Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/10856 E. 2022/13364 K. 31.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10856
KARAR NO : 2022/13364
KARAR TARİHİ : 31.10.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen başvurunun kabulüne dair karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından 11/03/2021 tarih 2021/İHK-5752 sayılı davalı vekilinin itirazlarının reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı vekili, 11/04/2019 tarihinde davacı yayaya, plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın çarpması sonucu oluşan çift taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını ve malul kaldığını, sigorta şirketine başvuru yapıldığını, ancak zararın karşılanmadığını, bu nedenle huzurdaki başvuruyu yapmak durumunda kaldıklarını iddia ederek oluşan zararlarının tazmini için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL sürekli maluliyet tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, talebin kabulüne, 164.091,39 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 09.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazlarının reddine dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından; kaza tarihinde 5 yaşında olan davacıya plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın çarpması şeklinde gerçekleşen olayda, kaza tespit tutanağının düzenlenmediği, dosyaya davalı … tarafından kusur raporu sunulduğu, bu rapora göre yolda oynayarak tehlike yaratan ve yaşı itibariyle anne ve babasının gözetim yükümlülüğü bulunan davacının yola kontrolsüzce çıktığı ve kazanın oluşumunda %75 kusurlu olduğunun, araç sürücüsünün ise hızını yolun durumuna uydurmaması sebebiyle %25 kusurlu olduğunun belirtildiği; Uyuşmazlık Hakem Heyetinin sürücünün %100 kusurlu olduğunun kabulü ile yapılan hesaplamaya itibar edildiği, Hakem Heyetlerince kusur oranının tespiti için rapor alınmadan hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
O halde, İtiraz Hakem Heyetince, dava konusu olayın oluşuna ilişkin olay anlatımına göre ceza yargılaması da olma ve yapılma ihtimaline göre ceza dosyası da araştırılarak ceza davasındaki vaka ve kusur oranları da değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır. Soruşturma dosyası ve varsa ceza mahkemesi dosyası da dosya içerisine alınarak, dosyanın Adli Tıp Kurumu, İTÜ Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 31.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.