Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/1359 E. 2023/1988 K. 20.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1359
KARAR NO : 2023/1988
KARAR TARİHİ : 20.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/277-2020/16
HÜKÜM/KARAR : Davanın Kısmen Kabulü

Taraflar arasında görülen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; kaçak eşya taşıdığı gerekçesi ile davacıya ait … plaka sayılı araca el konulduğunu, Şırnak Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/45 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda malların kaçak olmadığı ve kaçakçılık eylemi bulunmadığı gerekçesiyle davacının beraatine ve aracın iadesine karar verildiğini, ceza yargılama safhasında aracın iadesi için defalarca talepte bulunduklarını, ancak 16.797,00 TL teminat karşılığında aracın davacıya iade edildiğini belirterek, mahrum kaldığı teminat getirisi, aracı kullanamadığı süre içinde oluşan kazanç kaybı ile aracı satıp devredememesi ve aracın çalışmadığı süre için çıkartılan vergi borcu nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekilleri cevap dilekçesinde; husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, husumet konusunda aksi söz konusu olsa bile davanın zamanaşımına uğramış olduğunu, dava konusu olay ve işlemlerde hiçbir kusurlarının bulunmadığını belirterek davanın esastan da reddi gerektiğini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.01.2016 tarih ve 2013/623 Esas, 2016/54 Karar sayılı kararı ile; alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 18.03.2019 tarih ve 2016/12387 Esas, 2019/1506 Karar sayılı ilamıyla; “… davalı … yönünden temsilcide yanılma bulunduğuna göre, hakkında açılan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, tazminatın kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun düşmediği; davacının ceza yargılaması sırasında aracın teminat karşılığı iadesine karar verildiğinden teminat faiz getirisini de talep ettiği, araç için ceza mahkemesi tarafından belirlenen teminatı davacının karşılayıp karşılamadığı usulünce araştırılmadan faiz hesabı yapılarak davalıdan tahsiline karar verilmesinin de usul ve yasaya uygun düşmediği” gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Dairenin bozma ilamına uyulmasına, davanın kısmen kabulü ile teminat faizine yönelik talebin teminatın davacı tarafça yatırılmadığı gerekçesiyle reddine, diğer tazminat talebinin ise bilirkişi raporunda hesaplanmış haliyle ve kısmen kabulü ile “…1- Davalı …’ne karşı açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 8.160,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davalı …’ne karşı açılan manevi tazminat davasının reddine,
3-Davalı …’ne karşı açılan maddi ve manevi tazminat davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; mahkemenin kararının yeterli gerekçe içermediğini, faiz başlangıcı olarak el koyma tarihinin dikkate alınması gerektiğini, yatırılan teminatın davacı tarafından karşılandığını, bu konuda belgelerde teminatı yatırdığı anlaşılan şahsın beyanının alınması gerektiğini, davalı … lehine vekalet ücreti verilmesinin hatalı olduğunu reddedilen manevi tazminat istemi yönünden davalı lehine vekalet ücreti verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, aracın yediemin tarafından davacıya teslim edildiğini ve açılan davanın iyiniyete dayanmadığını, olayda davalı idarenin kusuru bulunmadığını, hesaplanan tazmiattan hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu ve davacı lehine vekalet ücreti verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kaçakçılık suçunda kullanıldığı iddiasıyla haksız olarak el konulan ve ceza yargılaması sonunda iadesine karar verilen davacıya ait araç nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin atfıyla uygulanmasına devam edilen 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427 vd. maddeleri, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (mülga) 41 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut dava, haksız el koyma (haksız fiil) nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup faiz başlangıcı da haksız eylem ve zararın oluştuğu tarih olmalıdır. Davacı vekili dava dilekçesinde tazminat talebinde bulunurken el koyma tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte oluşan kazan kaybı zararının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Kazanç kaybı hesabı yapan bilirkişi raporunda 25.11.2004- 29.12.2004 tarih aralığı için kazanç kaybı hesabı yapıldığına göre faiz başlangıcının da 29.12.2004 tarihi olması gerekirken mahkemece, hesaplanan zararın dava tarihi olan 01.11.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiştir.

Mahkeme gerekçeli kararı ve hüküm kapsamından, davacının yatırdığı bir teminat bulunmadığından teminatın getirisinden mahrum kalmadığı gerekçesiyle bu yöndeki talebinin reddine karar verildiği anlaşılmakta ise de karar gerekçesinin 7. paragrafında sehven “ve yine davacının yatırmış olduğu teminatın getirisinden mahrum kaldığı” şeklindeki söz dizesinin de eklendiği anlaşılmakla bu durum da usul ve yasaya uygun düşmemiştir.

Ne varki; her iki yanlışlığın giderilmesi de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7 nci maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.

VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile; mahkeme kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “ dava tarihinden” ibaresinin çıkartılarak yerine “29.12.2004 tarihinden” ibaresinin yazılması;

Gerekçeli kararın 7. paragrafında yer alan “ve yine davacının yatırmış olduğu teminatın getirisinden mahrum kaldığı” şeklindeki söz dizesinin tamamının gerekçeden çıkartılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalıdan harç alınmamasına

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davalıya iadesine,
Dosyanın, mahkemesine gönderilmesine
20.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.