YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13992
KARAR NO : 2023/1345
KARAR TARİHİ : 07.02.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Kabulüne /Esastan Reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı … vekili, davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı … ve… vekilleri tarafından temyizen tetkiki talep edilmiş, davalı …… vekili tarafından ayrıca duruşma istenmiş olmakla kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.02.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..
Belli edilen gün ve saatte gelen davacı vekili Avukat … …un geldiği, davalı …… vekili Avukat …’in geldiği, davalı … tarafından gelen olmadığı belirlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı …’den alacaklı olduğunu, borcun tahsilini teminen davalı borçlu aleyhine … 8 İcra Müdürlüğü’nün 2014/118 sayılı dosya ile takip yapıldığını, takibin kesinleştiğini, davalı borçlunun adına kayıtlı menkul, gayrımenkul mal kaydına rastlanılmadığını, mal kaçırma gayesi ile adına kayıtlı gayrımenkulün davalı …’e, ondan da… a devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek, davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı …… vekili cevap dilekçesinde; harcın eksik yatırıldığı, kesin veya geçici aciz vesikasının dosyada olmadığı, davalı ile diğer davalılar arasında hısımlık ilişkisi bulunmadığı, taşınmazın değeri konusunda değer düşüklüğünün mevcut olmadığı, davalı borçlunun eski belediye başkanı olması sebebiyle davalının maliyet durumu konusunda bilgisinin bulunmadığı, tapu kayıtlarında borç görünmediği, davalı borçlunun sadece satış işlemlerinin gerçekleştirildiği, dava konusu taşınmazın gerçek satışa dayandığı, tapuda harç yüksek çıkmasın diye emlak değeri üzerinden işlem yapıldığı, evde davalı tarafından faydalı tadilat masrafları yapıldığı, davalı borçlunun mali durumu ve zarar verme kastının bilinemeyeceği, davalının emekli olduğu, gelir düzeyinin iyi olduğu, ev alabilecek güce sahip olduğu, bu sebeplerle davanın reddi, yargılama giderlerin karşı tarafa yüklenmesini savunmuştur.
2. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin borçlu … ile aile dostu olduğunu, uzun yıllardır ticaret yaptıklarını, davalı …’in taşınmazı üzerine ipotek tesis edildiğini, aradan 4 yıl gibi uzun bir zaman geçmesi ve ipoteğin devam etmesi üzerine borçlu …’in davalıya ait ipotekli taşınmaz ile yine davalıya ait Aydın Kuşadası Hacı Feyzullah Mahallesi 1732 ada 1 parsel 12 numaralı bağımsız bölümü satınalmayı karşılığında dava konusu parseli satmayı protokol ile kararlaştırdıkları, bu alım satım karşılığında davalı-borçlu’nun davalıya 25.000,00 TL ve 15.000,00 TL çekler ile ödeme yaptığını, herhangi bir muvazaa ve hileli işlem olmadığını, diğer davalı …’ın borçlu İlhami’nin adına vekalet ile satış işlemi yaptığını, tapuda masrafların düşük olmasını istediklerinden bedelin düşük gösterildiğini, dosyada İ.İ.K. 105 anlamında aciz vesikası bulunmadığını, beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
3. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin eski Belediye Başkanı olduğunu, uzun yıllardır ticaret ile uğraştığını, davalılardan … ile 25.10.2013 tarihli protokol imzalanarak öncesinden aile dostu olan … ile Aydın Merkez 349 ada 19 parsel 5 numaralı bağımsız bölüm üzerine ipotek tesis edildiğini, bu ipotek işleminden 4 yıl kadar sonra davalının diğer davalı …’e borcunu ödeme kastı ile aralarında 25.10.2013 tarihli meskul protokolün imzalandığını, bu çerçevede dava konusu taşınmazın davalı …’e satıldığını, bedelin 25.000,00 TL ve 15.000,00 TL bedelli çekler ile ödendiğini, işlemlerin tapuda kendisinin sağlık durumunun iyi olmaması sebebiyle vekil sıfatıyla davalı … tarafından vekaletname ile gerçekleştirildiğini, yapılan işlemin gerçek bir satış olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği gibi alacaklılarını zarara uğratma kastı bulunmadığını, İ.