Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/3699 E. 2023/3298 K. 13.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3699
KARAR NO : 2023/3298
KARAR TARİHİ : 13.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/174 – 2016/859
HÜKÜM/KARAR : Direnme/ Davanın Kısmen Kabulü

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Dairece bozma kararı verilmiştir.

Mahkemece, Daire bozma ilamına karşı direnilmesine ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, bozma ilamının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiş; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.12.2021 tarih ve 2017/4-3141 Esas, 2021/1691 Karar sayılı ilamıyla direnmenin uygun olduğu gerekçesiyle dosya diğer hususlar değerlendirilmek üzere Dairemize gönderilmekle; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesinde öğretim üyesi olduğunu, dava dışı … ile birlikte Yeşilyurt Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/46 E. sayılı dosyasına hukukî mütalaa verdiklerini, davalının bu dosyada vekil olup 30.06.2012 tarihli dilekçe ile mütalaanın hukuka aykırı olduğundan bahisle müvekkilini Yüksek Öğretim Kuruluna (YÖK), Dicle Üniversitesi Rektörlüğüne, Hukuk Fakültesi Dekanlığına şikâyet ettiğini, şikâyet dilekçelerinde hakaret içerikli ifadeler kullandığını, davalı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, dilekçe içerisindeki ifadelerin müvekkilinin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğini ileri sürerek 20.000 TL manevi tazminatın 30.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kötü niyetli olduğunu, eldeki dava açılmadan önce ilgili baroya bilgi verilmesi gerektiğini, Türkiye Barolar Birliği (TBB) meslek kurallarının 27/2. maddesinin ihlal edildiğini, Yeşilyurt Asliye Hukuk Mahkemesinde sunulan mütalaa doğrultusunda değil aksine karar verildiğini, davacı ile dava dışı … Taşdelen’in hazırladıkları mütalaanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na (HMK) göre bilimsel mütalaanın hâkimin yargılama görevi kapsamına giren konuları içermemesi gerektiğini, 2709 sayılı Anayasa’nın 138 nci maddesi uyarınca hiç kimsenin mahkemelere tavsiye ve telkinde bulunamayacağını, müvekkilinin avukat olup davaya konu edilen sözlerin savunma sınırları içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin, 27.06.2014 tarih ve 2013/129 Esas, 2014/888 Karar sayılı kararı ile “… davalının Yeşilyurt Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davada vekil olarak yer aldığı, Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesinde öğretim görevlisi olan davacının ise bu dosyaya hukukî mütalaa sunduğu, mahkemece bahsi geçen mütalaanın aksine karar verildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek onandığı, davalının verdiği dilekçelerinde kullandığı ifadelerin davacının kişilik haklarını zedelediği, davalı tarafın beyanlarının savunma hakkı kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı..” gerekçesiyle “… davanın kısmen kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın 30.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline…” karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 17.12.2015 tarihli ve 2014/17625 Esas, 2015/14873 Karar sayılı kararı ile “… davalının avukat olarak takip ettiği bir dosyaya davacı öğretim üyesi tarafından hukuki mütalaa verildiği, dosyanın bu mütalaanın aksine karar çıktığı ve onandığı, davalı avukatın söz konusu mütalaayı hukuka aykırı görmesi nedeniyle davacı hakkında şikayette bulunduğu, söz konusu şikayet dilekçelerinde davalının sarf ettiği düşüncelerinin yukarıda değinildiği gibi hoşa gitmeyen, sarsıcı hatta rahatsız edici olanları dahi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesi, Anayasa’nın 26. maddesi uyarınca ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamında korunması gerektiği, kişisel değer yargısı niteliğindeki beyanların eleştiri sınırlarında kaldığının kabulü ile istemin tümden reddi yerine kısmen kabulü doğru olmadığı…” gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

