YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/996
KARAR NO : 2021/2627
KARAR TARİHİ : 08.06.2021
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen maddi tazminat davasında verilen davanın kabulüne ilişkin hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; istinaf isteminin esastan reddine ilişkin kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili; müvekkilinin işletmiş olduğu iş yerinde atık suyun geri tepmesi sonucu müvekkilinin iş yerinde zarar meydana geldiğini, söz konusu zararın Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/269 D.İş sayılı dosyası ile tespit ettirildiğini, söz konusu tespit kapsamında zararın 140.839,52 TL olduğunu, bu zararı davalı taraftan talep ettiklerini ancak söz konusu bedelin kendilerine ödenmediğini ileri sürerek, 140.839,52 TL zararın davalı idareden 29/11/2015 gününden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; meydana gelen zarardan atık suların kanalizasyon şebekesine Deşarj Yönetmeliğinin 10/m maddesi gereğince mal sahibi müteahhit ile apartman yöneticilerinin sorumlu olduğunu ayrıca söz konusu bodrum katların zarar görmemesi için ilgili mülk sahibi tarafından çekvalf sisteminin takılmasının gerektiği belirtilerek, meydana gelen zarardan kendilerinin sorumlu olmadığını, bundan dolayı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/07/2017 tarih, 2016/180 Esas -2017/646 sayılı ilamında toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait iş yerinde 29/11/2015 tarihinde kanalizasyon şebekesinin geri tepmesi sonucu oluşan su baskının davalının sorumluluğunda olan kanalizasyon şebekesinde oluşan arızaya bağlı cereyan ettiği, bu sebeple davacı iş yerinde oluşan hasardan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacıya ait hasar gören malzeme bedelinin davalı ASKİ’den tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesince; davacıya ait iş yerinde atık su hattının bağlandığı kanalizasyon şebekesinde arıza olduğu ve arıza sonrasında çekvalfin görevini yapamadığı ve dolayısıyla su baskınının gerçekleştiği, su baskınına bağlı olarak da davacıya ait bodrum kattaki eşyaların zarar gördüğü anlaşılmış olup, meydana gelen olayda bilirkişi raporuna göre tam kusurlu olan davalı ASKİ’nin sorumlu olduğu kabul edilerek ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı tarafın istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca reddine dair verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 15/06/2020 tarih, 2018/3079 Esas 2020/1914
Karar sayılı ilamı ile, davalının diğer temyiz itirazlarının ise reddi ile zarar gördüğü belirtilen elektronik cihazların kullanılıp kullanılamayacağı endüstri bilirkişisinden alınacak rapor ile belirlendikten sonra kullanılabilir ise değerlerindeki azalma, kullanılamayacak durumda ise hurda değeri düşülerek davacının gerçek zararının belirlenmesi gerekirken, bu durumun gözardı edilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca bozulmasına karar verilmiştir.
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince, Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, davanın kabulüne, 137.378,82 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince, uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine, İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK’nın 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre,davalı vekilinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 7.038,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 08/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.