Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/2798 E. 2022/17068 K. 14.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2798
KARAR NO : 2022/17068
KARAR TARİHİ : 14.12.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 01/07/2020 gün 2019/5933 E, 2020/4217 K sayılı ilamında; “….Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar nedeniyle rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, mahkemece ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 08.04.2018 tarihli raporda …’ın, su birikintisinden geçtiği sırada aracının motorunun zarar görmesinde atfı kabil kusuru bulunmadığı, yolun bakım ve onarımından sorumlu kişi, kurum veya kuruluşun, yolun bakımını yeterince iyi sağlamadığı ve mevcut su birikintisinin hasarın meydana gelmesine sebebiyet verdiği hususu da dikkate alındığında gerçekleşen kazada asli derecede kusurlu olduğu belirtilmiş, daha önce İdare Mahkemesinde ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporunda ise sürücü …’ın %50, yolun bakımından sorumlu kuruluşun %50 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş, 11.05.2013 tarihli kaza tespit tutanağında da yolun yapım ve bakımından sorumlu kuruluşun Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 16 (a) bendindeki yolun yapısını trafik düzenini ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmak görevini yerine getirmediği, sürücü …’ın ise KTK 52/1-b de yer alan araçların hızlarını aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak kusurunu işlediği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporları arasındaki kusur durumuna ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece, İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin, önceki kusur raporları ve tüm dosyadaki delillerin değerlendirildiği, gerekçeli denetime elverişli ve çelişkileri giderici kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir….” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonunda; açılan davanın kabulü ile 15.689,62 TL’nin ödeme tarihi olan 31/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince yargılama yapılmış olmasına, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 803,96 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 14.12.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.