B. Mahkemece Verilen Direnme Kararı
Mahkeme, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “…Mahkemenin 27/06/2014 tarihli ve 2013/129 Esas, 2014/888 Karar sayılı kararında direnilmesine, davacının davasının kısmen kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın 30.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline…” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin, yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; bozma ilamındaki hukuki nitelendirmeler karşısında mahkemenin verdiği direnme kararının hakkaniyete aykırı olduğunu, davalının davacıyı şahsen tanımadığını ve bir husumeti de bulunmadığını, avukatlık mesleğinin gereği olarak savunma hakkı sınırları dahilinde davacının düzenlemiş olduğu bilirkişi raporuna karşı itirazlarını dile getirdiğini, verilen kısmen kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek direnme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Daire Kararı
Dairenin, 23.10.2017 tarih ve 2017/4333 Esas, 2017/6176 Karar sayılı ilamıyla, Dairemizin 17/12/2015 gün, 2014/7625 esas ve 2015/14873 karar sayılı bozma ilamında düzeltilecek bir husus bulunmadığı ve ilk derece mahkemesi direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, 6763 sayılı Kanunun 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nun 373. maddesinin 5. fıkrası gereğince dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

D. Hukuk Genel Kurulu Kararı
Hukuk Genel Kurulunun 16.12.2021 tarih ve 2017/4-3141 Esas, 2021/1691 Karar sayılı ilamıyla “… davalı tarafından verilen dilekçelerde yer alan “…HMK ve mantık çerçevesi içinde ne olduğu belirsiz yazı, Adına hukuki mütalaa dedikleri yazı, ancak bu iki akademisyen bilim adamlarının da hukukun da, üniversitenin de, YÖK’ün de adını batırmış kendi itibarları ile birlikte akademiyanın da ve en önemlisi hukukun da adını batırmaya cüret etmişlerdir. …sorun artık bilim yuvalarının dahi hukuk bilmez ya da utanma bilmez ya da paraya tamah eden kişilere ünvan vermesinde, …bu zatlar hangi kategoride onu da vicdanlara bırakıyoruz, …ve hukuk fakülteleri ve adalet adına utanç verici bir rapor, …haddini bilmez ve maaselef utanarak ifade ediyorum hukuk bilmez, ticaret hukukunda adının önünde ünvanı olan ve medeni usul hukukunda adının önünde ünvanı olan iki kişinin beyanları bu dosyaya girer, …bu yazıyı yazan titri (ünvanı) olan kişiler hukuk bilmediği gibi mahkeme kararını sonuna kadar okumaktan aciz ünvanlı kişilerdir, …gerek kendileri için gerekse de akademiya için gerekse adalet için utanç verici bu yazıyı kaleme almazlardı, …hukuk cinayeti işleyecek cüretkarlıktadırlar… ya aldıkları mütalaa (!) ücretinden ya da hatırdan ya da hiç hukuk bilmediklerinden bu cinayeti işlemişlerdir, …Dicle Üniversitesi Hukuk fakültesinde okuyan malum iki zatın öğrencileri dahi ünvanlı bu iki kişiden daha iyi bilir (İnşallah) hukuk bilmeyen bu zatlar, …kâr etmenin fakirleşmeye değil zenginleşmeye neden olduğunu anlayamayacak kapasitede olan…” şeklindeki ifadelerin davacıyı küçük düşürücü nitelikte olduğu, iddia ve savunma sınırları içerisinde değerlendirilmesi mümkün olmadığı ve davacının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği sonucuna varılmıştır… ” gerekçesiyle. Direnme uygun olduğundan, davalı vekilinin hükmedilen tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; üniversitede öğretim üyesi olan davacının, davalının avukat olarak yer aldığı dava dosyasında vermiş olduğu hukuki mütalaa nedeniyle, avukat olan davalının Yüksek Öğretim Kuruluna (YÖK), Dicle Üniversitesi Rektörlüğüne, Hukuk Fakültesi Dekanlığına göndermiş olduğu şikayet dilekçesinde kullandığı ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle tazminat talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 24 üncü, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, Hukuk Genel Kurulunca direnmenin uygun olduğu tespiti yapılmış olmasına, hükmedilen tazminatın olayın oluş şekli ve tarafların ekonomik sosyal durumu birlikte değerlendirilmesi sonucu oluşan kanaate göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,
13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.