YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2180
KARAR NO : 2022/5221
KARAR TARİHİ : 17.03.2022
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 22/10/2018 tarih, 2018/İHK-9107 sayılı itirazın reddine dair kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 07/01/2017 tarihinde müvekkilinin yolcu olduğu araç ile … sigortası olmayan araç ile kazası neticesinde yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL sürekli iş göremezlik ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının başvuru tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsili isteminde bulunmuş, talebini 04/07/2018 tarihli dilekçesi ile 43.949,44 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, başvurunun kısmen kabulüne ile 43.949,44 TL tazminatın 22/02/2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; kararın davalı vekili tarafından itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazası sonucunda oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
07/01/2017 tarihinde kazanın gerçekleştiği, davacının yaralandığı dosya kapsamıyla sabittir. Olaya ilişkin olarak açılan Akçaabat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/412 Soruşturma sayılı dosyasında Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiği, Savcılık tarafından Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 253 üncü maddesi kapsamında, uzlaştırmanın sağlandığı bu sebeple Cumhuriyet Başsavcılığınca da uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
5271 sayılı CMK’nun 253/17. bendinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. “CMK’nun 253/19. bendine göre ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almakta olup,anılan Kanun maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası
açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Bu yasal düzenleme ışığında da uzlaşma tutanağı düzenlenmekle davalının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma tutanağı da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir.
Tüm bu nedenlerle uzlaşma tutanağı incelendiğinde, davaya konu trafik kazası nedeniyle uzlaşma teklifinin davacının velisi … tarafından fazlaya ilişkin hakkı ya da sigorta şirketine başvuru hakkı saklı tutulmadan maddi tazminat taleplerinin olmadığına ilişkin beyanı ile uzlaşmayı kabul ettikleri dikkate alınarak soruşturmanın bu şekilde sonuçlandırılmasını talep ettiği anlaşılmakla, uzlaşma tutanağının ilam mahiyetinde olduğu ve uzlaşmanın sağlandığı, tutanağının aksinin de aynı kuvvetteki delillerle ispat edilemediği anlaşılmasına göre, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağının kabulü ile davacının tazminat talebinin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle talebin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 17/03/2022 gününde Üye …’un karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Karayolları Trafik Kanunu’nun 111/2 maddesi gereğince, İtiraz Hakem Heyeti Kararı yasaya uygun olup Sayın çoğunluğun bozma görüşüne katılmamaktayım.