YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9827
KARAR NO : 2022/13806
KARAR TARİHİ : 03.11.2022
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; 10.06.2020 tarihli ek kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacılar vekili, davacıların çocuğu …’ın 11.09.2017 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması neticesinde meydana gelen kazada yaralanarak malul kaldığını beyanla, şimdilik 200,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, davacı baba … için 10.000,00 TL, anne … için 10.000,00 TL ve … için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 72.200,00 TL’ye artırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; davacı …’in maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 26.025,26 TL’nin kaza tarihi olan 11.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı … yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalı …, … ve Halk sigorta şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 8.000,00 TL, davacı … için 8.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 11.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …, …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince; tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 10.06.2020 tarihli ek kararı ile davacı taraf fazlaya dair hakkı saklı tutularak maddi tazminat istemi 72.200,00 TL’ye yükseltmiş ise de %10 maluliyet oranına göre maddi zararın belirlenmesi gerektiği istinaf itirazında ileri sürüldüğünden, davacılar vekilinin artık %10 maluliyete göre saptanacak tutarla maddi tazminat istemini sınırlandırmış olduğu, dairece, hükme esas alınan hesap raporu üzerinden %10 maluliyet oranı dikkate alınarak yapılan hesaplamada maddi zararın 89.771,72 TL olarak saptanmış olduğu, bu hesaplamaya göre 63.746,46 TL tutarında maddi tazminat isteminin reddedildiği, ihtiyari dava arkadaşı konumundaki her bir davacı için lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarları ile yine reddedilen tazminat taleplerine göre 2020 yılı temyiz kesinlik sınırı (72.060,00 TL) nazara alınarak HMK’nın 362/1-a ve 362/2 madde ve fıkraları uyarınca kesin olarak karar verilmiş olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi ek kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacılar vekilinin davacılar … ve … lehine hükmedilen manevi tazminatlara yönelik Bölge Adliye Mahkemesi ek kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Bölge Adliye Mahkemesi 10/06/2020 tarihli ek kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin anılan yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin davacı … lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminata yönelik Bölge Adliye Mahkemesi ek kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK’ya eklenen EK-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2020 yılı için 72.070,00 TL’dir.
Davacı tarafça dava dilekçesinde 20.000,00 TL manevi tazminat ile maddi tazminat talebi olarak dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 200,00 TL talep edilmiş, ıslah dilekçesiyle de talebi fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 72.200,00 TL’ye artırılmıştır. Bölge Adliye Mahkemesince; davacı tarafın fazlaya dair haklar saklı tutulmuş olup davada talep edilecek üst sınır tazminat miktarı da belli olmadığından talebin içeriğine ve HMK hükümlerine göre kesin olan kararlardan olmadığı değerlendirilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile temyiz talebinin reddi doğu görülmediğinden, davacı … bakımından Bölge Adliye Mahkemesi mahkemenin 10.06.2020 tarihli ek kararının kaldırılarak davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmiştir.
3-Davacılar vekilinin davacı … lehine hükmedilen maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi 16.10.2018 tarihli Engelli Sağlık Kurulu raporu ile; davacının orta düzeyde zihinsel gelişim engeli nedeniyle % 70, trafik kazasına bağlı olarak splenektomi (dalağın alınması) nedeniyle % 10 olmak üzere % 73 oranında malul kaldığı belirlenmiş olup söz konusu raporun geçerlilik süresinin 24 ay olarak belirlendiği, yine maluliyetin belirlenmesinde kaza ile illiyetli olmayan sekel de dahil edilerek hesaplama yapıldığı gibi raporun hangi yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği anlaşılamadığından maluliyet oranı tespitine ilişkin bu rapor, hükme esas almaya elverişli olmadığından, maluliyetin belirlenmesi konusunda yapılan araştırma yetersizdir. Dosya kapsamında alınan 07.01.2019 tarihli hesap raporunda ise; davacının maluliyetinin % 3 oranında arttığının belirlendiği gerekçesiyle 26.025,26 TL sürekli işgöremezlik tazminatı hesaplanmış, mahkemece usul ve yasaya uygun, denetime elverişli olduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesince ise; Balthazard formülünün uygulanmasının yerinde olduğu, artan maluliyet oranının hesaplanmasının yerinde olduğu gerekçesiyle benimsenmiştir.
Bu durumda Mahkemece; kazayla ilgili eksik kalan tedavi evrakları temin edildikten sonra, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 30.03.2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ölçülerine göre, davacının kaza neticesinde oluşmayan orta düzeyde zihinsel gelişim engeli nedeniyle oluşan sekel dışlanarak sadece kaza ile illiyetli sekelin hesaplamaya dahil edilerek değerlendirilmesi amacıyla Adli Tıp Kurumundan davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (maluliyet oranı bakımından usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Bozma neden ve şekline göre, davacılar vekilinin davacı … lehine hükmedilen manevi tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin davacılar … ve … bakımından Bölge Adliye Mahkemesi 10.06.2020 tarihli ek kararına yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin davacı … bakımından ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin 10.06.2020 tarihli ek kararının KALDIRILMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin davacı … lehine hükmedilen manevi tazminat miktarına yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 03.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.