Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/13847 E. 2023/1772 K. 14.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13847
KARAR NO : 2023/1772
KARAR TARİHİ : 14.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/201 E., 2022/271 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili, davalılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (kapatılan) 17 nci Hukuk Dairesinin 10.11.2020 tarihli ve 2018/1467 Esas, 2020/6796 Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemenin kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; borçlular … ve … aleyhine yapılan takibin sonuçsuz kaldığını, borçluların alacaklılardan mal kaçırma amacıyla dava konusu taşınmazlarını diğer davalılara sattığını öne sürerek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekilleri haksız açılan davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 29.11.2017 tarihli ve 2015/503 Esas, 2017/669 sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı … ve … vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı … ve … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 17 nci Hukuk Dairesinin 10.11.20204 tarihli ve 2018/1467 Esas, 2020/6796 Karar sayılı ilâmı ile;
“…
Somut olayda dava konusu taşınmaz, 03.12.2005 tarihinde borçlu… tarafından dahili davalı …’e, o da 07.03.2005 tarihinde davalı …’a, …’da 14.08.2012 tarihinde davalı …’e satmıştır. Önceki bozma ilamlarında da belirlendiği gibi davalı üçüncü kişi… ile dördüncü kişiler … ve… kötü niyetli olduklarından davanın tüm davalılar yönünden kabulü gerekmektedir. Mahkemece, gerekçe bölümünde böyle bir tesbit yapılmış olmasına rağmen, hüküm fıkrasında sanki davalı … yönünden dava red edilmiş gibi davalı … hakkında bedele hükmedilmesi çelişki oluşturmuştur. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 10.04.1992 gün 1991/7 Esas 1992/4 sayılı kararı uyarınca gerekçe ile hüküm fıkrasının çelişkili olması mutlak bozma nedeni oluşturmaktadır.” gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile anılan dairenin bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne karar vermiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili, bozmadan sonra ilk oturumda karar verildiğini mazeret dilekçesinin dikkate alınmadığını, müvekkilinin borçlunun taşınmazı üçüncü kişiye satışından 8 yıl sonra satın aldığını, üzerinde takyidat olmadığını, kötü niyetin ispatlanmadığını belirterek, mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre uyuşmazlık, İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 277 ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı, …’nın borçlunun mali durumunu bilebilecek şahıslardan olduğunun, Yargıtay (kapatılan) 17 nci Hukuk Dairesinin 15.01.2015 tarihli 2014/15750 Esas 2015/309 Karar sayılı ilamı ile kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,

14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.