Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/10827 E. 2022/13472 K. 31.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10827
KARAR NO : 2022/13472
KARAR TARİHİ : 31.10.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce davalı …. yönünden başvurunun kabulüne, davalı Güvence Hesabı yönünden başvurunun husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karara karşı davacı vekili ve davalı …. vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 26/11/2020 tarih 2020/İHK-25276 sayılı davalı vekilinin itirazının reddine, davacı vekilinin itirazının kabulü ile kararın vekalet ücretine ilişkin kısmının değiştirilmesine, diğer hususların aynen muhafazasına dair kararın süresi içinde davalı …. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacının yolcu olarak bulunduğu araç, davalı … nezdinde … poliçesi olan araç, davadışı Quick Sigorta A.Ş nezdinde … poliçesi olan araç ile başka üç aracın daha karıştığı zincirleme trafik kazasında davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 13.000,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 450,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 450,00 TL geçici bakıcı gideri tazminatı, 500,00 TL tedavi gideri, 600,00 TL rapor ücreti olmak üzere toplam 15.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; ıslah dilekçesi ile talebini 39.990,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar ayrı ayrı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalı Güvence Hesabı yönünden başvurunun husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacının müştereken ve müteselsilen tazminat talebinin davalı … yönünden kabulüne, 39.990,00 TL tazminatın 16/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ….’den tahsiline karar verilmiştir. Anılan karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davalı … vekilinin itirazının reddine, davacı vekilinin itirazının kabulü ile kararın vekalet ücretine ilişkin kısmının değiştirilmesine, diğer hususların aynen muhafazasına karar verilmiştir. Karar, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı …. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir
Dosya kapsamından; kaza tespit tutanağında kazaya karışan davadışı Quick Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı aracın sürücüsünün % 50, davalı … nezdinde sigortalı aracın sürücüsünün % 50 kusurlu olduğu, kazaya karışan diğer 4 aracın sürücüsünün kusuru bulunmadığının belirtildiği, Uyuşmazlık Hakem Heyeti ara kararı ile davalının % 100 kusurdan sorumlu olduğunun kabulü ile zararın hesap edilmesine karar verildiği, davalı vekilinin kusura yönelik itirazları doğrultusunda da kusur raporu alınmadan hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 266/1. maddesinde “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir” düzenlemesi benimsenmiştir.
O halde, İtiraz Hakem Heyetince, ceza soruşturma dosyası ve varsa ceza mahkemesi dosyası da, dosya içerisine alınarak, dosyanın Adli Tıp Kurumu, İTÜ Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3-Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam ve nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17. maddesi ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16. maddesinin 13. fıkrasına “(13) (Ek: RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT’nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı …. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’ye geri verilmesine 31.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.