Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/1916 E. 2022/14151 K. 08.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1916
KARAR NO : 2022/14151
KARAR TARİHİ : 08.11.2022

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptal davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 08.11.2022 Salı günü davacı asil … ve vekili Av. … ile davalı … vekili Av. … geldiler. Davalı … adına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, müvekkilinin Bandırma 3. İcra Müdürlüğünün 2017/2109 sayılı dosyasında alacaklı, davalı …’un ise borçlu olduğunu, …’un 22.11.2015 tarihli daire satış sözleşmesi ile inşa ettiği meskeni davacıya sattığı halde tapuda davalı …’ya devrettiğini belirterek dava konusu meskenin davalı … adına tapuda yapılan devrin iptali ile müteahhit payı olarak arsa sahibi … adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir.
Davalılardan … vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalılardan …, davaya cevap vermemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, dava dışı …’in davada herhangi bir sıfatının olmadığı ve tescile ilişkin bir talepte bulunmadığı, dava dışı kişi adına yapılacak tescil işleminin davacıya herhangi bir hukuki yarar sağlamayacağı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş; karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, muvazaalı satışa konu olduğu iddia edilen taşınmazda kat irtifakının 04.09.2015 tarihinde kurulmuş olduğu, davacı ile davalı … arasında daire satış sözleşmesinin 22.11.2015 tarihinde imzalanmış olduğu, davacı tarafından sözleşme gereğince davalı borçluya ödeme yapılmasına rağmen dava konusu gayrımenkulün 04.08.2017 tarihinde davalı …’ya tapuda devredildiği anlaşılmakla davacının dava dışı arsa maliki adına yapılacak tescil işleminde hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır. Şu durumda mahkemece, işin esası incelenilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru olmadığından bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 8.400,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 08.11.2022 gününde Başkan … ve Üye …’ün karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerekçeye ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK 370/1. maddesi gereğince onanmasına karar vermek gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyoruz.