Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/211 E. 2022/13530 K. 01.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/211
KARAR NO : 2022/13530
KARAR TARİHİ : 01.11.2022

AHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce başvurunun kabulüne dair karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 22/10/2021 tarih 2021/İHK-35464 sayılı itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili; davacıların murisinin davalı … nezdinde … poliçesi ile sigortalı bulunan aracın karıştığı trafik kazası sonucunda vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydıyla 1.000,00’er TL destek tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 29/07/2021 tarihli dilekçesi ile talebini … için 152.871,58 TL, … için 5.974,72 TL, … için 9.243,20 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kabulüne, … için 152.871,58 TL, … için 5.974,72 TL, … için 9.243,20 TL tazminatın 16/10/2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek başvurana ödenmesine karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince; itirazın reddine karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekilinin davacılardan …. ve …’ya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrası gereği sigorta tahkim komisyonlarının 40.000,00 TL’yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Davacılar ihtiyari dava arkadaşı durumunda olduğundan dolayı 40.000,00 TL’lik kesinlik sınırı her bir davacı yönünden ayrı ayrı gözetilmelidir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince … için 5.974,72 TL, … için 9.243,20 TL tazminata hükmedilmiş olup karara karşı davalının yapmış olduğu itirazın İtiraz Hakem Heyetince reddine karar verilmiştir. Adı geçen davacılar bakımından hüküm altına alınan kısım, 40.000,00 TL’nin altında kaldığından karar kesin niteliktedir. Davalının adı geçen davacılara yönelik temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının davacılardan …’ya yönelik aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
3-Davalının davacılardan …’ya yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. (818 sayılı BK’nın 43) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda, müteveffa yolcu konumundadır. Soruşturma dosyasındaki ifade tutanaklarına göre müteveffanın mahalleden arkadaşı olan sürücü ile birlikte metal bir parçayı temin etmek üzere yola çıktıkları anlaşılmaktadır. Davalı vekili cevap dilekçesinde; olayda hatır taşıması olduğunu belirtmiştir. İtiraz Hakem Heyetince, olayda hatır taşıması bulunmadığı yönünde hatalı şekilde değerlendirme yapılmıştır. O halde, olayda hatır taşıması bulunduğunun kabulü ile tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
4-Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur, 6098 sayılı TBK 52 maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Dosya kapsamından, soruşturma aşamasında alınan adli raporda sürücü …’e ait kanda 126 mg etanole rastlandığı, sürücünün ifadesinde de müteveffa ile birlikte ofiste alkol aldıktan sonra yola çıktıklarını beyan ettiği anlaşılmaktadır. Müterafik kusur indiriminde, her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılması gerekmektedir. Desteğin alkollü sürücünün aracına bilerek binme şeklinde gerçekleşen müterafik kusuru sebebiyle hesaplanan tazminattan Dairemiz uygulamalarına göre 6098 sayılı TBK 52. maddesi gereğince %20 oranında müterafık kusur indirimi yapılması gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
5-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30.maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik’in 16. maddesine eklenen 13. Fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17.maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nispi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti’nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16.maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT’nin 13. maddesi ve AAÜT’nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle de bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalının davacılardan … ve …’ya yönelik temyiz dilekçesinin kararın kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalının davacılardan …’ya yönelik diğer temyiz itirazlarının reddine, (3), (4) ve (5) no’lu bentlerde açıklanan nedenlerle davalının davacılardan …’ya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 01/11/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.