Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/12995 E. 2023/112 K. 09.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12995
KARAR NO : 2023/112
KARAR TARİHİ : 09.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

HÜKÜM/KARAR : Davanın Reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen muvazaalı işlemin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesince Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin bir süre işçisi olarak çalıştığı davalı-borçlu…Plastik A.Ş.’den iş kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat ilam alacaklısı olduğunu, alacaklarının tahsili için Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün 2011/152 E. ve 2015/1251 E. sayılı dosyaları ile takip başlatıldığını, ancak yapılan icra takiplerinin semeresiz kaldığını, borçlunun haczi kabil malının bulunmadığını, ancak … ili, Kemalpaşa ilçesi, Ansızca köyü (1791) parsel sayılı içinde fabrika binası ve müştemilatı bulunan taşınmazı 11.09.2008 tarihinde 4.123.860,00 TL bedelle diğer davalıya (eski ünvanı ile Fortis Kiralama A.Ş.) sattığını, devir tarihinde borçlunun tapusunun üzerinde 1. dereceden 3.650,00 TL ve 2. dereceden 3.000.000 USD miktarlı ipotekler bulunduğunu, temlik alanın daha sonra aynı taşınmazı 21.06.2010 tarihinde 3.657.764,00 TL bedelle üçüncü şahsa sattığını, davalılar arasındaki tasarrufun muvazaalı olup alacaklıları zarara uğratmak maksadıyla yapıldığını belirterek davalılar arasındaki 11.09.2009 tarihli temliki tasarruf işleminin muvazaa nedeniyle iptaline, İİK.m.283/1 gereğince alacaklıya cebri takip ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde; dava zamanaşımı süresinin geçtiğini, muvazaa iddiasının gerçeği yansıtmadığını, taşınmazın satış değerinden daha düşük bir bedelle satılmasının muvazaa olduğunun kanıtı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı…Plastik İhtiyaç Maddeleri Dağıtım A.Ş.; davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 04.07.2017 tarihli ve 2016/54 Esas, 2017/407 Karar sayılı kararıyla; davanın tazmin davası olarak kabulü ile; davalı borçlu tarafından diğer davalıya devir yapılan 1791 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak davacı lehine, Kemalpaşa İcra Dairesinin 2011/152 ve 2015/1251 sayılı takip dosyalarındaki alacağın tahsili bakımından, takip konusu alacağın davalı …Ş.’den tazminine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı …Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.01.2019 tarihli ve 2017/1700 Esas, 2019/161 Karar sayılı kararıyla;davalı …vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı …Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 29.06.2020 tarih ve 2019/2086 Esas, 2020/4056 Karar sayılı ilamı ile;
“…
Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla BK’nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK’nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler.
3. kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Bu madde sadece davacıya haciz ve satış isteme yetkisinin kıyasen uygulanması olup üçüncü kişinin tazminatla sorumlu olacağı anlamına da gelmemelidir. Bu nedenlerle mahkemenin davayı BK’nun 19. maddesindeki muvazaalı işlemin iptali olarak nitelemesi gerekirken, yazılı şekilde nitelemesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
2. Dava konusu taşınmaz davalı borçlu şirket tarafından 11.09.2008 tarihinde davalı …Ş.’ne devredilmiş, o da 21.06.2010 tarihinde dava dışı Verimli Plastik Film Enerji San. ve Tic. A.Ş.’ne devretmiştir. Bu taşınmaz ile ilgili satışın iptaline karar verilmesi için taşınmazı devir silsilesi içindeki tüm satışların muvazaalı olduğunun ispatlanması gerekir. Bu halde ise davalı …Ş.’den taşınmazı devir alan dava dışı Verimli Plastik Film Enerji San. ve Tic. A.Ş.’nin de davaya dahil edilerek, taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi de isabetsiz olmuştur.” gerekçesi ile karar bozularak dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın davalılar arasında gerçekleşen her iki devirde satım bedellerinin satıcılara banka yoluyla ödendiği, tapu kaydında ipotek olmasının ivazlı satış durumunu değiştirmediği, bedelin ödendiği durumlarda muvazaadan bahsedilemeyeceği, ilk devir alan davalı … AŞ’nin finansal kiralama işleri yaptığı, son devir alan şirket de dikkate alındığında davalılar arasında organik bağ bulunduğuna dair delil ileri sürülmediği ve bu konuda somut delil bulunmadığı, satıcı şirketler ile alıcı şirketler arasında, alacaklılara zarar verme yani muvazaa kastıyla bu taşınmazın elden çıkartıldığına dair somut delil olmadığı, davacının açtığı davayı ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; aynı tasarrufa ilişkin başka bir alacaklı tarafından açılmış olan davada tasarrufun iptali ile taşınmaz elden çıkarıldığından İİK.m.283/2 gereğince bedele hükmedildiği ve bu kararın Yargıtay 17. HD’nin 2014/14435-11810 sayılı 16.09.2014 tarihli kararı ile onanarak kesinleştiğini, borçlu…Plastik… A.Ş. hakkında 2010 yılında iflas kararı verildiğini, davanın başından itibaren genel bir muvazaadan ibaret olmadığını, aynı konudaki emsal kararda olduğu gibi basiretli bir tacirden beklenmeyen işlemlerin söz konusu olduğunu, tasarruf işleminin hemen sonrasında borçlu aleyhine icra takipleri ve hacizler yapıldığından, devralanın tasarruf işlemi yaparken borçlu şirketin mali durumunu bilmemesinin ve bu konuda araştırma yapmamasının mümkün olmadığını, alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla finansal kiralama yöntemi kullanılarak tapu temliki yapıldığını, taşınmazın iki yıl önceki değerine göre iki yıl sonraki değerinin daha da yükselmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, TBK’nın 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 19. maddesi.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.