İ.K. 280 maddesindeki yasal şartların haiz olmadığını, davacı tarafın elinde İ.İ.K. 105. Maddesinde belirtilen aciz vesikasının bulunmadığını, iptali istenilen tasarrufun borcun doğumundan önce gerçekleştiğini, dava ön şartının oluşmadığını, bu sebeplerle davanın reddi, yargılama giderlerin karşı tarafa yüklenmesini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılardan …’ın davalı borçlu …’in vekili olması, ayrıca uzun yıllardır piyasada iş takipçiliği ve emlak işleri ile uğraşması, davalı borçlu İlhami’nin eski belediye başkanı olup piyasada işlettiği ticari işletme nedeniyle bir çok borcunun bulunduğu ve çeklerinin karşılıksız çıktığının duyulmamasının normal hayat şartlarına aykırı olduğu, davalı … yönünden ise, davalı borçlu’nun aile dostu ve uzun yıllardan beri süren arkadaşlıkları, bir çok taşınmazı aynı anda dosyadaki mübrez 25.10.2013 tarihli protokol gereğince de devir ve temlik etmeleri nazara alındığında ayrıca temlik edilen taşınmazların ipotekli olması da değerlendirildiğinde davalı …’in iyi niyet kuralları dışında davalı borçlu’nun mali durumunu ve borçlulardan hileli ve muvazaalı yollarla mal kaçırma kastını bilmediğini ileri sürmesinin genel mantık prensipleri ile kabulü mümkün olmadığı gerekçesi ile davacının davasının kabulüne, davalı borçlu …’in Aydın ili Efeler ilçesi Meşrutiyet Mah. 1756 ada 3 parselde kain 6 nolu bağımsız bölümün davalılardan …’e devir ve temlikine ilişkin 08.11.2013 tarih 19632 yevmiye nolu resmi satış işlemine ilişkin tasarrufun, davalılardan …’in mezkur taşınmazı 19.11.2013 tarihinde Aydın Tapu Müdürlüğü’nün 20316 yevmiye nolu resmi satış senediyle davalı …’a devir ve temlikine ilişkin tasarrufların ayrı ayrı İİK 277 vd maddeleri gereğince iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı …… vekili, davalı … vekili ve davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı …… vekili istinaf dilekçesinde; Takip dosyalarında halen borçlu adına kayıtlı olan, kıymet takdiri ve satış işlemleri yapılmayan, borçluya ait satılmayan gayrimenkullerin olduğunu, bu hali ile aciz halinden bahsedilemeyeceğini, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, bilirkişi raporu ile belirlenen değerin gerçeği yansıtmadığını, rapora yönelik itirazlarının dikkate alınmadığını, alacaklı Tuborg A.Ş’nin dava konusu takip dosyalarını takipsiz bıraktığını, icra takiplerinin yenilenmekle davanın konu ve taraf yönünden reddinin gerektiğini, zira icra dosyasındaki her yeni işlemin yeni hak doğurmakta olduğunu, dosyadaki tüm yazılı deliller ile tanıkların beyanları, satın alınan gayrimenkule yapılan faydalı masraflar, gayrimenkulü satın alan 3. kişi Fatma Aslanın kiracıları tarafından kullanılıyor olması, kira bedellerinin Fatma Aslanın banka hesabına yatıyor olması, Fatma Aslanın ekonomik durumunun iyi olması somut delilleri karşısında ilk derece mahkemesinin kararının hukuka aykırı olduğunu, … ve … arasındaki hukuki ilişki ve alım satım ilişkisi yazılı delillere, dolayısıyla bir hukuki ilişkiye dayandığını, müvekkili …’ın tapu takip elamanı olarak görev aldığını, işyerinin bulunması nedeni ile takip işleri yaptığını, işbu takip işlerini yapmak için verildiği anlaşılan sınırlı vekalet dosyada delil olarak tapu sicil müdürlüğünden