Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/12985 E. 2023/3815 K. 15.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/12985
KARAR NO : 2023/3815
KARAR TARİHİ : 15.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/321 E-2022/224 K
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabulüne

1-Taraflar arasında görülen tasarrufun iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda, Dairece, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.

2-Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

3-Karar davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı borçlu şirket arasında 02.04.2011 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşmeye göre müvekkilinin satın alacağı taşınmaza karşılık 580.000,00 TL’yi belirli vadede parça parça ödeyecek olup, bu konuda senetler verdiğini ve vadesi gelenleri de ödediğini, davalı tarafın edimini yerine getirmediğini belirlenen sürede inşaatın bitirilemeyeceğinin anlaşıldığını ve bunun üzerine müvekkili adına Adana 1. Tüketici Mahkemesinde dava ikame edildiğini, müvekkili lehine karar verildiğini, bu kararın kesinleşmesinden sonra İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2013/11639 E sayılı dosyasından takip konusu yapıldığını, takip dosyasında yapılan yazışmalarda davalı şirketin herhangi bir mal varlığı değerine rastlanmadığını ancak adına kayıtlı olan taşınmaz malları davacıya olan borcunun doğumundan sonra devir edildiğinin anlaşıldığını, icra takip dosyasında mevcut olan ve dava dilekçesinde belirtilen tapu kayıtlarının incelenmesi durumunda davalı … şirketi tarafından şirket yetkilisi/ortağına devir edilen taşınmazların çok hızlı ve seri bir şekilde başkaca şahıslara devir edildiğinin görüleceğini, bu hususun davalı şirket mallarının kaçırıldığının ve boşaltıldığının en büyük göstergesi olduğunu, bu davanın İİK md.277 ve devamı maddelerine istinaden açılan bir tasarrufun iptali davası olduğunu belirterek yapılan tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava ederek dava açmıştır.

