araç ile davacının sürücüsü olduğu aracın karıştığı kaza sonucunda davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 5.100,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatının 21/10/2019 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, dava değerini 216.053,49 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kısmen kabulü ile 172.842,00 TL’nin 01/11/2019 tarihi itibari ile hesaplanacak yasal faizi ile birlikte Doğa Sigorta A.Ş.’den tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine, 43.210,00 TL’lik kısmın reddine karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı vekilince ve davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine davalı vekilinin itirazının reddine, davacı vekilinin itirazının kabulü ile kararın kaldırılmasına, başvuranın talebinin kabulü ile 216.053,49 TL tazminatın 01/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Doğa Sigorta A.Ş.’den alınarak başvuru sahibine verilmesine, karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının meydana gelen kazada yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuştur.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü’ne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ne, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği’ne, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından hükme esas alınan Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı kurul raporunda davacının maluliyetinin Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğe ekli cetvellerdeki hesaplama yöntemine göre değerlendirilmesi sonucunda %26 engel oranı olduğu tespit edilmiş, Hakem Heyetince anılan rapor karara esas alınarak talebin kabulüne karar verilmiş, karara karşı itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince, davalı … şirketi vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporunun hatalı olduğuna dair yaptığı itiraz reddedilmiştir.
21/12/2018 kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri esas alınması gerekirken kaza tarihinde yürürlükte olmayan yönetmeliğe göre düzenlenen raporun karara dayanak yapılması doğru olmamıştır.
O halde, İtiraz Hakem Heyetince, Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalından “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre usulüne uygun, denetime ve karar vermeye elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla yeni bir rapor alınıp hasıl olacak sonuca göre, temyiz eden davalının lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebine yönelik gerçek zarar hesabı yapılırken, tazminat hesaplamasında TRH 2010 Tablosu’nun kullanılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak kaza tarihinde 42 yaşında olan davacının pasif döneminde TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre 100 yaşına kadar yaşayacağı düşünülerek hesaplama yapılmıştır. Oysa davacının pasif dönem hesabı yapılırken TRH 2010 yaşam tablosuna göre bakiye ömür süresi belirlenmeli, bakiye ömür süresine göre hesaplama yapılmalıdır. Karar bu yönü ile de hatalıdır.
4-Geri çevirme kararı sonrası dosyaya kazandırılan rücuya tabii gelir olup olmadığına ilişkin Kayseri Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kayseri Mali Hizmetler Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 23/02/2022 tarihli yazısında davacıya işgöremezlik ödemesi ve tedavi masrafları ödemesi yapıldığı, dava dışı karşı araç sürücüsü …’ın kusuruna tekabül eden rücuya tabi toplam 21.482,65 TL ana borcun 04/02/2020 tarih 2025218 sayılı borç belgesi ile …’a gönderildiğinin bildirildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu bakımdan, 506 sayılı Kanunun 26. maddesi şartları var ise davacıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi de isabetli olmamıştır.
5-Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete’de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 maddesinde “Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3), (4) ve (5) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12/10/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.