Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2022/10341 E. 2022/12806 K. 24.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/10341
KARAR NO : 2022/12806
KARAR TARİHİ : 24.10.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tahkim davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

K A R A R

Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacının idaresindeki araca çarpmasıyla oluşan kaza sonucunda davacının yaralanıp % 9 oranında malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 18/12/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 108.228,77 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; kusur ve maluliyete itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kabulü ile 89.613,89 TL sürekli işgücü kaybı ve 18.614,88 TL geçici işgöremezlik olmak üzere toplam 108.228,77 TL’nin 03/09/2020 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, davacının maluliyet oranını kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik ve ekindeki cetvellere göre belirleyen 21/08/2020 tarihli uzman doktor heyeti raporunun karara esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemesine; davaya konu kazada davalıya sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğuna ilişkin kabulün yerinde görülmesine; uzman doktor heyetinin düzenlediği raporla saptanan iyileşme süresine ilişkin geçici işgöremezlik zararının trafik sigortasının teminatı kapsamında olmasına; davacının müterafik kusurlu kabul edilmesini gerektirir somut neden bulunmadığı dikkate alındığında, tazminattan bu nedenle indirim yapılmayışında usulsüzlük bulunmamasına ve tazminat hesabına esas davacı gelirinin usulünce saptanmış olmasına göre, davalı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının hak kazanabileceği işgücü kaybı tazminatının hesaplanması için alınan ve karara esas kabul edilen 10/12/2020 tarihli aktüer raporunda, maluliyet tazminatı davalarında hak sahibi davacı hayatta olduğu için TRH 2010 Yaşam Tablosu’ndaki bakiye ömrün esas alınmasının aktüeryal yönteme uygun olmadığı ve “dönem başı ödemeli hayat annüitesi yöntemi” kullanılması ile irat katsayılarının belirlenmesinin uygun olduğu gerekçesiyle, tablodaki bakiye ömür süresi yerine tablodaki son yaş olan 99 yaşa kadar hesaplamanın yapıldığı; bu rapordaki hesap yöntemine davalı tarafça itiraz edildiği halde, İtiraz Hakem Heyeti tarafından rapordaki hesap tekniğinin uygun bulunduğu gerekçesiyle, davalının itirazının reddine karar verildiği görülmektedir.
Her ne kadar davacı aleyhine sonuçlar veren hesap tekniği (TRH 2010 ve % 1,8 teknik faiz) kullanılarak tazminat belirlenmişse de, bu hesap tekniğine davacı yanca itiraz edilmediği dikkate alındığında, ZMSSGŞ ile belirlenen hesap tekniğinin tüm yönleriyle uygulanmasının gerekeceği açıktır. Bu itibarla, genel şartlarda belirtilen biçimde hesaplama yapmayan rapor, karara esas alınabilecek nitelikte olmadığından, bu hususta yapılan İtiraz Hakem Heyeti incelemesi eksiktir.
Açıklanan nedenlerle; kararı sadece davalı taraf temyiz ettiği ve rapordaki diğer hususlarda davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu için, hesabın 2020 verileriyle ve işlemiş/ işleyecek devre belirlemesinde 2020 yılı esas alınarak yapılması gerektiği dikkate alınarak, zorunlu mali sorumluluk sigorta Genel Şartları gereği davacının muhtemel bakiye ömür süresi (tablodaki son yaş olan 99 yaşa kadar değil, hesap tarihindeki yaşına göre saptanacak bakiye ömür süresi) için ve irat katsayılarının belirlenmesinde “devre başı ödemeli belirli süreli rant” formülü kullanılarak hesaplamanın yapılması hususunda, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre (davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar korunarak) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5’i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla (nispi tam) vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24/10/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.