II. CEVAP
1. Davalılar … Gayrımenkul İnşaat ve Taah. San. Tic. Ltd. Şti., …, Rotolines İnşaat ve Yapı. Malz. San. Tic. Ltd. Şti. ve … İnşaat San. ve Yapı Malz. Tic. Ltd. Şti. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; açılan iş bu davanın dayanağının yüklenici ile davacı arasında imzalanan gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu, bu nedenle açılan davada görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, HMK 6. maddeye göre, açılan davada yetkili mahkemelerin davalıların ikametgahı mahkemesi olduğunu, İİK.da ve başka kanunlarda da tasarrufun iptali davaları için özel yetki kuralı düzenlenmediğinden, müvekkillerinin yerleşim yeri Adana olduğundan açılan bu davada Adana Mahkemelerinin yetkili olduğunu, İİK. 278. maddesinde göre iptale tabi tasarruf hakkında dava açabilmek için aciz ya da haciz tarihinden geriye doğru 2 yıllık süre öngörüldüğünü, buna göre söz konusu taşınmazların en son devir tarihlerinin 2011 yılı içerisi olduğu dikkate alındığında davacının talebinin süre aşımına uğradığını, dava açılabilmesi için davacının kesin ya da geçici aciz vesikası alması gerektiğini, icra dosyasından yapılan işlemlerimin tam olarak bilinmemesi ile birlikte, dava açılabilmesi için gerekli bu şartın tamamlandığını düşündüklerini, davacının icra dosyasındaki alacak miktarı yargılama neticesinde belirlendiğini, buna göre davacının alacağının doğduğu tarihin karar tarihi olduğunu, borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması tasarrufun iptali davalarının dinlenmesi için ön koşul olduğunu, borcun karar tarihi ile doğduğundan ama iptali istenen devirlerin dava tarihinden önce yapıldığını, davacının davasının dinlenmesi mümkün olmadığını, dava değeri 120.000,00 TL olup, davacının talep sonucu açık olmamakla birlikte 9 adet taşınmazın tapu kaydına ihtiyati haciz konulması istendiğini ama hangi tasarrufların iptalinin talep edildiğinin belirtilmediğini, davacıdan bu eksiklik konusunda açıklama istenmesini talep ettiklerini, davacının alacağını sadece bir taşınmaz fazlası ile karşılayabilecek olup her bir taşınmazın değerinin davacının alacağından kat kat fazla olduğunu, davayı kabul manasına gelmemekle birlikte davacının talebinin haklı olduğu düşünülse bile, ihtiyatı haciz talep edilen taşınmazlardan bir tanesinin değeri itibari ile dava değerinin kat be kat üzerinde iken, toplam 9 taşınmaz için ihtiyatı haciz talebinde bulunmalarının davacının kötüniyetini ortaya koyduğunu, amacın müvekkilini mağdur etmek olduğunu, bu nedenle ihtiyatı haczin taşınmazlardan birisinin üzerine konulmasını ve bu konuda davacıdan teminat istenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, açıklanan nedenler ile davanın reddini, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı …’ın bozma sonrasında verdiği cevap dilekçesinde; iyi niyetli kişi olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15.07.2016 tarihli ve 2014/441 E., 2016/257 K sayılı kararı ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Yargıtay (Kapatılan)17. Hukuk Dairesi’nin 28.02.2018 tarih, 2016/19802 Esas ve 2018/1433 Karar sayılı ilamı ile; “…. davalı … ‘a dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun şekilde tebliği ile davalının savunma hakkını kullanması ve dava dilekçesine karşı varsa itirazlarını bildirmesinin sağlanması, itirazlarının değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulünce yapılmış tebligat olmadan ve davalının savunma haklarını da kısıtlar biçimde yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.. .” gerekçesi ile hükmün BOZULMASINA karar, verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 07.06.2022 tarih, 2019/321 E., 2022/224 K sayılı ile uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde; ” … davalı …’a usulüne uygun tebligatların yapıldığı, davalı … yönünden yapılan incelemede; taşınmaz devirlerine ilişkin 18.11.2011 tarihli resmi senet incelendiğinde; Adana İli, Seyhan İlçesi, Döşeme Mahallesi, 10450 ada, 4 parselde bulunan 2. kat 7 nolu, 10 nolu ve 11 nolu meskenin tamamının … Gayrimenkul İnşaat ve Taahhüt San. Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı iken şirket adına vekaleten …’nun 7 ve 10 nolu bağımsız bölümlerin her birini ayrı ayrı 12.500,00 TL bedelle, 11 nolu bağımsız bölümü ise 15.000,00 TL bedelle …’a satmış olduğu, satış bedellerini nakden ve tamamen aldığının belirtildiği görülmüş olup, bozma öncesi yapılan yargılamada davaya konu taşınmazlar üzerinde keşif yapılmak üzere Adana Asliye Hukuk Mahkemesine gerekli talimatın yazıldığı,alınan bilirkişi raporunda, davalı …’a satışı yapılan Adana İli, Seyhan İlçesi, Döşeme Mahallesi, 10450 ada, 4 parselde yer alan 2. kat 7 nolu bağımsız bölümün tasarruf tarihi olan 18.11.2011 tarihi itibarıyla değerinin 136.594 TL, 10 nolu bağımsız bölümün değerinin 136.594 TL ve 11 nolu bağımsız bölümün değerinin 170.171 TL olduğunun belirlendiği, davalı … vekili tarafından yapılan savunmada, müvekkilinin Trabzon İli, Of İlçesinde … isimli ortağıyla birlikte PVC doğrama ve genel dağıtım işini yaptığını, müvekkili ve ortağı ile diğer davalı … Gayrımenkul İnşaat ve Taah. San. Ltd. Şti. arasında PVC doğrama alımı konusunda anlaşmaya varıldığı, anlaşma gereğince müvekkilin ortağı …’ın diğer davalı şirkete toplam 1.700.000 TL tutarında 25 adet çek verdiğini, bu çekler karşılığında peyder pey gönderilmesi gereken malzemenin büyük bir kısmı eksik kalınca müvekkilinin ve ortağının parasını kurtarmak adına davacı tarafından iptali talep edilen Adana İli, Seyhan İlçesi, Döşeme Mahallesi, 10450 Ada, 4 parselde tapuya kayıtlı 7, 10 ve 11 nolu bağımsız bölümleri diğer davalı … Gayrimenkul İnşaat ve Taahhüt Sanayi Tic. Ltd.