Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/13391 E. 2023/638 K. 18.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/13391
KARAR NO : 2023/638
KARAR TARİHİ : 18.01.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/372-2022/296

Taraflar arasında görülen tasarrufun iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (kapatılan) 17.Hukuk Dairesince, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 18.01.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen gün ve saatte gelen davacı vekili Avukat … ile davalı … vekili Avukat… geldiler. Diğer davalı … adına gelen olmadı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 18.01.2023 gününde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı borçlu … aleyhine takip yapıldığını, alacaklarının semeresiz kaldığını, borçlunun müteahhit, davalı … ve …nın arsa sahibi sıfatı ile 29.07.2008 tarihinde yaptıkları kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği 2-4-5- ve 8 nolu bağımsız bölümlerin 1/3 hissesinin borçluya ait olduğu konusunda anlaşmaya varıldığı halde müteahhit adına tescil edilmesi gereken dairelerin mal kaçırma amacı ile muvazaalı olarak 2-5-ve 8 nolu bağımsız bölümün davalı Ferah’a , 4 nolu bağımsız bölümün Arif Münüklü’ye devredildiğinden bu tapuların iptali ile borçlu adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekilleri , haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.05.2015 tarihli ve 2011/195 Esas, 2015/332 sayılı kararıyla; muvazaanın ispatlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesi 10.07.2018 tarih ve 2016/1931 Esas, 2018 /6973 Karar sayılı ilamında ;
“….
1.Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürüşe göre, davacının asıl amacının borçlu hakkında yaptığı ve sonuçsuz kalmış takip nedeniyle alacağını tahsil etme imkanına kavuşmak olduğu bu nedenle davanın niteliği itibarıyla BK’nun 19 dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece de değerlendirmenin bir kısmı bu şekilde yapılmıştır. Ancak bu davanın görülebilmesi için dava konusu yapılan tüm bağımsız bölümlerin tapu maliklerinin davalı olarak yer alması gerekmektedir. Davacı vekili 4 nolu bağımsız bölümü de dava konusu yaptığı halde tapu maliki Arif Münüklü davada taraf olmamıştır.

Mahkemece yapılacak iş, dava konusu yapılan 2-4-5-8 nolu bağımsız bölümlerin tüm tedavüllerini gösterir tapu kayıtlarını celp ederek, taraf teşkilini sağlamak olmalıdır. Bundan sonra borçlu ile arsa sahipleri arasındaki 29.07.2008 tarihli sözleşme gereğince ve yapılan inşaata göre borçlu müteahhidin dava konusu bağımsız bölümleri hak edip etmediği bilirkişi aracılığı ile tesbit edilerek, hak ettiğinin tesbiti halinde davalılara yapılan devrin BK’nun 19.maddesine göre değerlendirilmesinin yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesinden ibarettir.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

2-Kabule göre ise, dava esastan red edildiğine göre davalılara yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsiz olmuştur.” gerekçesi ile bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesi, bozma ilamına uyduktan sonra bir kısım davalılara davaya dahil etmiş, ardından davalılar … ve … hakkındaki davayı tefrik ederek, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, bozma ilamı doğrultusunda davalıların davaya dahil edildiğini belirterek , mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, TBK’nın 19 uncu maddesinde düzenlenen muvazaalı işlemin iptali davası koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğine, davanın reddi kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun’un 19 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 125 inci maddesi,

3. Değerlendirme
Dava TBK’nın 19 uncu maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.

Mahkemece, uyma kararı verilen bozma ilamında da belirtildiği üzere, bu davanın görülebilmesi için dava konusu yapılan tüm bağımsız bölümlerin tapu maliklerinin davalı olarak yer alması gerekir. Taraf teşkilinden sonra , davaya katılan şahısların satışlarının muvazaalı olup olmadığının değerlendirilmesi yapılmalıdır. HMK’nın 125 inci maddesine göre dava konusunun devri hâlinde davacının dava konusunu devir alana davayı yöneltmesi mümkün olduğundan muvazaa olgusu tüm devir alanlar yönünden birlikte değerlendirilmelidir.

Bu durumda mahkemece yapılacak iş, davalılar …ve …hakkındaki davanın ana dava ile birleştirilerek davacıya dava konusu taşınmazların devirlerinin muvazaalı olduğunu ispatlama hakkının verilmesi ve sadece davanın açılmasından sonra yapılan devirler yönünden, davacının davasını HMK’nın 125 inci maddesine göre tazminata dönüştürme hakkı olduğu da hatırlatılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesinden ibarettir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde önce tefrik, sonra davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan mahkeme kararının BOZULMASINA,

8.400 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davacıya iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.