getirtildiğini, Tapu Sicil Müdürlüğünden gelen evraklar incelendiğinde görüldüğü gibi satış işlemlerini tapu takip elemanı olarak … yapmış ise de alıcı ve satıcı … ve İlhamı Ortekin’in karşılıklı tapu değişimi yaptıklarını, bu devirleri yapan …’ın, belediye başkanı olan İlhami’nin satış eylemini sorgulamasının mümkün olmadığını, zengin ve itibarlı olan belediye başkanı olan bir kişinin tapu takip işi için işlem yaptırdığını, müvekkili Fatma’nın tapudaki karşılıklı devirler sırasında bu satışın gerçek satış olduğundan şüphe duymasını gerektirecek bir olay gerçekleşmediğini, …’in hiçbir gayrimenkulünde haciz vb. İşlem de olmadığını, İlhami’nin birçok kişi ile alacak borç ilişkisi olduğu değerlendirildiğinde, diğer borçlarını ödemek veya ticari işlemlerini dengelemek adına gayrimenkul satımı ve devir tescil yapmasının olağan olduğunu, incelendiğinde görüldüğü gibi icra dosyası başlangıç tarihi, çeklerin bankalarda karşılıksız çıkmasının 3. kişiler tarafından duyulmasının olağan bir durum olmadığı, çeklerin karşılıksız çıkmasının borçlunun borca batık olduğu anlamına gelmediği, çeklerin yasadan kaynaklanan düzeltme hakkının bulunduğu değerlendirildiğinde ticaret erbabı ve belediye başkanı vb. bilinen bir kişinin çeki karşılıksız çıktı (bilinmemekle birlikte) diye mal kaçırdığı düşüncesinin o tarih itibarı ile oluşmasının mümkün olmadığını, …’ın 3. Kişilerden borç bularak bedelini ödemek suretiyle taşınmazı satın aldığını, dairede yapılan değişiklikler ve iyileştirmeler, tanık beyanları ile ve keşif ile satışın gerçek oldunun sabit olduğunu, Fatma’nın dava konusu gayrimenkulü satın aldığı tarihinde Tuborg A.Ş’nin takip konusu çeklerinin muaccel olmadığını, alacağı, dava konusu gayrimenkulün tasarruf tarihinden sonra doğduğunu, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve harçlar yönünden kurulan hükmün hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; davalı-borçlu … ile aile dostu olduğunu, davalı-borçlu …’in uzun yıllardır ticaret yapmakta olup bankalarla da sürekli ilişki içinde olduğunu, davalı-borçlu …’in Vakıfbanktan kullanacağı kredilere teminat olarak …’in bir taşınmazı üzerine ipotek tesis edilmesini istediğini, bu anlamda … adına kayıtlı Aydın ili, Merkez ilçesi, HasanEfendi Mah. 34 parsel, 349 adada kayıtlı 5 nolu bağımsız bölüm üzerinde, 07.12.2009 tarihinde …’in Vakıfbank Aydın Şubesinde açılmış ve açılacak kredilerinin teminatı olarak 1.dereceden 250.000,00 TL’lik ipotek tesis edildiğini, aradan dört yıl gibi bir zaman geçmesi ve ipoteğin devam etmesi üzerine davalı-borçlu …’in müvekkillerine bu taşınmaz ile yine müvekkillerine ait Aydın ili, Kuşadası ilçesi, Hacıfeyzullah Mahallesi, 1732 ada,1 parsel numarada kayıtlı 12 nolu bağımsız bölümü satın almayı, karşılığında da kendisine ait Aydın ili, Efeler ilçesi, Meşrutiyet Mahallesi, 1756 ada, 3 parselde kayıtlı 6 nolu mesken niteliğindeki taşınmazı satmayı ve ayrıca 40.000,00 TL ödemeyi teklif ettiğini, müvekkillerinin bu teklifi kabul ettiğini ve aralarında 25.20.2013 tarihli protokolü düzenlediklerini, müvekkilleri ile davalı-borçlu … arasında muvazaalı herhangi bir işlem olmadığını, aralarındaki alım satımın gerçek bir satış işlemi olduğunu, davalı …’ın tapu takip işleri yaptığını, bu nedenle borçlu-davalı … adına vekâleten satış işlemini gerçekleştirdiğini, bu satış işlemi sırasında sözkonusu taşınmazı beğendiğini ve eğer satmak isterse alabileceğini söylediğini, müvekkilinin o dönemde nişanlı olup nişanlısı evi beğenmeyince esaslı tadilat yaptırması zorunluluğunun ortaya çıktığını, bu nedenlerle taşınmazı diğer davalı …’a 100.000,00 TL’ye sattığını, tapu masraflarının fazla olmaması için satış bedelinin resmi kayıtlarda 65.500,00 TL olarak gösterildiğini, aciz halinin gerçekleşmediğini, iptali istenen tasarrufun, borcun doğumundan sonra yapılmış olmadığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; muvazaalı işlem yapılmadığını, davalı … arasındaki sözleşmenin takas ve trampa sözleşmesi olduğunun değerlendirilmediğini, alacaklı Tuborg A.