Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/9819 E. 2022/14877 K. 17.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9819
KARAR NO : 2022/14877
KARAR TARİHİ : 17.11.2022

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, müvekkilinin oğlunun davalıya zorunlu trafik sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen tek taraflı kazada yaşamını yitirdiğini, müvekkilinin destekten yoksun kaldığını, davalının zarardan sorumlu olduğunu beyanla belirsiz alacak olarak fazlaya dair haklarını saklı tutarak 1.000,00.-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, bedel arttırım dilekçesiyle talebini35.861,78 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin ilamında, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulü ile 13.233,13.-TL maddi tazminatın dava tarihi 03.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun (HMK) 362/1-a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK’ya eklenen EK-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2020 yılı için 72.070,00 TL’dir.
HMK 362/1-a ve 362/2. maddeleri gereğince temyiz edenin sıfatına göre hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri 72.070,00 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi kabil değildir. Kesin olan kararların temyizinin istenilmesi halinde Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından bu konuda temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi verilmemiş olması halinde Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebilecektir.
Davacı vekili, desteğin gelirinin belirlenmesi için dosyaya sunduğu belgeler ile bedel artırım dilekçesinde, hesap bilirkişi raporuna göre desteğin gelirinin asgari ücretin 2.71 katı olarak hesap edilmesi ile belirlenen 35.861,78 TL destekten yoksun kalma tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile 13.233,13.-TL maddi tazminatın dava tarihi 03.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince; davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ve davacı vekili işbu karara karşı temyiz yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından temyize konu edilen miktar yukarıda belirtilen temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır. O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmayıp temyiz dilekçesinin HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin HMK’nun 362/1-a ve 362/2. maddeleri uyarınca REDDİNE, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/11/2022 gününde Başkan …’ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Dava belirsiz alacak olarak açılmış olup davacı fazlaya dair haklarını saklı tuttuğu bedel artırım dilekçesiyle talebini 35.861,78 TL’ye yükseltmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 13.233,13 TL’ye hükmedilmiş, davacı vekilinin desteğin asgari ücretin üzerinde olan gerçek geliri tespit edilerek gerekirse yeni bir hesap bilirkişi raporu alınması yönündeki istinaf talebi bölge adliye mahkemesince esastan reddedilmiştir. Belirsiz alacak davasında ıslah hakkını henüz kullanmamış olan davacının istinaf dilekçesindeki aynı gerekçelere ve hesap bilirkişi raporuyla karar tarihi gözetildiğinde arada geçen sürede asgari ücret verileri ve işlemiş dönemin değiştiğine yönelik temyiz itirazlarının esastan incelenmesi gerektiği görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun temyiz dilekçesinin kesinlik nedeniyle reddine dair kararına katılmıyorum.