Şti.’den bir kısım bedeli anlaşma uyarınca gönderilmesi gereken ancak gönderilmeyen malzemeler için diğer davalıya tapu satışı öncesinde teslim edilen çeklerin bedeli olarak, bir kısmını da peşin ödeme karşılığında satın aldığını, müvekkilinin bu nedenle 18.11.2011 tarihinde Adana’ya seyahat ettiğini ve dava konusu taşınmazların eksik kalan bedelini tamamlamak için Yapı Kredi Bankası Seyhan Şubesinden 150.000 TL, Halkbank Adana Şubesinden 142.255 TL çektiğini, tapudaki satış senetlerinden anlaşılacağı üzere aynı tarihte de taşınmazların tapuda satışının yapıldığını, Yargıtay kararları uyarınca bankadan tasarruf tarihine yakın tarihlerde çekilen paranın taşınmaz alımı için kullanıldığının kabulü gerektiğini, müvekkilinin dava konusu taşınmazları, ticari ilişkiden kalan alacağına mahsuben ve ilaveten üstünü, satış gününde bankalardan çektiği paralarla tamamlayarak satın aldığını, bu nedenle iptali istenen tasarrufa ilişkin satış işlemlerinin gerçek bir satış olduğunu savunmuş ise de yapılan savunmada geçen iş ortağı … tarafından borçlu şirkete çek verildiği, davalı şirketin malzemeyi göndermemesi üzerine taşınmazların devrinin alındığı, bankalardan taşınmazların devredildiği tarihte paraların çekildiğine yönelik hususların hayatın olağan akışına ve ticari hayatın gereklerine uygun olmadığı gibi PVC doğrama malzemesinin gönderilmemesi karşılığı borçlunun taşınmazlarını devretmesinin de mutad bir ödeme şekli olmadığı, davalı … tarafından banka hesaplarındaki paraların taşınmazın devredildiği tarihte çekilmiş olmasının bu paraların davalı borçlu şirkete taşınmaz devri için çekildiğini göstermeyeceği, basiretli bir tacirin taşınmaz devri için yaptığı ödemeyi banka kanalı ile yapması gerekirken, davalının satış bedelini elden ödediğini ileri sürmüş olmakla, davalının yaptığı bu savunmanın ve savunmada geçen mal alımından dolayı alacaklı olunduğuna ve ödemelerin bankadan çekilen paralarla elden yapıldığına dair hususların somut olayın koşulları içinde inandırıcı görülmediği, bu nedenle davacının 02.04.2011 tarihinde doğan alacağının tahsilini engellemek amacıyla davalı borçlu şirket tarafından aynı ve birbirine yakın tarihlerde davalı … ile diğer davalılara yaptığı taşınmaz devirlerine ilişkin işlemlerin alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı, bilirkişi raporu ile tespit edilen devir tarihlerindeki taşınmaz değerlerinin davalı … tarafından ödendiğinin geçerli ve yazılı delillerle ispat edilemediği anlaşılmakla, davacının davalı borçlu şirket … Gayrımenkul İnşaat ve Taah. San. Ltd. Şti. ve devir alan davalı … hakkındaki davasının kabulü ile; bu davalılar arasında yapılan dava konusu Adana İli, Seyhan İlçesi, Döşeme Mahallesi, 10450 ada, 4 parselde kayıtlı 2.kat 7, 10 ve 11 nolu bağımsız bölümün davalı borçlu … Gayrimenkul İnşaat ve Taahhüt San. Ltd. Şti. tarafından davalı …’a 18.11.2011 tarihinde yapılan tasarrufların iptali ile davacıya İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2013/11639 Esas sayılı dosyasındaki alacak ve fer’ileri ile sınırlı kalmak kaydı ile cebri icra yetkisi verilmesine, davaya konu diğer devir işlemleri hakkında mahkememizce verilen 15.07.2016 tarihli kararın, karara karşı sadece davalı … vekilinin temyiz isteminde bulunması ve bozma kararının sadece anılan davalı hakkında verilen karara ilişkin olması nedeniyle diğer davalılar hakkında verilen ve bozma kapsamı dışında kalmakla kesinleşmiş olan diğer devirler hakkında yeniden hüküm tesisine yer olmadığına.” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; yetki itirazlarının dikkate alınmadığını, iyi niyetli olduğunu, bankadan tasarruf tarihinde çekilen paraların taşınmazlar için ödendiğinin kabulünün gerektiğini, borcun doğum tarihinin yanlış belirtildiğini, bir kısım tanıkların dinlenmediğini beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılar arasındaki tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428 ve 438 inci maddeleri,

2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’un 277 ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme
1. Dava, İİK’ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar, elinde geçici (İİK.m.105) veya kat’i (İİK.m.143) aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olmakla birlikte aciz belgesinin dava açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasında ve hatta hükmün Yargıtay’ca onanmasından (veya bozulmasından) sonra bile sunulma olanağı vardır.

Aciz vesikası, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır.

Somut olayda, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine düzenlenmiş, aciz belgesi (İİK 143 md) sunulmadığı, ya da; İİK’nun 105. maddesinde belirtildiği şekilde yapılmış bir haciz de bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, bozma öncesinde temyize gelmeyen diğer davalılar yönünden kararın kesinleşmiş olduğu gözetilerek davanın temyize gelen … yönünden ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

2. Bozma neden ve şekline göre davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. KARAR
1. Yukarıda açıklanan sebeplerle, değerlendirme bölümünün (1) nolu bendinde yer alan sebeplerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

2. Değerlendirme bölümünün (2) nolu bendinde yer alan sebeplerle davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı …’a iadesine,

15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.