Ş cari hesap ile çalışan bir firma olup borçlu ile ilişkinin 15 yıldır devam ettiğini, hacizlerin Ocak 2014 tarihli olup işbu dava konusu devir ve tescil ve satış işlemlerinden 3 ay sonra haciz uygulandığını, 2013 yılında başlayan takipler yönünden, dosyada satılmayan müvekkile ait gayrimenkullerin olduğunun değerlendirilmediğini, takip tarihinde borçlunun aciz halinde olmadığını, temlik edilen taşınmazların ipotekli olmasının mal kaçırma kastı olarak yorumlamasının da doğru olmadığını, gayrimenkulün gerçek bir satım ilişkisi ile alındığının gayrimenkulün teslimi ile de sabit olduğunu belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı-3.kişi … tarafından taşınmazın, satın alındıktan 11 gün sonra davalı-4.kişi …’a satıldığı, dosyada mevcut, dava konusu taşınmazın 08.11.2013 tarihli ilk satışına ilişkin akit tablosu incelendiğinde, bu satış işleminde, satıcı olan borçluyu temsil eden vekilinin davalı-4. Kişi … olduğu, bu işlemin tapu takipçisi olarak iş yaptığından kaynaklandığı iddia edilmiş ise de, davalı-4.kişi adına yargılamalarda verilen dilekçeler itibariyle, dava konusu taşınmazın devrinden önce de, davalı-4.kişinin davalı-borçlunun tapu işlemlerini yaptığı, tanışıklığın ve vekalet verilmesini sağlayacak güven ilişkisinin davaya konu tasarruftan önce doğduğu, davalı-borçlunun eski belediye başkanı ve ticaretle uğraşması nedeniyle tanındığının da kabul edildiği, davalı-borçlu ile diğer davalıların tanışık olduğu, davalılar-3.ve 4.kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilecek kişilerden olduğu, davalılar … ve … yönünden İİK’nın 280/1 maddesinde vücut bulan emarenin var olduğu, dosya kapsamıyla bu hususta yeterli delilin bulunduğu, bu durumda kötüniyetin ispatlanmış olduğu, bu itibarla; istinafa konu edilen tasarruflar açısından, ilk derece mahkemesince verilen kararın doğru olduğu gerekçesi ile HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince davalı-borçlu … vekilinin, davalı-3.kişi … vekilinin ve davalı-4.kişi … vekilinin yerinde olmayan istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili ve davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur. Kararın bozulmasını istemişlerdir.
B.Temyiz Sebepleri
Davalı …… ve davalı … vekili; itiraz dilekçelerinde ileri sürdükleri hususları tekrar ederek;
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre uyuşmazlık, 2004 sayılı İcra İflas Kanu’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi
2. 2004 sayılı İcra İflas Kanun’un 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere davalı …’in davalı borçlunun aile dostu olduğunu beyan etmesine, davalı ……ın da davalı borçluya vekaleten işlemler yaptığının ve bu nedenle davalı … ve davalı ……ın davalı borçlunun İİK 280/1 hükmü gereğince durumunu bilen ve bilmesi gereken kişilerden olduğunun anlaşılmış olmasına göre dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı …… vekilinin ve davalı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
8.400,00 TL vekalet ücretinin davalı ……dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalılar… ve …’e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.