Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/10343 E. 2022/12283 K. 17.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10343
KARAR NO : 2022/12283
KARAR TARİHİ : 17.10.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tahkim üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Geri çevirme üzerine noksan ikmalinin yapıldığı anlaşılmakla, tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelendi, gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; 06/04/2019 tarihinde meydana gelen zincirleme trafik kazasında davalıya trafik sigortalı aracın, davacının yolcu olduğu özel halk otobüsüne çarpmak suretiyle davacının yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davacının %7 oranında malul kaldığını, davalı tarafından 19/03/2020 tarihinde yapılan 17.369 TL ödemenin eksik olduğunu, davalıya bakiye tazminatın ödenmesi amacıyla yapılan başvuruya cevap verilmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000,00 TL sürekli, 500,00 TL geçici iş göremezlik ve 500,00 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 5.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 05/11/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 41.495,92 TL sürekli, 12.125,40 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 4.041,80 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 57.963,12 TL ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; … genel şartlarında belirtilen tüm belgeler eksiksiz olarak iletilmeden yapılan başvurunun usulden reddi gerektiğini, maluliyet raporuna itiraz ettiklerini, yapılan ödemede bir eksiklik bulunmadığını geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderinden sorumlulukları olmadığını, müterafik kusur durumunun araştırılması gerektiğini belirterek, başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kabulü ile 57.963,12 TL’nin 05/05/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince; davalı vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen maluliyet raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle uğradığı iş göremezlik zararının tazminini talep etmiş; Karabük Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 23/01/2020 tarihli raporla, davacının kaza neticesinde tıbbi iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş bildirilmiş; hükme esas alınan 02/11/2020 tarihli hesap bilirkişi raporunda ise 6 ay geçici iş göremezlik süresi için 12.125,40 TL tazminat hesaplanmıştır.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacıya SGK tarafından geçici iş göremezlik kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığına dair bilgi ve belge bulunmadığı gerekçesiyle, 12.125,40 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazı reddedilmiştir.
Eksik inceleme ile karar verilemez. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 15. fıkrasında her ne kadar “Hakemler sadece kendilerine verilen belgeler üzerinden karar verirler” hükmü bulunsa da, bu hüküm eksik belge varsa taraflara bunları tamamlamak için süre verilmesine engel olmamalıdır. Zira aynı maddenin 23. fıkrasında “Bu Kanun’da hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Yargılama Yasasının hükümleri, sigortacılıkta tahkim hakkında da kıyasen uygulanır” düzenlemesi yer almaktadır.
Dairemizin geri çevirme kararı üzerine, SGK Başkanlığının 06/07/2022 tarihli cevabında, davacıya davaya konu trafik kazası nedeniyle 1.436,06 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı bildirilmiş olup, bu yazıya ekli belgelerden davacının kaza nedeniyle ayakta tedavi gördüğü, toplam 24 gün istirahatli olduğu, bu süreye ilişkin çalışmadığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında bulunan SGK hizmet dökümünden davacının 2019/4, 2019/5 ve 2019/8. aylarda kısmi süreli olarak istirahatli olduğu, kazadan sonraki 6 aylık süreçte sigorta primlerinin yatırıldığı, SGK tarafından yapılan geçici iş göremezlik ödemesinin de hesaplanan tazminattan düşülmediği de dikkate alındığında, geçici iş göremezlik tazminatı yönünden eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur.
Şu halde; hükme esas alınan hesap raporunda SGK’nun davacıya yaptığı geçici iş göremezlik ödemesinin tazminattan düşülmemesi doğru olmadığı gibi, davacının kazadan sonraki 6 aylık süreçte sigorta primlerinin yatırıldığı da dikkate alınmak suretiyle, primlerini yatıran işyerinden davacının kazadan sonra fiilen çalışıp çalışmadığı ve çalışmaya başladığı tarihin ne olduğu, davacıya kazadan sonraki 6 aylık süreçte maaş ödemesi yapılıp yapılmadığı, kazadan önce aldığı ancak kaza nedeniyle alamadığı maaşı dışında ek ödemeler bulunup bulunmadığı ile miktarının netleştirilmesi amacıyla davacı vekiline süre verilip, gelecek cevap ve anılan hususların tespitinden sonra gerekirse rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile adı geçen Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nispi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nispi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti’nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 13. maddesi ve AAÜT’nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 17/10/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.