Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/10780 E. 2022/13819 K. 03.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10780
KARAR NO : 2022/13819
KARAR TARİHİ : 03.11.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalılara trafik sigortalı araç sürücülerinin kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada davacının yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp 40.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; (davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) davanın kabulü ile 40.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmiş, anılan karara itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince; davalı …vekilinin itirazının reddine, davacı vekilinin itirazının kısmen kabulü ile karar faiz türü yönünden düzeltilerek diğer itirazların reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, hesaplamada tablo sonu yaşam ünitesi yerine bakiye ömür formülünün uygulamasında isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının meydana kazada yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
Somut olayda, kaza tespit tutanağına göre kaza, davacının idaresindeki araç ile TEM otoyolunda gişeler kuzey çıkışında sağ şeritte durma duraklama yaparken, aynı şeritte arkadan gelen 68 HP 313 plakalı araç sürücüsünün aracın ön kısımları ile davacının aracının arka kısımlarına çarpması ve davacının çarpmanın etkisi ile park halinde bulunan 34 BJA 426 plakalı aracın arka kısımlarına çarpması şeklinde gerçekleşmiş, davacıya ve davalıya sigortalı araç sürücüsüne kusur atfedilmiştir.
Kazaya ilişkin görülmekte olan ceza dava dosyasında alınan raporda davacının kusursuz, davalı …’ya sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Hakem Heyetince, kusur oranının belirlenmesi yönünden alınan bilirkişi raporunda davacının %25 oranında, davalı …’ya sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Anılan rapor karara esas alınarak davalıya sigortalı araç sürücüsünün %75 kusuru üzerinden tazminata karar verilmiş, kusur oranına davacı vekilince itiraz edilmiş, İtiraz Hakem Heyetince davacının itirazının reddine karar verilmiştir. Varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Davalı, gerçek zarardan, sigortalısının kusuru oranında sorumlu olup aynı olay ile ilgili olarak farklı kusur oranlarının belirlenmesi yargıda birliğin ve güvenin sağlanması ilkesine de aykırılık teşkil edecektir.
Buna göre hakem heyetince kaza tespit tutanağı, ceza dosyasında alınan kusur raporu ve eldeki davada alınan kusur raporları arasındaki çelişkiyi gideren kusur raporu aldırılmak suretiyle oluşa ve kanuna uygun olarak kusur oran ve aidiyetleri belirlenmesi ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Hakem heyetince tazminatın kapsamının belirlenmesine yönelik alınan raporda isabetli olarak TRH 2010 Tablosu kullanılarak bakiye ömür tespit edilmiş ise de hesaplamada teknik faizin %1.8 olarak esas alınması Dairemizin içtihatlarına uygun değildir.
Buna göre İtiraz Hakem Heyetince yapılacak iş, tazminatın belirlenmesi için alınacak raporda muhtemel yaşam süresinin belirlenmesinde TRH 2010 Tablosuna göre bakiye ömrün tespiti, bilinmeyen/işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi yönteminin (progresif rant tekniğinin) kullanılması (matematiksel olarak %10 artırım yapılıp % 10 eksiltim yapılmasının % 0 olmadığı hususuna dikkat edilerek) ile tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre karar vermekten ibaret olup anılan nedenle kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03.11.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.