Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/1218 E. 2022/14762 K. 16.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1218
KARAR NO : 2022/14762
KARAR TARİHİ : 16.11.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, müvekkilinin davalı …’den alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine Konya 8. İcra Müdürlüğü’nün 2012/7418 – 2012/7271 ve 2012/8009 sayılı dosyalar ile takipler yapıldığını, takiplerin kesinleştiğini, davalı borçlunun acz halinde olduğunu, davalı borçlunun mal kaçırma gayesi ile adına kayıtlı gayrımenkullerini diğer davalıya devrettiğinin tespit edildiğini beyan ederek, davalılar arasındaki tasarrufların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; dava konusu 1145 ada 5 parsel sayılı taşınmaz açısından davanın pasif husumet yokluğundan reddine, dava konusu 1144 ada 11 parsel sayılı taşınmaz açısından davanın reddine, dava konusu 1144 ada 10 parsel sayılı taşınmaz açısından davanın kabulüne, dava konusu Gazipaşa İlçesi İstiklal Mahallesi 1144 ada 10 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden davalılar arasında yapılan tasarrufun Konya 8. İcra Müdürlüğünün 2012/7418, 7271 ve 8009 sayılı dosyalarındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere iptaline, davacı alacaklıya dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış yetkisi tanınmasına karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Bu tür davaların dinlenebilmesi için,davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır.
Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279. maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Somut olayda; dava konusu tasarrufların tarihinin 13.04.2012, alacağın dayanağının ise 30.08.2012, 25.06.2012 ve 25.07.2012 tarihli çekler olduğu, buna göre alacağın dayanağı olan çeklerin tasarruf tarihlerinden sonra düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Çek ve bono güncel hayat içinde ileri tarihli düzenlenebilir. Bu durumda öncelikle; mahkemece, davacı vekiline takiplerin konusu borcun doğumuna ilişkin temel ilişki konusunda delillerini sunması için süre verilmesi, sunduğu delillerin toplanması, davacı ve davalı borçlunun varsa ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, gerektiğinde davacı ve borçlunun isticvabı ile borcun doğumunun tespiti; daha önce doğduğu ispatlandığı takdirde buna ilişkin dava koşulunun gerçekleştiği kabul edilerek işin esasına girilip yasal maddeleri açıklanan iptal nedenlerinin oluşup oluşmadığı irdelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Aksi durumun tespiti halinde ise yani borcun doğumu tasarruf tarihinden sonra ise davanın ön koşul yokluğu nedeni ile reddine , davalılar lehine maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hatalı tespit ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’e geri verilmesine 16.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.