YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11532
KARAR NO : 2022/16747
KARAR TARİHİ : 12.12.2022
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/18187 Esas ve 2018/9855 Karar sayılı ilamında; “Davalının zararın tamamından sorumlu tutulması gerekirken KTK 88 ve TBK 61. maddesine aykırı olarak davalının kusuru oranında sorumlu tutulmasının doğru olmadığı, davacının geliri tam ve doğru olarak belirlenerek hesaplama yapılması gerekirken, eksik incelemeye dayalı hüküm verilmesi doğru olmadığı ve hükmedilen manevi tazminatın az olduğu” hususlarına değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 50.911,71 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 09/06/2012 tarihiniden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisinde, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre davacı vekili, davalı …. vekili ve davalı …’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesinde “(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Şu durumda, davacının manevi tazminat istemi kısmen reddedildiğine göre kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca, reddedilen miktar üzerinden, davacı lehine belirlenen ücreti geçmeyecek şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı taraf lehine davacıya verileni geçecek şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
2- Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dosya kapsamından; eldeki davanın, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak kısmi dava olarak açıldığı, davacının bozma öncesi 1. ıslah dilekçesi ile talebini 16.216,98 TL’ye çıkardığı; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/18187 Esas ve 2018/9855 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulduğu, bozma sonrası alınan rapor uyarınca 2. kez ıslah dilekçesi verilerek talebin 50.911,71 TL’ye çıkarıldığı ve mahkemece, 2. ıslah dilekçesi kabul edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Islah dilekçesi, her davada bir kez verilir, ikinci kez ıslah yoluna başvurulamaz.
Şu durumda, mahkemece, davacı tarafından ikinci kez ıslah yoluna başvurulamayacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili, davalı Marpfre Sigorta A.Ş. vekili ve davalı …’ın sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı …. vekili ve davalı …’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılardan Mapfre Sigorta A.Ş. ve … geri verilmesine 12.12.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.